(Uçak iniş yapar saat 05:00 dır Zeynep Yamanı kucağına alır uçaktan iner sonra valizleri alır tabi bınları yaparken yaman zeynebin kıcağındadır Zeynep taksiyi durdur)
Zeynep: kucağımda çocuk varda siz valizleri yüklenesiz
Taksici: siz Zeynep LETOSUNUZ demi
Zeynep: hayır ben Zeynep KARASUYUM
(Taksici valizleri bagaja koyar zeynep taksiye biner eve gelir şota kapının önündedir)
Şota: z Zeynep hanım
Zeynep: şota taksiden valizlerimi alırmısın
Şota: alır (zeynep taksiciye parayı verir taksici gider)
Şota: sizim burda ne işiniz var
Zeynep: niye istemiyorsan gideyim
Şota: yok estağfurullah Zeynep Hanım da 5 yılın ardından görünce
Zeynep: kimse daha uyanmadı herhalde
Şota: yok ama elifler uyanmıştır onlar 5 dr kalkıyorlar anca yetişiyor 8 e kahvaltı
Zeynep: düzen aynı diyorsun
Şota: arabanız bile nasıl bıraktıysanız aynı
Zeynep: hayret babamlar benim böyle bir kızım yok diyip kullanmadılar mı
Şota: hayor efendimde isterseniz ben kucağıma alayım yani kolunuz yorulduysa
Zeynep: yok Şota şimdi uyanırsa senin kucağında baya korkar sonuçta hiç görmedi ne burayı ne sizi birde yabancılardan nefret ediyor yani sen yabancı değilsin ama onun gözünde öylesin
Şota: peki efendim
Zeynep: o zaman ben mutfağa gideyim sende onları eve al ama yukarı çıkarma bakalım beni kabul edecekler mi kovacaklar mı
(Zeynep mutfağa girer)
Sakine: kizım ne oldi saa bi anda
Elif: zeynebum ha bu ekmek kızartamsunu çok severdi ana çok özledum oni
Zeynep: bende sizi çok özledum da
(Sakine ve Elif bakar şok olurlar sarılırlar falan)
Sakine: ha bu uşak senunmudur
Zeynep: benim halam benim
Sakine: e sen yol yorgunusun geç dinlen
Zeynep: ben değilde oğlum uyusun ben inerim aşağı
Sakine: al bakalum kizum anahtarı
Zeynep: n ne anahtarı hala
Sakine: sen gittuktan sonra hiç ellemedile odanu dedularki kitleyun nasil bıraktuysan öyle (anahtarı alır yukarı odasına çıkar kapıyı açar içeri girer kapıyı kapatır oğlunu yatağa yatırır sonra telefonu alır Halil İbrahimi arar 100 deda arar ama açan olmaz)
Zeynep: offff Halil İbrahim ya inşallah bir şey olmaz
(İstanbul)
Adam: Halil İbrahim iki seçenek var ya ölüm ya ölüm
Halil İbrahim: görecez
Adam2: hadi teslim ol seni direk öldürmeyelim
Halil İbrahim: lan sizin gibi şerefsizlere teslim olacağıma ölürüm daha iyi
Adam1: iyi geber o zaman (baya çatılırlar Halil İbrahim 60 kişiden 55 kişiyi öldürür)
(Artvin)
Zeynep den
Halil İbrahim için çok endişeliydim o kadar arayışıma rağmen açmadı ya bir şey olduysa Allah Korusun (yatağa uzanır oğlunu izlemeye başlar) aynı Halil İbrahime benziyordu yüzü hareketi herşeyi ile Halil İbrahimi tekrar doğurmuşum gibi çok afacan bir çocuktu yine gözüm doldu ya Halil İbrahime bir şey olursa ve bir kaç defa daha aradım ama yok cevap yok böyşe durdukça daha çok düşünüyordum o yüzden aşağı inip sakine halalara yardım etmeye gittim kapıyıyda araladım eğer oğlum uyanırsa gelsin diye aşağı indim mutfağa
Elif: uşak kaç yaşında
Zeynep: 3 buçuk
Sakine: kızım bunca yıl gelmedin şimdi ne oldu Halil İbrahimle aranızda bir şey mi oldu
Zeynep: yok yokda offf çok karışık ya bu Levent İstanbulda da rahat bırakmadı bizi dün adam tutmuş Halil İbrahimi vurdurmuş birde adamı eve gönderdi adam gelip bana bir kaç laf söyledi sonra Halil İbrahim geldi en yakın uçak bileti alıp Artvine gidyorsunuz bunlar rahat durmaz beni öldürene kadar, baslıma gelirlerse en azından siz güvende olun babanlara git ne olursa olsum Kulpalar babandan çekinir sana bir şey yapamazlar dedi
Sakine: oyyy Levent oyyy ganı akasıca
Elif: kuzum oğlun korktumu çok
Zeynep: onun korkusu adamlar değil babasına bir şey olacak korkusu aynı babası Halil İbrahiminde korkusu adamlar değil önüne kralıda gelse onun tek korkusu sevdiklerine bir şey olmasın
Elif: ismi ne
Zeynep: Ahmet Yaman
Sakine: Ahmet mi
Zeynep: evet
Sakine: rızvan abim duyunca sinirlenecek
Zeynep: sinirlensin oğluma istediğim ismi koyarım
(Kahvaltıyı hazırlarlar )
Rızvan: ha bu valizler kimındur sakineee
Sakine: şey Rızvan abi
Zeynep: benim (der gelir)
Rızvan: Zeynep
Nedime: kizum (der kızına sarılır)
Zeynep: annem
Rızvan: ne oldi yıllar sonra hasım ihanet ettu demi eee hasmumuza güvenirsen ahada boyle olur
Zeynep: hayır baba öyle olmadı
Rızvan: ne olduysa oldu umrumda değul al eşyalarını çık bizim senin gibi bir kızımız yok
Zeynep: bende çok meraklı değildim zaten ama kocam öyle diyince geleyim dedim
Rızvan: kocan seni baba evine postalamış hâlâ nasıl kocam diyorsun defol
Zeynep: peki
Sakine: rızvan abi etme bak hem
Zeynep: hala
Nedime: rızvan yapma kalsun işte
Rızvan: çıkymisun çıkartalum mu
Zeynep: çıkıcam eviniz sizin olsun
(Yaman uyanır etrafa bakar hemen aşağı iner)
Yaman: anneeeee
Zeynep: annecim (der kucağına alır öper) burdayım annem
Yaman: gittin sandım
Zeynep: yok annem bak burdayım hadi bakalım tut elimi gidiyoruz
Yaman: babam mı geldii
Zeynep: yok ama akşama kadar gelir inşallah hadi (der elini tutar evden çıkarlar Zeynep arabasını açar bavulları koyar oğlunuda arka koltuğa bindirir kendiside arabaya biner arabayı çalıştırır nedime gelir)
Nedime: kızım dur
Zeynep: (arka koltukta duran oğluna bakar) annem ben iki dakika inip gelicem
Yaman: tamam (Zeynep aşağı iner)
Nedime: annem ne oldu bilmiyorum neden geldin bilmiyorum ama gitme kızım gitme b ben d dayanamıyorum artık (der bayılır)