2 | {Armin Arlert}

69 11 1
                                    

Oldukça sıkı bir şekilde çalışıyordum. Halletmem gereken önemli işlerim vardı. Şuan kütüphanede kitaplar arasında kaybolmuştum ve aradan saatler geçtiğini ancak fark edebilmiştim.

Kafamı kaldırıp saate baktığımda kapanmasına az kaldığını görmüştüm. Hemen gözlüğümü düzeltip ayağa kalktım ve etrafı toparlayıp çıkmak için kapıya yöneldim. Tam kapının kolunu tutup açacakken omzumda bir el hissettim ve çığlık atıp arkama baktım.

Arkamdaki tanıdık yüzü görünce derin bir nefes verdim ve Armin'in yüzüne baktım. Onunla eskiden beri arkadaştık.

"Hey Armin! Beni korkuttun. Ben kütüphanede yalnızım sanıyordum" uykulu gözlerle ona baktım. Armin ise bana gülümseyerek bakıyordu. Beni sevdiğini biliyordum. Utançtan bir adım atmayacağını da aynı şekilde. Ancak bende onu seviyordum ve yakında açılmakta kararlıydım.

"Bende birkaç işimi halletmeye gelmiştim ancak seni görünce bir selam vereyim dedim. Ah.. sen iyi misin? Yorgun görünüyorsun" endişeyle bana baktı. Bende gülümsedim ve cevap verdim. "Saatlerdir burada çalışıyorum. Bu beni biraz yordu"

"Dinlenmek ister misin?" Endişe içinde sordu. Bende onaylar bir şekilde kafamı salladım ve sordum. "Aslında çok iyi olur. Bu arada yarın bahçede buluşalım. Sana söylemek istediğim bir şey var"

Karar vermiştim. Yarın onu sevdiğimi söyleyecektim. Kapıdan çıkıp odama gittim ve kendimi direkt yatağa atıp uyudum. Oldukça yorulmuştum.

________________----------___________________

Sabah kalktığımda çok enerjiktim. Karnımın guruldamasıyla yemekhaneye indim. Etrafıma baktığımda Armin ile göz göze geldik. Armine gülümseyip elimdeki yemek tepsisiyle yanına oturdum.

Armin'de bana gülümseyerek karşılık verip beraber yemeklerimizi yedik. Arkadaşlarımız bizi yalnız bırakmayı tercih etmişti. Yemeğimi bitirdikten sonra Armin'in kulağına eğilip fısıldadım. "Yemeğini yedikten sonra bahçeye gelmeyi unutma Armin" ayağa kalktım ve bahçeye, her zaman geldiğimiz ağacın altına oturdum.

Bu ağacın altında çok anımız vardı. Ben burada oturup resim çizerken o da yanımda sessizce kitap okur, bazenleri okuduğu kitap hakkında konuşup sohbet ederdik ve güzel manzaranın tadını çıkarırdık.

Ben derin düşüncelere dalmışken silkelendim ve Armin'i heyecan içinde beklemeye başladım. Yaklaşık 10 dakika sonra adım sesleri duyup ileri, bana yaklaşan Armin'e bakmıştım.yaklaşıyordu, heyecandan terleyen elimi pantolonuma sürtüp ayağa kalktım.

"Armin.. selam" ne kadar tuhaf bir giriş olmuştu. Rezilliğime kızarmıştım. Armin'de gülümseyerek karşılık vermiş ve yere, çimenlerin üzerine oturmuştu. Bende yanına oturdum ve manzaraya baktım. Sakura ağaçları oldukça güzel bir manzara sunuyordu.

Armin sabırsızlıkla konuştu "bana söylemek istediğin şey nedir?" Sorusuyla biraz panik olmuştum. Ancak zaman geçirmenin saçma olduğunu düşünüp cevap verdim. "Evet.. Armin. Sana söylemek istediğim bir şey var"

Armin merakla bana baktı. "Seni dinliyorum" gözlerimi kapattım ve ne olacaksa olsun diye geçirdim içimden. "Armin... Ben, seni seviyorum!" Oldukça kızarmıştım. Ellerimle yüzümü tuttum.

Ellerime değen eller ile gözümü açtım ve Armin'e baktım. O da benim gibi kızarmıştı. "Bende seni seviyorum. Seni gördüğüm ilk zamandan beri. Beni arkadaşın olarak görüyorsun sandım"

Gülümsedim "ilk zamanlar evet, Öyleydi. Ancak hislerim sonradan değişti" Armin kızarmış suratı ile gülümsedi ve bana sarıldı. Sarılmasına karşılık verirken kulağımda nefesini hissettim. "Teşekkür ederim" diye fısıldadı ve ekledi. "Akşam burada buluşalım. Sana vermek istediğim bir şey var"

Anime ve Genshin X ReaderWhere stories live. Discover now