17. Bölüm Siyah Güller

29 10 17
                                    

Yeni bölüme hoşgeldinizzzzzzzz. Umarım beğenirsiniz , oy vermeyi unutmayın lütfen. Bölüm sonunda görüşmek üzereeee🖤

Çocuğun siyah gözlerine baktıkça başım dönüyordu. Neredeyse düşecektim ki kafasını çevirdi. Kendimi toparlayıp aramıza kırmızı , şeffaf bir duvar ördüm. Gücü gözleri ile ilgiliydi, bana etki etmesine izin veremezdim.

Ayrıca beni gözleri ile etkileyebilecek tek kişi Victor'du. O da ne yazık ki hâlâ gelmediği için kimse beni etkileyemezdi. Şuan onu düşünmeyi bırakmalıydım.

Bir adım öne çıktı ama duvarı geçemedi. Siyah kısa ve düz saçları vardı, gözlerine bakmıyordum.

"Adım Frank ve gücümü zaten gördünüz. "

"Hector'un yanına git , giderken Mila'yı da al sana zahmet." dedim ve sıradakine döndüm.

İki saat sonra

Tüm adayları tek tek incelemiştim. Beş kişilik ekibim hazırdı , kayıt işi ile Hector ilgileniyordu. Victor ve Victoria'dan haber yoktu.

Zihnimde çok fazla korkunç düşünce vardı. Victor neden huzursuzlaşmıştı? Adam ile ne alakası vardı?

Biraz bahçeye çıktım. Buranın bahçesi güzel ve büyüktü , arka bahçe bakımsızdı. Sihirle halletmek istemedim. Ağaçlarla ve çiçeklerle tek tek ilgilenmeyi seviyordum.

Yaz yağmuru başladı. Yazın yağan yağmurlar severdim. Çok az üşütürdü, insanın ruhunu temizlerdi.

Bahçenin ortasında minik bir beton vardı. Muhtemelen daha önce burada masa vardı ama şuan sadece betondu.

Beton yere oturup dizlerimi kendime çektim. Bahçeyi izlemeye başladım. Yağmur kokusu , yağmur sesi ve ağaçlar.

Huzurlu olmalıydım değil mi? Kendimi huzurlu hissedemiyordum, aklım Victor'daydı.

Bütün gün çok fazla şey olmuştu. Neredeyse hava kararıyordu. Güneşin batışını izlemek için alçak bir alandaydım ama gökyüzünün rengini görebiliyordum.

Birisi sırtıma bir şal koydu , bir anda ayağa kalkıp savunma pozisyonu aldım.

Onu görünce gardımı düşürdüm.

Victor iki elini kaldırmış şekilde bana bakıyordu. Onu korkutmuş olmalıydım.

Hemen koşup sarıldım. Onun için çok endişelenmiştim.

Elimi göğsüne sardım , elleri saçlarıma çıktı.

Bir anda bıraktım geri çekildim , "Neredesin sen, ne kadar endişelendim. İlk tartışmamızı yaptık diye düşmanıma gitmek zorunda değildin." dedim ve ondan uzaklaştım. Tekrar kalktığım yere oturdum , şalı da üzerime aldım o soğukta hasta olabilirdi.

Yanıma oturdu ; "Bu çok eski bir mesele. Adam'ı görünce her şeyin tekrarlanacağını anladım. Bu yüzden gerginim. Özür dilerim." Sesi çok hüzünlü çıkıyordu. Bir şeyler açıklayıp aynı zamanda hiçbir şey açıklamamasından bazen nefret ediyorum.

"Neyin tekrarlanacağından? "

Söylemek istedi ama yapamadı, çenesinden tutup kafasını kaldırdım gözlerime bakmasını sağladım. Gözlerinde hüzün vardı, birazda korku. Victor korkuyordu.

Yeryüzündeki CanavarlarWhere stories live. Discover now