stalker / jeongcheol

ep. 17

2 Yıl Sonrası

Güney Kore / Seul - Ağustos 2023

"Dosyayı getirdim hyung."

"Sana bu işleri bıraktığımı kaç kere söyleyeceğim Vernon."

"Bunu görmen gerekiyor."

Öldürmesi için seçilen kişiyle ilgili olan belgeyi aldı eline. Fakat kapağını açtığı gibi ağzı da aralanmıştı. Şu an bir şok etkisi bütün bedenini ele geçiriyordu. Sebebi elbette oydu. Yani Yoon Jeonghan. Gözleri dolu bir şekilde dosyadaki resme dokundu. Yurtdışında çekilmiş bir fotoğraftı. Arkadaki Rusça yazılarla anlamıştı bunu. Bir an için takım elbisenin ona çok yakıştığını düşünmüştü.

"İşte bu yüzden dikkatli olman gerektiğini söyledim Hyung. Yapacak mısın?"

"Bu mümkün olamaz Vernon. O öyle bir işin içine girmiş olamaz."

"İnsanlar sürekli değişir Hyung. Hiçbiri aynı kalmaz."

"Bu işin arkasında başka bir şey var. Sonuçta o işinde iyi bir doktordu. O böyle bir hayat istemiyordu. Şimdi niye bunu yapsın?"

"Rusya'ya gitmedi mi okumak için? Rusya en büyük uyuşturucu çetesini bulunduran ülke. Sence bu tesadüf mü?"

"Tesadüf olmadığı belli ama bilerek bu işe girmiş olamaz. Ben bunun peşini bırakmayacağım. Sen bana bu görevi kimden aldığını söyle."

"Adrian adında bir çete üyesi. Ben de ilk başta şaşırdım ama daha önce Jeonghan'ı araştırınca Rusya'ya gittiği söyleniyordu."

"Benden habersiz onu mu araştırdın?"

"Çok kötü olmuştun Hyung. Belki onu bulmak istersin diye düşünmüştüm ama sonradan eski haline kavuşunca bu bilgileri kendime sakladım."

Cheol aklına gelen anılarla burukça gülümsedi.

"Peki şu Adrian denen adamı araştırdın mı?"

"Aslında direkt kendisine Jeonghan'la ne gibi bir bağlantısı olduğunu soracaktım ama şüphe çekeriz diye vazgeçtim. Ve araştırdığımda hiçbir şey çıkmadı. Yüzünü bile görmedim. Adrian muhtemelen takma ismi."

"Jeonghan şu an Kore'de değil mi?"

"Evet ama ailesiyle yaşamaya başlamış. Bir ay önce gelmiş."

Cheol daha fazla oturmak istemiyordu. Tek istediği Jeonghan'ı görmekti. Yanlış anlaşılmaları düzeltmesi gerekiyordu.

"Gidip onunla konuşacağım Vernon. Eminim anlayacak durumu."

"Hyung yapma lütfen. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak bunu sen de biliyorsun. Bu işi kabul ettiğimizi de söylemedim zaten adama. İptal edeceğim."

"Hayır Vernon! Ya Jeonghan'ı öldürmeyi planlıyorlar. Bunu bile bile izin vereceğimi düşündün mü cidden? Gerekirse ben ölürüm ama ona zarar gelmesine izin vermem."

Seungcheol bir hışımla koltuğundan kalktı. Odadan çıktı. Maskesini ve şapkasını alarak evden çıktı. Kimin neden Jeonghan'ı öldürmek istediğini anlamıyordu. Bunu Jeonghan ile konuşmayı tercih etti.

"Ona zarar gelmesine izin vermeyeceğim."

Arabasına binerek en iyi bildiği eve doğru yola çıktı. Elbette Jeonghan'ın hemen konuşmaya ikna olacağını düşünmüyordu. Sonuçta onun gözünde Cheol hâlâ ona ihanet eden biriydi.

Cheol içinde yeni kıpırtılar hissetmeye başlamıştı. Son iki yıldır her şeyden uzak kalmayı tercih etmişti. Jeonghan'la tanışmadan önce en soğuk kanlı insandı belki. Adam öldürmek onun için normal bir şeye dönüşmüştü. Keyfine öldürmüyordu belki ama bu işe bir kere bulaşmıştı ve geri çıkarmıyordu. Bu zamana kadar yakalanmamasının en büyük nedeni ise arkasında bulundurduğu güçtü. Kore'nin gizli ajan birliğindeki en güçlü ajan olmak bunu sağlıyordu.