4 | {Xiao}

120 12 3
                                    


Xiao'nun evine geldiğimde anahtarla kapıyı açıp içeri girdim. Geldiğimde içeride yoğun bir ses cümbüşü vardı. Xiao muhtemelen video oyunu oynuyordu ve yayın yapıyordu.

Kendisi ünlü bir Twitch yayıncısıydı. Bu yüzden zengindi. Büyük bir villası vardı.

Odasına doğru adım adım yürümeye başladım. Odasının önüne geldiğimde kapıyı çaldım ve içeriden gelecek olan onayı bekledim. Bir süre sonra Xiao'nun sesini duydum.

"Girin!"

Xiao'nun sesi her zamanki gibi soğuk, katı ve huzursuz çıkıyordu. İçeri girdiğimde dağılmış olan odayı süzdüm. Daha sonra oyuncu koltuğunda oturmuş Xiao'yu gördüm. Xiao koltuğunu geriye doğru hafifçe kaydırmış ve kafasını çevirip sert bakan gözleri ile konuşmaya başlamıştı.

"Ne var! Oyun oynadığımı görmüyor musun?" Her zamanki hali olduğu için sert sesini takmayıp yanına yaklaşmaya başladım.

"Xiao sence de çok fazla oyun oynamıyor musun? Bu zararlı değil mi?" Yanındaki oyuncu koltuğunda yerimi alıp oturdum ve yayın ekranına baktım. Benim Xiao'nun sevgilisi olduğumu bildikleri için güzel mesajlara sevinçle baktım.

Bana yan gözle baktığında oyuna devam etmeye başlamıştı. "Oyun oynamanın bana huzur verdiğini biliyorsun. Hadi git şimdi bende yanına geleceğim birazdan. Acıktım"

Derin bir nefes verip kafamı salladım ve ayağa kalkıp mutfağa indim. Xiao'nun sevdiği ve pratik olan bir yemek yapmaya koyuldum. Ben olmadığım zamanlar oldukça zararlı besleniyordu.

Yaklaşık yarım saat sonra yemeğir son dokunuşlarımı yapıyordum. Tenceredeki yemeği karıştırırken arkamdan belime sarılan kollarla sıçrayıp arkama baktım ve Xiao olduğunu görünce gülümseyip yemeğe döndüm.

Ocağın altını kapattığımda Xiao geri çekilip yemeği tabaklamamı izledi. Bende sessizlikten rahatsız olup konuşmaya başladım. "Günün nasıldı Xiao? Yayındayken eğlendin mi?"

Usulca kafasını salladı ve konuşmaya başladı "Evet. Korku oyunu oynadım ama hiç korkmadım. Diğer aptallar ben olmasam ne yapardı acaba?" Güldüm ve omzuna hafifçe vurup tabakları yerleştirdim. Xiao masaya oturup iştahla yemeğe başladığında karşısına oturup bende yemeğimi yedim.

Sessiz geçen bir yemeğin ardından ayağa kalkıp masayı toplarken xiao içeri girmiş ve televizyon başına geçmişti. Ev işlerini sevmediğinden dolayı onun işlerini genellikle ben yapardım.

İşlerimi bitirip yanına oturduğumda kafasını dizime yaslayıp gözlerini kapatmıştı. Temas sevmezdi çünkü geçmişte yaşadıkları pek güzel şeyler değildi. Sevdiği herkesi kaybetmiş, bu yüzden insanlardan uzak durudu. Bu yüzden hareketine şaşırmıştım. Ancak bir süre sonra elimi saçına götürüp okşamaya başladığımda mırıldandıp kafasını kucağıma sürmüştü.

Kıkırdadım "kedi gibisin Xiao..~" dediğimde kaşlarını çatıp kalkmaya çalıştığında onu durdurup geri kafasını kucağıma koydum. Bir süre kalkmak için uğraşsa da en sonunda vazgeçmiş ve gözlerini tekrar kapatmıştı.

Kafamı geriye atıp gözlerimi kapattım ve birkaç dakika dinlendikten sonra başımı eğip Xiao'ya baktığımda uyuduğunu gördüm. Yatağa taşıyıp taşımamakta biraz kararsız kalsam da en sonunda Xiao'yu rahatsız etmeden ayağa kalktım ve boyunun kısa olmasına rağmen zayıf, ancak çevik bedenini kucağıma aldım. Spor yaptığımdan dolayı zaten hafif olan bedeni taşımakta zorluk çekmemiştim.

Odasına çıkan merdivenlerden sonra odasının önüne geldim ve kapıyı kolumla dikkatlice açıp Xiao'yu yatağa koydum. Üzerini örttükten sonra alnını öpüp geri çekildim. Camların açık olduğunu görüp kapatmak için yaklaştığımda yağmur yağdığını fark edip balkona çıkma kararı aldım.

Anime ve Genshin X ReaderWhere stories live. Discover now