"Babanda mühürlü kalacaksak bir düğün yapılmasını şart kıldı. Yani iki hafta sonra düğünümüz var."

"İki hafta mı?!"

Şaşkınlıkla karşımda hala gülümseyen bedene bakmıştım. Düğün olacağını az buçuk tahmin edebiliyordum ama iki hafta sonra olacağını beklemezdim. Çok kısa bir zamandı ve yapılacak çokta şey vardı.

"Evet, iki hafta sonra tamamen benim eşim oluyorsun."

-

Heyecanla aynada kendimi inceliyor ve güzel görünüp görünmediğime emin olmak istiyordum. Her ne kadar yanımdaki Yoongi çok güzel göründüğümü söylese de emin olamıyordum. Sanki bir şeyler eksik gibi geliyordu.

"Taehyung, gerçekten çok güzel oldun. Yeter çekil şu aynanın önünden."

Arkamdan beni inceleyen bedene dönmüş ve onaylayarak kafamı sallamıştım. Çok fazla heyecanlıydım ve hiç bir sorun çıkmasını istemiyordum.

Yoongi bir kaç adımla yanıma adımlamış ve ellerini saçlarıma atarak çok bozmamaya dikkat ederek karıştırmıştı.

"Benim minik Taehyungum evleniyor ha?"

Yüzündeki buruk gülümsemeyle bende aynı şekilde gülümsemiş ve kollarımı hızla karşımdaki bedene sarmıştım. Bu süreçte ne olursa olsun hep yanımda olan tek arkadaşım Yoongiydi. Onun desteğini hep üzerimde hissetmiştim ve bu benim için çok değerliydi. İyi ki bir zamanlar babam başıma Yoongiyi dikmiş diyordum. Eğer öyle olmasaydı onun bu değerli dostluğuna hiç ulaşamayacaktım.

"Yakında seninde düğününü görürüz umarım, Jiminle."

Sonda söylediğim isimle Yoongi bedenimden ayrılmış ve çatılı kaşlarını yüzüme çıkarmıştı.

"Jimin ne alaka ya!"

"Hadi ama Yoongi, fark ediyorum hareketlerinizi."

"Yok öyle bir şey, sinirimi bozmaktan başka bir şey yapmıyor."

İmayla gülümsemiş ve geçiştirmek için kafamı sallamıştım. Evet sürekli atıştıklarının farkındaydım ama aralarında kesinlikle bir şeyler olacaktı. Yoongiyi çok iyi tanıyordum. Gerçekten sevmediği ve sinirini bozan insanlara çok kötü davranır çoğunlukta da yüzüne bakmazdı. Fakat Jimine karşı farklıydı, her ne kadar kızsa da kıyamayan bir tarafıda vardı. Bundan bir kaç aya kalmadan aralarında ilişki olacağına adım kadar emindim. Bu durum beni mutlu ediyordu, sonuçta Yoongi benim en yakınlarımdandı ve Jimin gibi iyi biriyle olmayı hak ediyordu.

Tıklanan kapı ile bakışlarımı oraya çevirmiş ve kapının ardında gördüğüm bedenle gülümsemiştim. Jungkook gelmişti ve gerçekten çok yakışıklı görünüyordu.

"Ben sizi yalnız bırakayım."

Yoongi son kez bana gülümsemiş ve yanımdan ayrılarak odadan çıkmıştı. Jungkookta ardından kapıyı kapatarak yanıma gelmiş ve bakışlarıyla ağır ağır bedenimi süzmüştü.

"Düğünü iptal etmek istiyorum. Kimsenin benim omegamı bu kadar güzel görmesine izin veremem."

Jungkook adeta büyülenmiş gibi görünen bakışları ve ettiği sözler hem kalbimi hemde kurdumu heyecanlandırmıştı. Jungkookla daha yeni yeni romantik bir ilişki yaşıyorduk ama içinde sahiplenici bir kişiliğinin olduğunu çok net görebiliyordum.

"Merak etme, kimse prensin deltasını sinirlendirmek istemez."

Jungkook sırıtarak yanıma adımlamış ve ellerini belime yerleştirerek beni kendi bedenine yaslamıştı.

"Demek prensin deltası, hm?"

"Hmhm, benim deltam."

Jungkook bir şey demek yerine yanağıma ufak bir öpücük kondurmuş ve hiç beklemediğim bir şekilde ellerimi tutarak beni yatağa doğru sürüklemişti. Beni yatağa oturtmuş o da önümde eğilerek ellerimi kavramıştı. Ne yapmaya çalıştığını anlayamadığım için sessizce hareketlerini izliyordum.

"Taehyung, ben seni çok seviyorum."

"Bende seni çok seviyorum Jungkook."

Jungkook iki elimide avucunun içine alarak minik öpücükler kondurmuş ve tekrar konuşmaya başlamıştı.

"İlk zamanlarda sana yine değer veriyordum ama seni farklı bir gözle göremiyordum. çok kırılgan bir yapın vardı ve ben ilk defa birine karşı hareketlerimde dikkatli olmaya çalıştım. Sonra nasıl olduğunu bilmediğim bir şekilde kendimi sana kaptırdım. Bak ben mükemmel kelimeler söyleyemem ama şunu bil ki seni çok seviyorum, senin uğrunda herkesi ve her şeyi yakarım. Benim birini öldürmediğime hep inandın bunun için sana minnettarım ama ben senin için gerekirse katil de olurum. Senin yolunda her şeyi ve herkesi feda ederim."

Duyduğum sözlerle aslında ne kadar şanslı olduğumun farkına varmıştım. Jungkooka sahiptim ve kesinlikle en şanslısı bendim. Güzel sözler edemediğini söylüyordu ama ettiği bütün sözler kalbime öyle bir dokunuyordu ki sanki yerinden çıkacak gibiydi.

Hafif dolduğunu hissettiğim gözlerimi es geçerek ellerimi tam önümde eğilen bedenin yanaklarına yerleştirmiş ve pürüzsüz tenini yavaşça okşamıştım.

"Jungkook, iyi ki o gece ormanda kaybolmuşum. İyi ki bu kader seni bana çıkarmış. Sen farkında olmadan benim hayatıma dokundun. Şu dört duvar arasında, iğrenç kurallar içinde yapayalnız bir şekilde otururken bir anda sen girdin hayatıma ve hayatım rengarenk bir şeye dönüştü. Önümüze kim çıkmaya çalışırsa çalışsın, sen olduğun sürece hiç kimsenin önemi yok. Sadece sen, iyi ki sen."

Heyecandan ve mutluluktan dilim tutulmuş gibi hissediyordum. Ne söyleyeceğimi bilemediğim için sadece ağzıma gelenleri sıralamıştım fakat yetersizdi. Jungkooka hissettiklerim kesinlikle kelimelerle anlatılamazdı.

"Artık gitmemiz gerekiyor."

Bu anı bozmak en son istediğim şeydi ama bütün halk bu düğün için toplanmıştı ve kimseyi bekletmek istemiyordum. Nasıl olsa Jungkook artık tamamen benim eşim oluyordu ve her an yanımda olacaktı.

Jungkook beni kafasıyla onaylamış ve oturduğu yerden hafifçe doğrulmuştu. Tamamen ayağa kalkmamış ve ellerini iki yanıma yerleştirerek üzerime eğilmişti. Ani yakınlığı karşısında ne yapacağımı bilemeyip sadece gözlerinin içine bakmıştım.

"Bu zamana kadar sana dokunmamak, Narin vücudunda ellerimi gezdirmemek için çok sabrettim. Fakat bu gece tamamen benim eşim olucaksın. Kendini hazırla omegam."



-

Selamlarrrr

Ay bir süredir buralarda yoktum çok çok üzgünüm. Final yapalım dedim artık fakat çokta güzel olmadı.

Bu fici kesinlikle çok özleyeceğim çünkü benim yazdığım ilk fic
Biliyorum mükemmel bir fic değil belki çok fazla hatası var ve çok acemice yazılmış bir fic ama ama bende değeri yüksek

Bugüne kadar okuyup destek veren herkese çok çok teşekkür ederim

Ficin finaline gelsekte ben buralardayım konuşmak isteyen olursa seve seve konuşurum bana her zaman bir şeylerinizi anlatabilirsiniz 🧚🏻‍♀️

diğer yazacağım ficlere destek verirseniz çok ama çok sevinirim

Kendinize çok çok iyi bakın tekrar geri geleceğim ha unutmayın beni

Başka ficlerde görüşürüz 🤍

A lost omega ~ 𝑇𝐾Where stories live. Discover now