12 VE 14 (Texting)

~29~

Can: Bu defa direkt biletleri aldım kaçama diye. :) (dün)

Can: Yarın akşam sekizde film.
(dün)

Didem: Can ben çok üzgünüm yeni gördüm mesajlarını.

Didem: Babaannem bir sürpriz yaptı da bize.

Didem: Hiç fırsat bulamadım.

Can çevrimiçi

Can: Sorun yok.

Didem: Kızdın mı bana. :(

Can: Yok canım neden kızayım? Kızmadım.

Can: Kırıldım. (Bu mesaj silindi.)

Didem: Sevindim o zaman. Film için de hala vaktimiz var bence.

Didem: Ben zaten Işık'tayım şuan.

Didem: Hemen hazırlanırım.

Can: Didem...

Can: Buna mecbur değilsin.

Didem: Anlamadım?

Can: Ben üzülmeyeyim diye kendini bir şeylere zorlamana gerek yok.

Can: Ayrıca sen dönüş yapmayınca ben biletleri Işık'a verdim Ulaş ile gitsinler diye.

Didem: Özür dilerim Can.

Can: Kendine iyi bak Didem.

...

Gözlerimi sıkıca kapatıp hissettiğim suçluluğun geçmesini bekledim. Ama geçmiyordu. Zorlamıştım kendimi haklıydı. Dökme suyla da değirmen dönmüyordu işte.

Biletleri Işık'a verdiğini zaten Işık bana söylemişti. Sadece ona istemediğimi hissettirmemek için bir şeyler denemiştim ama tutmamıştı. Can çok kibar bir insan olduğu için medeni bir şekilde kabullenmişti bir şeyleri.

Işık elinde iki askıyla içeri girdiğinde onun bu heyecanına gülümsemiştim.

"Didoş hangisi?" dedi.

Sol taraftaki omuzları düşük krem kazağı gösterdiğimde hevesle içeri koştu ve çok geçmeden geri geldi. Siyah ispanyol paça pantolonun üstüne giymişti kazağı. Kuzenim diye demiyorum ama çok güzeldi her zamanki gibi.

Babaannem hala tekli koltukta uyuklarken Işık fısıldayarak ve minnettar bir şekilde konuştu benimle.

"Çok teşekkür ederim, iyi ki varsın!"

"Çok geç kalma ama." dedim ve gülüp ona öpücük attım. O da bana karşılık verip çıktı evden. Işık'a Aysel Sultanı oyalama sözü vermiştim ama nasıl yapacağım konusunda hiçbir fikrim yoktu. Ben Işık kadar soğukkanlı değildim çünkü.

Belki de yardım için Melih'i çağırmalıydım.

Didem: Melih!

Didem: Hala Ulaş'ta mısın?

Melih çevrimiçi

Melih: Evet.

Melih: Bir sorun mu var Sarıkız?

Didem: Işık ve Ulaş sinemaya gitti biliyorsundur.

Didem: Babaannemi oyalama görevi de bana kaldı.

Didem: Yardıma gelsene.

Melih: Süper kahramanın beş dakikaya orada!

Melih: