stalker / jeongcheol

ep. 19

"Ailenin buna izin vereceğini mi sanıyorsun?"

"Zaten uzun süredir onlardan şüphe ediyordum. Ortada sandığımızdan daha büyük bir şey var. Ama yakında çıkacak kokusu."

Cheol gururlu bir şekilde Jeonghan'a baktı. Sonunda onu dinlemeyi başarmıştı ve çevresinin oyununa gelmemişti.

"Ee kabul ediyor musun korumam olmayı?"

"Bunu sormana bile gerek yok."

Jeonghan her ne kadar tepki vermemeye çalışsa bile içinde bir yerlerde kıpırtı hissetmişti. Nedeninin karşısındaki adam olduğunu biliyordu ama kendini hemen ele vermemeyi seçti. Biraz nazdan bir şey olmaz, değil mi?

...

Seungcheol resmi olarak ilk iş günü için hazırlanmıştı bile. Bu görev ona çok farklı gelmedi. Daha önce yapmıştı birkaç kez. Ama bu sefer daha hevesliydi. Sürekli Jeonghan'ın yanında olabilecekti. Joshua'nın buna nasıl tepki vereceğini merak ediyordu sadece. Her ne kadar Jeonghan'a yakın olduğu için sevinse bile her gün Joshua'yı görmekte bir ceza gibi gelmişti ona.

Kapının önüne çıkar çıkmaz arabasına yaslanır vaziyette duran Jeonghan'ı görmüştü.

"Oo bakıyorum da Patron Bey çalışanlarına çok önem veriyor. Kapısına kadar geliyor."

"Çok zevzeklik yapma istersen. İlk günden kovulmak istemezsin değil mi?"

"Desene başarısız olduğum tek iş olur o zaman."

Jeonghan Cheol'un bu söylediğine sadece gülümsemişti. Ama bunu onun görmemesi için arkasına dönmüş ve arka koltuğun kapısının önünde durmuştu. Tekrar Chrol'a dönüp kapıyı işaret etti.

"Sadece koruman olmamla anlaşmıştık sanki."

"Bundan sonra ben ne dersem o. Birlikte çalışacağız."

"Peki Patron Bey."

Cheol Jeonghan'ın kapısını açtı. Arabaya bindiğinde sürücü koltuğuna geçip arabayı çalıştırdı. Jeonghan'ın söylemesine gerek kalmadan navigasyondan şirketin yolunu açtı.

"Bu kadar takıntılı olduğunu bilmiyordum Seungcheol."

"Çok iyi biliyorsun Jeonghan."

İkilinin tatlı atışmaları yol boyu sürmüştü. İkiside sanki aradan iki gün geçmiş gibi her şeyi unutmuşlardı. Jeonghan hâlâ kırgın olsa bile bir süreliğine belli etmemeye karar vermişti. Ama hemen kollarına atılacak değildi.

Şirketin önüne geldiklerinde Cheol arabayı durdurdu. Cebindeki maskesini çıkarıp taktı. Önceden hazırlıklı gelmişti.

"Bugün herkes şirkette Seungcheol. Sakın bir kargaşa çıkarayım deme. Ben halledeceğim."

"Size güvenim sonsuz Patron."

Jeonghan sizli bizli konuşmalardan her ne kadar rahatsız olsa bile korumasıyla mesafesini korumak zorundaydı. Herhangi bir dedikodu yüzünden planının mahvolmasını istemiyordu.

Bugün büyük bir anlaşmanın temellerinin atılacağı ilk gündü. Yani onlar için büyüktü. Jeonghan ise bu olayları bilmesine rağmen ses çıkaramadığı için kendine kızıyordu. Fakat bugün onun zamanı gelmişti. Bu sefer kendini gösterecekti.

Cheol arabayı valeye teslim edip Jeonghan'ın arkasından içeri girdi. Yüzünü çok hareket ettirmeden etrafı incelemeye koyuldu. Yaklaşık dört katlı bir binaydı. İlk katında bir danışman vardı. Güvenlik kamerası gibi her yeri izleyen kısa boylu bir kız duruyordu. Jeonghan içeri girer girmez yanına bir çalışan yaklaştı.