7. Bölüm İnsani Duygular

43 27 10
                                    

Selamm keyifli okumalar, unutmadan oy verirseniz mutlu olurum , artık oy sınırına göre atıyorum bölümleri . Bölüm sonunda görüşmek üzere.

Uyandığımda yine odamdaydım . Bugün iyi dinlenmiştim ve eve gidecek kadar güçlü hissediyordum.


Saat henüz altıydı, burada kahvaltılar on gibi yapılıyordu.

Kalkıp üzerimi değiştirmeliydim ama burada cansız varlıklar vardı. Beni izlemesinden korkuyordum.

Sabah olduğu için gölgeler yoktu ama diğer eşyalar vardı.

Yeni bir sihir denemeye karar verdim. Ayak bileğime gelen ve vücudumu saran siyah bir elbise seçtim , elbise yarım kolluydu. Elbiseyi bedenime doğru attım ve tam değeceği sırada sihirle bir çekim gücü yarattım.

Elbiseyi giymeyi başarmıştım. Sırf şu sapık röntgenci sayesinde sihir öğreniyordum.

Altına kısa topuklu bir bot giydim. Gümüş , içi boş kalp şekilde zarif duran bir kolye taktım. Kulaklarıma uzun bir kelebek küpesi taktım. Zincirin ucunda minik bir kelebek vardı.

Çekmeceden bir Tarak aldım ve belime kadar gelen kumral saçlarımı taradım. Saçlarımı çok seviyordum, rengi ve uzunluğu tam istediğim gibiydi. Saçlarıma çok dikkat ederdim , her zaman parlak ve şampuan kokulu olmalıydılar.

Hazırlanıp odamdan çıktım. Bugün gidecektim zaten , burayı biraz öğrensem sorun olmazdı.

Victor'un odasının önünden geçerken aklıma uyuyup uyumadığına bakmak geldi. Sadece kapısının önünde durup bir göz veya kulak gönderecektim. Eğer uyuyorsa rahatça gezebilirdim.

Kapısının önüne geldim ve enerjimi odakladım. Zaten küçük bir sihir olduğu için çok fazla dikkat istemiyordu.

Gözü yaptım ve kapıya yerleştirdim. Hiç bir ekran olmadan kendi gözüm gibi görebiliyordum.

Üstü çıplak bir şekilde uyuyordu, yorgan omuzlarına kadar örtülüydü ve yüz üstü yatıyordu.

Gözü çektim. Gördüklerim beni utandırmıştı, uyurken çok çekiciydi. Ben geriye doğru giderken kapı açıldı, kapı eşiği beni içeri doğru itti.

Yeni uyanıyordu. Kalktı esnedi. Üstündeki yorgan düşmüştü , hemen başımı eğdim.

"Sabah sabah beni gözetlerken utanmıyordun ama." Dedi. Sesi uykuluyken daha bi' ağır ve çekiciydi.

Kalktı , gerinme hareketleri yapıp dolabından bir tişört çıkardı. Dar bir tişörttü ve kaslarını fazlasıyla belli ediyordu. Zaten ne oluyorsa onun kasları yüzünden oluyordu , benlik bir olay değildi. Altını çiziyorum ki buradaki etkilenme özneler ile ilgili değil nesneler ile ilgili.

Tişörtünü giydikten sonra yanıma geldi. Tam önümde durup çenemden tuttu , başımı kaldırdı.

"Benimle konuşurken gözlerimim içine bakılmasını isterim." Dedi. Sesi sert değildi ama uyarıcıydı. Aynı anda nasıl güven verip tehditkâr olabilirdi?

Kafamı kaldırıp gözlerinin içine baktım. Dudakları yana kıvrıldı, tatmin olmuştu.

"Seni dinliyorum, sabahın yedisinde neden benim odamı -daha doğrusu beni- izliyordun ; bu yaptığına taciz denir ama neyse." Dedi. Küstah.

"Bana diyene bak , insanları gölgelerin ile takip ediyorsun. Ama gününde sonunda tacizci ben oluyorum!" Diye yükseldim. Hiç işe yaramamıştı.

Yeryüzündeki CanavarlarWhere stories live. Discover now