Bölüm- 4

10 1 2
                                    

Yine o sıradan sabahlarımdandı. Bu sefer ben Aras'a yazmadım o bana yazmıştı:

ARAS: Merhaba Ecre nasılsın?. Merak ettim seni, yani sizi.

BEN: İyiyim sağ ol sen nasılsın?, Nihal teyzem nasıl?, eve döndünüz mü? babanla aran nasıl düzeldi mi bari?.

ARAS: Sakin ol Ecre . Bu kadar soruya gerek yok. Ayrıca merak etme bizi, güvenli bir yerdeyiz ve ayrıca bugün okula geleceğim. Beraber gidelim mi okula sadece sen ve ben?

BEN: Olur bak buna sevindim kahveler benden bu arada baştan söyleyeyim. Ben çıkıyorum evden şimdi sen de gel.

ARAS: Tamam bende zaten sizin oraya geliyorum 5-10 dk'ya oradayım.

BEN: Tamam.

Nihayet Aras geldi ve okula gittik. Bizimkiler Aras'ı görünce ona kocaman sarıldılar ve beni o an unutsalar da beni de aldılar ve biz 6 yakın arkadaş biraz da olsun hasret giderebilmiştik.

İlk ders edebiyattı, edebiyat dersini seviyordum ama hocayı sevemiyordum nedense. Hoca bugünkü konumuzun şiirler olduğunu söyledi. Neymiş biz hiç edebiyat dersini takmıyormuşuz , dersini önemsemiyormuşuz da falan filan. 

Hoca Aras'ı tahtaya çıkardı bir şiir okuması için. O da benim en sevdiğim şairlerden biri olan Atilla İLHAN'IN BEN SANA MECBURUM BİLEMEZSİN' adlı şiirinin ilk 2 kıtasını ezbere okudu. O şiiri okurken ben onu dinlemedim , dakikalarca sadece yüzüne baktım, o saf ve kalbi temiz çocuğa.

Yeni teneffüs olmuştu. Nihayet nefes alabilecektim artık. Tam sınıftan çıkacaktım ki telefonuma yine o 'USER5310' adlı kullanıcıdan bir mesaj daha geldi: ' Her insanın mutlaka bir daha duymak istemeyeceği bir gizemi vardır.'

Bu ne demekti yine şimdi durup dururken?. Bu ne gizemiydi?, her insan derken kimi kast ediyordu bu?. Artık daha fazla oyalanmadan bu işe son noktayı koymalı ve bu her kimse onu bulmalıydım. Bunları düşünürken bizimkilerin yanına aşağıya indim...

'HATTA KAL'(BİR ÇAĞRI)Where stories live. Discover now