Bölüm 18

17 5 0
                                    

Başkan ile konuşmamızdan sonra , arkamızda kontrol memurlarıyla kendimizi dev bir stadyumda bulmuştuk. Bizim boyumuzdan 2 – 3 kat uzun bir hologram canavar vardı karşımızda , ağzından ateş çıkıyordu. O canavarı yenersek , başkan bizi savaşa yollayacaktı . Yeteneklerimizi göstermek zorundaydık.

- Asya ne yapacağız, dedi Zeynep.

- Bende bilmiyorum ama ilk olarak sakin düşünmeliyiz, sonra karara vermeliyiz

- Peki , dedi Zeynep.

- Acaba bir şey isteyebilir miyim ?

Öncelikle , bizlerde canavarla savaşacak bir şey olmadı . Ben, en azından Laser Sword ( Lazer Kılıcı diye geçiyor ) istedim. Bu düşüncem çalışanlara gitmişti. Galiba, çalışanlar bu mesajı başkana iletmişti. Tüm oturan seyirciler stadyumda özel bir koltukta oturan başkana ,canavara ve bizlere bakıyordu. Başkan bizlere silah verilmesine izin vermişti. Tüm çocukların ilk defa sevindiklerini tahmin edebiliyorum. Çünkü bizlere gülücükler gelmeye başladı. Ben de çok şaşırmıştım çünkü başkanın buna izin vermeyeceğini düşünüyordum.

Zeynep'e döndüm ve her birimizin bu ışın kılıçlarıyla ayrı yönlere koşmamız gerektiğini söyledim. Boncuğa da ışın kılıcı atmışlardı. Boncuk ta ağzı ile kapmıştı. Farklı yönlere koşmaya başladık. Ama, canavar Boncuğa saldırmayı istedi. Ona doğru hareket etti.

- Asya Boncuğu yakalarsa , bizim de işimiz biter!

- Biliyorum Zeynep ama Boncuk ne yapması gerektiğini biliyor, telaşlanmana gerek yok.

- Zeynep sen sağa ben de sola gideceğim ama canavar Bocuğa hareket etti , arkadan dolanıp onun sırtından hasar vereceğiz.

- Tamam.

Bu plan çok sade olsa da işe yarayacağını düşündüm. Zeynep'le uygulamaya başladık. Zeynep ve Boncuk çok korkuyordu, ama ben o kadar korkmuyordum çünkü gerçek bir savaş olmadığını biliyordum. Planı uygulamaya başladık. En azından kılıçlarımızla bir şeyler yapabilecektik. Ben bir zıplayışla havaya sıçradım ve canavarın önce sırtına sonra da boynuna tırmandım . Kılıcımla canavarın arkasından ensesine hamle yaptım. Canavar yara almıştı. En sonunda ben daha da yükseğe zıplayarak canavarın yine arkasından kafasına kılıcımı batırdım.

O da ne ?? Kafası yere düştü , kesilen boynundan kan akmıyordu , yeşil renkli dumanlar çıkıyordu.

Herkes başkana baktı . Başkan ayağa kalktı.

- Aferin bir sonraki gerçek savaşımızda siz en ön sıralarda olacaksınız.

Bu duruma sevinemedik. İşte , asıl şimdi yanmıştık hatta mahvolmuştuk !!!

YardımWhere stories live. Discover now