15

245 25 5
                                    

"Beni çok sevdiğinden yapmış." Önümdeki çekirdekten bir avuç daha alarak çitlemeye devam ettim. "Eskiden Jongin'in bahsettiği gibi biriymiş fakat sonra bana aşık olmuş, benimle yakınlaşmak için de benim ilgim olan her şeye ilgisi varmış gibi davranmış."

"Bir dakika," Chanyeol ağzındaki çekirdek kabuğunu poşetin içine atmadan önce söyledi. "Bu çocuk seni nerede görmüş ki aşık olmuş, orayı anlamadım."

"Onu ben de anlamadım, o sıra bunu sormak aklıma gelmedi." Omuz silkerek kolamdan yudum aldığımda anladığını belirtmek için başını bir aşağı bir yukarı sallamıştı. Sehun benimle son kez de olsa, sanki sınıf içinde görüşmeyecekmişiz gibi, görüşmek istediği için onunla konuşmaya gitmiştim ve o bana Jongin'in anlattığı her şeyin doğru olduğunu söylemişti. Eskiden iğrenç biri olduğunu kabul ediyordu fakat artık öyle değilmiş, benim için değişmiş.

O konuşurken hiç sinirlenmedim, biliyor musunuz? Gerçekleri zaten bildiğimden mi yoksa onu affetmem için bana yalvarmadığından mı bilmiyorum, hiç sesimi çıkarmadan demesi gereken her şeyi söylesin diye bekledim. Bir sevgilimden çok yakın arkadaşımı kaybetmiş gibi hissetmeme engel olamıyordum yine de. Oysaki herkese sevgili olduğumuzu söylemek için direten bendim, hayat ne garipti.

"Bu çocuğu gördüğüm yerde dayak manyağı yapacağım, içimde kaldı." Söylediği şey komiğime gitse de yapmacık olduğu belli olan gülümseme atmıştım ortaya. Chanyeol'e olayları yüzüncü defa falan anlatmıştım fakat hiç şikayet etmeden beni dinlemiş, hepsinde de istediğim tepkileri vermişti. Onunla konuşmak içimi rahatlatmıştı.

"Ne düşünüyorsun?" Sehun ile konuşmamızdan sonra kafam dağılsın diye Chanyeol'e mesaj atıp onu eve çağırdım, çekirdek kola ikilisiyle olanları ona anlatmıştım bu sayede "Bilmiyorum."

"Sandığımdan daha iyisin." Evet, moralimi bozan da bu zaten. İki hafta boyunca gerçekten kötüydüm fakat Sehun benimle konuştuğunda her şeyin bittiğini hissetmek sanki daha da iyi hissettirmişti beni. Geçmişte de olsa yaptıklarının hiçbir affedilir yanı yoktu, galiba onunla ismimin anılması bile rahatsız etmişti beni.

"Galiba tamamen bitmesi beni iyi hissettirdi." Omuz silkerek kolamdan yudum aldığımda başıyla onaylanmıştı beni. Daha fazla Sehun konuşmak istemiyordum, sonuçta gece yatmadan önce yine kendi kendime nasıl böyle biri olduğunu anlamadığım için sövecektim. "Chanyeol, ilk konuşmamızı hatırlıyor musun?"

Konuyu kapatmamı beklemiyormuş gibi baksa da çok geçmeden bana ayak uydurmuştu. "Evet, ergen ergen triplerin vardı."

"Sensin ergen!" Hemen parlamama dudağının ucunda çekirdek kabuğu varken gülerek cevap vermişti. "Anlamadım zaten, şak diye arkadaş olduk." Söylediğim cümleye bu sefer ben gülsem de Chanyeol'un gülümsemesi yavaşça sönmüştü. Yanlış bir şey mi söylemiştim istemeden? Neden yüzünün düştüğünü bilmesem de konuyu tekrardan değiştirdim.

"İddiayı kazandığımı unutmadım." Boğazımı temizleyip garip havadan kurtulmak için söylediğimde omuz silkmiş, çekirdeği bırakmıştı. "Sadece sevgili olduğunuzu etrafa söylemeye korkan bir çocuk sanıyordum Sehun'u. Meğersem çıktığınızı herkese söylerse geçmişini öğrenmenden korkuyormuş."

Şöyle bir düşününce gerçekten de öyleydi. Sehun her şeyi öğrenme riskime rağmen yine de herkese söylemişti. Beni dediği gibi değişecek kadar seviyor olmalıydı. Böyle zamanlarda ona üzülsem de Jongin'e yaşattıkları aklıma geldikçe üzüntüm anında puf oluyordu.

"Chanyeol," dedim, eline telefonu alacakken seslenmem ile beraber vazgeçti. "Efendim?"

"Hani hatırlıyor musun, Jongin her şeyi bize anlattığı zaman Sehun'a benimle alakalı bir şey demişti." Hatırlaması için beklediğimde düşünmüş, bulamayınca da devam etmemi ister gibi bana bakmıştı. "Sarhoş olduğum gün, galiba birini tatlı bulduğumu söylemişim."

Crush Land, Into You|| Chanbaek TextingWhere stories live. Discover now