Ay Çöreği(g×g)

Aile☆

Telefonun arka arkaya çalma sesine uyandığımızda kasıklarımdaki ağrı tek seferde kalkmama engel oldu.İkinci deneyişimde ayağa kalktım ve telefona baktım.

Asel'in telefonuydu ve annesi arıyordu.Muhtemelen gönderisini görmüştü ki bu sorun olacaktı.

Korkutmadan Asel'e yavaşça dokundum.Saçlarını okşadım.Gözlerini açtığında telefonu gösterdim.Umursamaz bakışları bana döndüğünde gülümsedi.

"Günaydın annecik!"Homurdandım.
"Günaydın balım."Yanağımı öpüp elimdeki telefonu aldı.Telefonu açıp hoparlöre aldı.Yatağa fırlatıp yeniden uzandı.

"Ne var?"
"O attığın fotoğrafta kimle öpüşüyorsun sen öyle orospu!Erkek olsa bile çıldıracağım şeyi hemcinsinle mi yapıyorsun?"
"E evet.Gözüküyor ya işte."Asel omuz silkti.

Kulağına doğru "Düzgün cevap verir misin lütfen?" diye fısıldadım.Zaten babasıyla arası kötü,bari annesiyle berbat olmasın istiyordum.

"Kızım sen beni delirtmek mi istiyorsun?Miğdemi bulandırıyorsun!"
"Babam koruma kullanmadı sanırım,belkide hamilesindir ve bu yüzden miğden bulanıyordur." dediği şeye ağzım açık bakakalmıştım.

"Seni edepsiz seni!Neye güveniyorsun da böyle konuşuyorsun?O öpüştüğün orospuya mı?"Asel'in yüzü değişti.
"Sen benim masum sevgilime orospu diyeceğin kadar kendi orospuluğuna bak. Bilmiyor muyum sanıyorsun?Yan komşumuz Ahmet abiyle yattığını gayet iyi biliyorum."

"Ne saçmalıyo-"
"Sakın bir daha sevgilime orospu demeye kalkma.Sakın!Duydun mu beni?"
"Dinlesene-"
"Hayatıma karıştığın an yani sevgilime karıştığın an babam herşeyi öğrenir.Ne yapmayacakmışsın?"

"Ne halin varsa gör."Ağzından sadece bu çıkmıştı.

Telefonu alıp kapatmak istedim.Tam kapatacakken Asel'in annesi konuştu.

"Asıl amacım farklıydı aslında."
"Söyle,ne var?"
"Evlatlıktan reddediyoruz seni."

Duyduğum şey yeniden beni şoka uğrattı.Asel için şuan öylesine üzülüyordum ki...Ben bile böylesine üzülürken kim bilir o neler hissediyordu?

"Yani ne istiyorsun?"Asel'in sesi bile titremedi.Gözlerinde herhangi bir duygu değişimi yoktu.
"Haftaya pazartesi 12.00'da noterde bizimle buluş.Herşey bitsin."

Telefonu alıp kapadım.Daha fazla birşey duymasını istemediğimden devam etmesini engelleme dürtüsüyle yaptım bunu.Kapatır kapatmaz bir sessizlik oluştu.Asel'e baktım.Sadece duruyordu.

"Ağlamak istiyorsan ağlayabilirsin bebeğim."Asel büyük bir kahkaha attı.
"Ne?Ne için ağlayayım?"
"Yani...Az önce duydukların seni üzmedi mi?"

"Ne?Hayır!Alakası bile yok."Arka arkaya konuştuğunda ellerimiz buluştu.
"Emin misin?"
"Ya siktir et.Benim ailem sensin zaten.Fazlalığa gerek yok." dediğinde yüzümde aptal bir gülümseme oluştu.

"Yaaa şapşal!" diyip yanaklarını sıktım.Nefesini tutup yanaklarını şişirdiğinde kahkaha attım.Nefesini bıraktı.

"Annecik ben açlıktan ölüyorum!Yap bir güzellik bee!"
"Ya sana kurban olurum!Gel bakalım şöyle güzelinden bir mantarlı omlet yapalım."

Elinden tutup kaldırdığımda beraber mutfağa gittik.Ben mantarları kesmeye başladım.Beni izleyen Asel'i görünce dalga geçer ses tonumla konuşmaya başladım.

"Nasılsınız hanımefendi keyfiniz yerinde mi?" dediğimde kıkırdadı.
"Vallahi herşey tam tıkırında!"
"Ozaman kalkın bir yardımınız dokunsun.Şimdi çok mühim bir görev veriyorum.Hazır mısınız?"Asel heyecanla zıpladı.
"Hazır ve nazırım!"

Gülerek dolabı açtım ve elimde iki yumurtayla beraber ona yöneldim.Eline tutuşturdum.

"Bu iki değerli cisimi iyice birbiriyle barışana kadar çırpın!"Emir vermişim gibi dizlerini büktü.
"Hay hay efendim,baş üstüne!"

Yumurtaları kırıp çırpmaya başladı.Bende hali hazırda mantarları kesme işlemini tamamlamıştım.Mantarların diriliği ölene kadar bir güzel pişirdim.Sonrasında ise Asel'in çırptığı yumurtayla bir araya getirdim.Son olarak üzerine kaşar eklediğimde herşey tamamdı.

"Aman efendim aman aman.Ellerinize sağlık!" Asel'in dalga geçer ses tonuna güldüm.
"Aşkım normale dön artık!Nerdesin?"
"Burdayım annecik!"

Güle güle kahvaltı ettik.Karnımızı iyice doyurduk.Şuan ikimizde gereksiz mutluyduk.O yüzden birazda enerji depolamamız için dans etmeye karar verdik!

"Aç ordan bir tarkan!"Bana seslendiğinde kahkaha attım.
"Tarkan mı?Neyse pekii!"
Televizyondan Tarkan açıp son sese getirdim.

Şarkılarını söyleye söyleye yarım saat dans ettik ve sadece yarım saatte bile öylesine yorulmuştukki yere bıraktık kendimizi.

Bir yandan biz yerde yatıyorduk,bir yandan Tarkan çalmaya devam ediyordu.Kumandayı alıp biraz kıstım.Sesi duyulmaya devam etti.