- Giriş -

93 43 17
                                    

Hayatımı değiştirecek bir şehre gidiyorum ancak farkında bile değilim...

"Anne hiç kusura bakma. Ben Antep'e gideceğim."

"Git Helin, git. Sen beni dinleme kızım." Yanına oturdum ve ellerimi kollarına yerleştirdim.

"Annecim,"dedim daha sakin çıkan sesimle. "biliyorum bana güvenmiyorsun ama-"

"Ben sana değil, dışarıya güvenmiyorum."dediğinde gözlerimi devirdim.

"İşte bu da klasik lafınız."

"Helin, ben sana bir şey söyleyeceğim..." Aniden ciddileşince hemen ona yöneldim.

"Tamam, söyle."

"Hani Nalan Teyzen vardı ya..."
Dernekteki arkadaşından bahsediyordu. Başımı salladım.

"İşte onun oğlu Yiğit, Antep'te görev yapıyor."

"Ee?" Anlamayan gözlerle bakmaya devam ettim.

"Ben seni ona emanet etmek istiyorum. Daha doğrusu ettim..."

"Ne?" Evet, ağzımdan sadece iki harfli bir sözcük çıkmıştı.

"Hiç itiraz istemiyorum. Yoksa sütümü helal etmem."

"Anne-"

"Sen bilirsin."deyip ayaklandı.

"Off... Tamam."

Şu an gülümsediğine kalıbımı basardım. Arkasına dönüp bana öpücük attığında kıkırdadım. Sonra ise aklımda dolaşan binlerce soru ile kendimi yatağıma attım...

Bir Tayin Meselesi Where stories live. Discover now