•Yok Oluşlar ve Başlangıçlar•

112 6 2
                                    

•Yok Oluşlar ve Başlangıçlar•
-Bölüm 33-

|Ocak 2022|

"Sana sürprizim var ama hızlı çıkmalıyız çünkü çok heyecanlıyım!" dedim. Asil hızlıca kabanını askılıktan aldı ve evden çıktık. Biz arabaya doğru koşarken yağmurdan dolayı Asil, "Nereye gidiyoruz?" dedi yüzündeki geniş gülümsemeyle.

"Göreceksin!" dedim ve sürüce koltuğuna geçtim gideceğimiz yere sürdüm.

☀️

Yol boyunca Asil'in gözleri kapalıydı yoksa yolu tanırdı. Asil'in arabadan inmesine yardımcı oldum ve elini sıkıca tuttum. Gözlerinin bağını çözdüğümde ağzı açık kalmıştı. Bayılıyorum Asil'i şaşırtmaya!

"Sevgilim... burası çok güzel olmuş! Aklım almıyor gerçekten." ilk randevumuzda Asil'in beni getirdiği yere gelmiştik. Ama işin şaşırtıcı kısmı o değil. Ben değiştirmiştim burayı. Sağlam bir camdan kulübe tarzında bir şey yaptırtmıştım. İçi sadece led ışıkla doluydu. Dışında etrafını saran çiçekler vardı. İşin güzel yanı burası sessiz bir yerdeydi etrafta az insan ve ev vardı. Hatta olduğumuz yerde hiç yoktu.

Yapabildiğim en iyi şekilde ona yemek yapmaya çalışmıştım. 1 yılı aşkın süredir o bana yapıyordu yemek. Şimdi sıra bende olsun dedim.

"Yemek olarak lazanya var; en sevdiğin. Sonra haşlanmış sebzeler ve mezelerimiz var. Mezeler hazır. Zaten mezeleri benim hazırlayacak hâlim yoktu. Sen hep hazır alıyorsun. Sonra çorba olarak mercimek çorbası var. Bu kadar daha ne olsun ama değil mi?"

"Ellerine sağlık sevgilim teşekkür ederim yaptığın için ama küçük bir düzeltme; ben mezeleri hazır almıyordum." dediğinde kaşlarım çatılmıştı. Evde meze mi yapılır ya?

"Yalan söylemene gerek yok, Asil. Merak etme senin mezeciden meze almayacağım." dedim alayla ve sandalyeme oturdum.

"Sana hep söylüyordum. Her zaman soruyordun nereden aldığımı bende bir yerden almıyorum kendim yapıyorum diyordum. Sen inanmamayı seçiyordun. Demek ki mezelerim bu kadar güzelmiş..."

"Hadi yemeğini ye söyle fikrini!" dedim heyecanla. Çorbasından içti ve sadece yüzüne baktım. Yüzünde beğenmiş ifade vardı! Beğendi gerçekten.

"Sen mi yaptın gerçekten?" dedi merakla.

"Evet, herkes yapar. Sadece su ve toz. Bitti! Yemek yapmanın nesini bu kadar abartıyorlarmış anlamıyorum." dediğimde kafasını salladı. "Yanlış bir şey yaptım. Ne yaptım?"

"Hayır, sevgilim doğru yapmışsın. Çok güzel olmuş zaten. Sende ye yemeğini soğutma." diyip yemeğine döndü ama ben heyecandan yiyemiyordum!

"Tamam çorbayı bırak lazanyaya geç." dedim ve çorba kasesini kenara çektim. Lazanyadan bir parça aldı ağzına ve durdu. Korkuyla ona baktığımda bana bakıp gülümsedi ve yemeğini yemeğe devam etti. Beğenmişti! Gurme miyim neyim ya!

Ben lazanyamdan bir çatal alacakken Asil benimkini aldı. "Yiyecektim ama onu." dedim.

"Ben o kadar çok beğendim ki lazanyanı lütfen ben yiyeyim." dedi yalvarırcasına. "O tam olarak lazanya sayılmaz içinde kıyma yok farkındaysan. Ayırca daha önündeki duruyor." dedim ve geri almaya çalıştım.

"Lütfen." dedi ve istekli gözlerle baktı. Her yemek yaptığımda insanlar birbirine saldıracaksa bir daha yemek yapmamalıyım. Lazanyam için 3. Dünya Savaşı çıkabilir.

Mutlu yüzümle ona bakarken bir anda gözleri bana değdi. "Dayanamayacağım ben!" dedim ve sandalyemin arkasındaki paketi ona uzattım.

"Sevgilim söyleseydin bende alırdım sana bir şey." diyip ayağa kalktı ve sandalyemin arkasına geçip boynuma, yanağıma öpücük bıraktı.

Sana DairWhere stories live. Discover now