~19~

34.2K 2K 147
                                    

Kapı zili ısrarla çalmaya devam edince saatlerdir içinden çıkmadığım yorganın altından çıkmaya karar verdim. Aniden kalkınca başım bir anlık dönmüştü ama hemen toparlanıp yavaş adımlarla kapıya ilerledim. Tabii ben gidene kadar birkaç defa daha çalmıştı.

Mutfaktan bir peçete alıp burnumu silip öyle ilerledim kapıya. Belki bir umut her kimse kapıdaki pes edip gider diye düşünmüştüm.

Kapıyı yavaşça açınca görmeyi beklemediğim biriydi karşımdaki.

"Başka bir şehirden mi geldin kapıyı açmaya?"

"Ulaş ne işin var burada?" dedim sorusunu duymazlıktan gelerek.

Telefonunu gösterip endişe ve sinir karışımı bir sesle hesap sordu bana.

"Dünden beri arıyorum, mesaj atıyorum... Telefonunu bir yere mi fırlattın?"

Kapıda daha fazla dikilemeyeceğimi hissettiğimde onun karşısında bayılmamak için içeri doğru yürüyüp kendimi salondaki koltuğa bıraktım. Ulaş da peşimden gelmişti.

"Neyin var senin Işık? Burnun da kıpkırmızı olmuş."

"Neyim var gibi görünüyor? Hastalandım işte. Ayrıca senin her aramanı mesajını görüp yanıtlamak zorunda mıyım?"

Bakışlarındaki kırgınlığı hissetmiştim.

"Değilsin tabii ki. Ben sadece aramızdaki sami-"

Lafını kestim.

"Yok aramızda bir samimiyet. O yüzden bana bir daha hesap sorma."

Şimdi tam anlamıyla kalbini kırmıştım işte.

"Hesap sormadım zaten Işık." dedi bezgince ve beklemediğim bir şekilde elini alnıma koydu. Bir an irkilip geri çekilmeye çalışsam da diğer elini de başımın arkasına koyunca geri çekemedim başımı.

"Ateşin var. İlaç içtin mi?"

"Hayır."

"Evde ilaç var ama değil mi?"

İyice güçsüzleşiyordum.

"Yok."

Sinirle güldü.

"Bravo sana gerçekten. Ben aşağı sokaktan alıp geleceğim ilaçları. Bu sırada sakın üstünü falan örtmeyi düşünme. Burada beni bekle tamam mı?"

Kendimde cevap verecek gücü bulamayınca tekrar yöneltti sorusunu.

"Işık tamam mı?"

Zar zor kafamı aşağı yukarı salladığımda koşar adımlarla çıktı evden. En son duyduğum ses de kapı sesi olmuştu.

Koltuğun ucundaki televizyon battaniyemi zar zor alıp sıkıca sarındım ve kendimi uykunun kollarına bıraktım...

12 VE 14 (Texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin