Özel Bölüm - Yılbaşı Balosu

33 5 12
                                    

(Bu bölüm okul festivali bitip Kyouka ve Denki sevgili olduktan sonra gerçekleşiyor.)

⤹⋆⸙͎۪۫。˚۰˚☽˚⁀➷。˚⸙͎۪۫⋆ ༄

- Jirou pov -

Doğru dürüst uyanamadığım bir sabah, Yaomomo ile koridorda yürüyorduk. İlk ders Present Mic ile İngilizce'ydi. Ah ne güzel, şimdi kesin tamamen ayılacağım, diye düşündüm. Gerçekten, kulaklık jaklarım gittikçe daha az sızlıyor olabilirdi ama Present Mic'in sesi ekstrem boyutta yüksek - tabii onun da kontrolü altında değil ama yine de, derslerinde kulağıma tıkaç takmak zorunda kalıyordum. Asıl acıyan yer kulaklarım değil jaklarım olduğundan çok fazla faydası olmuyordu maalesef.

Bezgin yüz ifademi fark eden kankam, "Jirou, uyuyakalmak daha utanç verici olmaz mıydı? Hadi gel, neşelen biraz! Kitaplarını al da kızların yanına gidelim." diyerek koluma girdi.

Dolabı açınca kapağın içine yapıştırmış olduğum fotoğraflardan biri gözüme çarptı. Yanaklarımı zorla çekiştirirken gülümseyen Denki... İster istemez gülümsedim. Omzumun üstünden baktığım yöne bakan Yaomomo, "Senin için ne kadar mutluyum bilemezsin." dedi ve bana gururlu bir anne gibi gülümsedi.

Okul festivalinin üzerinden yaklaşık 6 ay geçmişti. Yani Denki'yle o parkta buluşmamızın üzerinden... O günden beri, sık sık buluşup bir yerlere gittik ya da yurtta kalıp birbirimizin odalarında gitar çaldık. Sanırım sevgili olunca böyle oluyordu. Ve ben de bundan gayet memnundum, çünkü Denki bir şekilde beni her zaman mutlu edebiliyordu. 

Aklımda o, yüzümde kendimi alıkoyamadığım bir gülümseme... Yaomomo'yla diğer kızların sınıf kapısının yanındaki sohbetine katıldık.

Bizi gören Mina, ellerini heyecanla çırparak konuşmaya başladı.

"Ah, günaydın kızlar! Bugün birkaç söylenti duydum büyük sınıflardan. O yüzden yüksek ihtimalle ders işlemek yerine, benim sevdiğim türden bir şey yapacağız. Hazır olun!"

Yaomomo ellerini beline koymuştu.

"Senin sevdiğin türden bir şey? Tam olarak niye özellikle senin sevdiğin olarak belirttin bilmiyorum ama eğer doğruysa öğreneceğimden, senin ağzından laf almaya uğraşmayacağım Mina." Mina'ya tek kaşını kaldırarak baktı.

Bunun üzerine Mina dahil herkes gülmeye başladı. Grubun en komiği kesinlikle Yaomomo değildi - daha çok beynimizdi o bizim. O yüzden o espri yaptığında veya kinayeli konuştuğunda çok komiğimize giderdi hep.

Zil sesi üzerine, kendimi çok daha hazır ve neşeli hissederek sınıfa girdim. Sırama oturup yanıma baktığımda, zaten çoktan bana bakıyor olan Denki'yi gördüm.

"Günaydın, Kyou!"

"Kyou" Denki'nin bana taktığı bir lakaptı. Klişe gelebilir ama bana öyle seslendiğinde içten içe patlayacak kadar enerjik ve mutlu hissederdim. 

"Günaydın, Denki." Esnedi. Bir kere de uykusu olmasın, şaşardım. Tıkaçlarımı tam zamanında kulağıma takmışım, çünkü tahmini olarak beş saniye sonra öğretmenimizin o bilindik sesi duyuldu.

"GOOD MORNING PEOPLEEEE!!!!" Present Mic kapıyı çarparak açtı ve içeri girdi. Çok kibar bir girişti hocam, cidden tebrikler.

"Bugün ders yapmıyoruz, onun yerine; IT'S FUN TIME EVERYONE!!!! Kitaplarınızı sıranızın altına koyabilirsiniz. Şimdi, herkes, listen TO ME!"

Kimse konuşmuyordu bile ama olsun. Öğretmenimiz biraz... paldır küldür biri olabilirdi, ama şahsen ben onu hep eğlenceli bir kişilik olarak görmüşümdür.

wisteria ~ ❀《kamijirou》✓Место, где живут истории. Откройте их для себя