Özel Bölüm - Yılbaşı Balosu

En başından başla
                                    

Mina'nın Yaomomo'ya "İzle de gör" der gibi bir bakış attığını gördüm.

"Öhöm, öhöm. Uzun lafın kısası, bir yılbaşı balosu düzenliyoruz! Ailenizin yanına gidemeyeceğiniz için beraber girmek istedik yılbaşına. Merak etmeyin, bu sefer sizin bir şey yapmanıza gerek yok, bu sefer sadece eğleneceksiniz, yeah boyyy!!!"

"Peki bu balo nasıl bir şey tam olarak, Present Mic Sensei?" Tsu herkesin cevabını beklediği soruyu sordu.

"Çok basit, Asui. Hepinizin Cuma akşamı bir eş ile balonun düzenlendiği yere gelmeniz gerekiyor. Dans, yiyecek içecek, müzik! Baloya uygun kıyafetlerle gelin. Şimdi, dersin sonuna kadar küçük bir "quiz" yapmaya karar verdim. Sırayla size dün öğrendiğimiz gramer yapısından cümleler yazdıracağım."

Sınıftan yüksek sesli of oflar duyulmaya başladı. En azından çok bağırmayacaktı, diye düşündüm...

⤹⋆⸙͎۪۫。˚۰˚☽˚⁀➷。˚⸙͎۪۫⋆ ༄

Öğlen arasında Yaomomo ile yemekhaneye yürüyorduk. Sırada beklerken koluma arkadan biri dokundu. Dönüp baktığımda, Mina ve arkasına dizilmiş diğer kızlar olduğunu farkettim. Ellimi salladım. "Selam kızlar." "Selam Jirou!"

Mina hemen konuya girdi. "Baloya kimle gidiyorsunuz?" Klasik meraklı yüz ifadesi yine.

"Yani, henüz sormadı ama herhalde Denki'yle giderim - başkasıyla gidersem yazık çok üzülür zavallı. Ama o başkasıyla gitmeye kalkarsa üzülmez öldürürüm onu."

Sıradaki herkesten yüksek kahkahalar yükseldi. "Peki sen, Yaomomo?"

Yaomomo bize döndü. "Ah, bilmem ki. Cuma akşamına kadar süremiz var, düşünmedim o yüzden." Yüzündeki ifade biraz garipti. Sanki birinden sormasını bekliyormuş gibiydi.

Ve sanki ben de o kişinin kim olduğunu biliyordum...

"Şanslısın, en azından sana kesin sorarlar - koca hayran kitlen var sonuçta." Uraraka biraz umutsuz duruyordu.

Tsu elini omzuna koydu. "Ciddi olamazsın. Midoriya sana sormazsa kime soracak ki?"

Uraraka kıpkırmızı oldu. "NİYE BANA SORSUN SAÇMALAMA!"

"Hadi ama, hepimiz farkındayız aranızda bir şeyler olduğunun!" Hagakure onu doğrulamamız için bize bir bakış attı - onu göremiyor olabilirdik ama bu kadar süre boyunca beraber olduğumuz için bir şekilde görüyoruz gibiydi - bunun üzerine herkes kafasını evet anlamında salladı.

"Peki, tamam! Yine de bana sormayacak. Hadi sıra bize geliyor."

Bunun üzerine herkes yemeğini alıp masada toplandı. Öyle bir sohbete dalmışız ki bana atılan kağıt topu bile fark etmedim.

"Heeey, kıyamet kopsa fark etmeyeceksin ya!" Kaşlarımı çattım.

Aldırmadan kızlara dönüp bağırdı. "Merhaba kızlar!"

"Merhaba Kaminari!!" Kızlar koro şeklinde cevapladı. Gülmeye başladık.

"Niye attın?" diye sordum.

"Bugün odana gelebilir miyim?" Muzip bir gülümseme.

"Aizawa Sensei çok ödev vermezse anlaştık."

"Hadi ama, tabii ki çok vericek. Sen bana yardım edersin, olmaz mı?"

"Ben daha başarabilsem kendiminkini."

"Ama, gitarı unutmak istemiyorum. Bir şeyler çalarız, güzel olmaz mıydı? Şu yeni şarkıyı öğretirsin bana." Tatlı bir surat ifadesi yapmaya çalışıyordu. Başardı da.

wisteria ~ ❀《kamijirou》✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin