~14~

37.1K 2.1K 266
                                    

"Melih?"

"Melih ne oldu oğlum sana?"

Ulaş yine iç sesim olurken yüzümdeki şaşkınlığı hala atamamış olmalıydım ki Melih gülümseyerek bana el salladı.

"Işık içeri gireyim mi?"

Onun sesiyle kendime gelip kenara çekilip içeriyi gösterdim. Zar zor yürüyordu. Dayak yemişti muhtemelen. Yüzü gözü kan içindeydi. Tişörtü yırtılmış ve her yeri çamur olmuştu.

O içeri geçince tam kapıyı kapatacakken Didem'i görünce geri açtım. Ulaş ve Melih içeri geçerken ben de onu içeri davet ettim. Gözleri sorgularcasına bakıyordu.

"Ulaş! İlk yardım çantasını getir de Didem bir baksın Melih'in yaralarına."

Melih koltukta sızlanırken Ulaş sorgulamadan çantayı almaya gitti.

"Doktor mu?" dedi Melih elindeki suyu zar zor içmeye çalışırken.

Ulaş çantayı Didem'e uzatırken cevap verdi Melih'e.

"Veteriner."

Melih'in suyu boğazına kaçarken durumun ciddiyetine rağmen üçümüz de onun bu haline gülmüştük.

"Oradan bakınca hayvana mı benziyorum aşk olsun!"

Didem göz devirip cevap verdi.

"Bilimsel olarak benziyoruz sonuçta. Kıpırdama kaşına bakacağım."

Ulaş ve ben kenara çekilirken Didem titizlikle yaralarına bakmaya başladı Melih'in. Yüzüne baktıktan sonra ellerini vücudunda gezdirip bazı noktalara bastırıp yaralandığı yerleri tespit etmeye başladı.

"Kaşı dışında dikiş gereken bir yarası yok. Vücuduna aldığı darbeler sıkıntılı biraz. İç kanama kadar ciddi olduğunu sanmıyorum ama net bir şey söylenmez tabii."

"Dikiş gerekiyorsa hastaneye gidelim hadi." dedim endişeyle.

"Sen atamaz mısın Sarıkız?" dedi Melih yine zar zor konuşurken.

Didem kendine takılan lakabı çok da önemsemeyip omuz silkti.

"Atarım tabii ki ama iz kalırsa çok estetik olmaz. Sonuçta ben hayvanlara dikiş atmayı öğrendim. Takdir edersiniz ki onlar için dikiş izinin nasıl durduğunun pek bir önemi yok."

"Önemi yok. Hastaneye gidemem çünkü."

Sonunda Ulaş sessizliğini bozarak konuşmuştu.

"Lan ne oldu sana? Anlat artık. Niye hastaneye gidemiyoruz?"

Melih kafasını koltuğa dayayıp sızlandı.

"Seçil'in babası dövdürdü. Senin Seçil'i üzdüğün her gün için bir yumruk yedim." dedi gülmeye çalışarak.

Ulaş sinirle ellerini saçlarına götürdü.

"Yok bu kız böyle durmayacak. Kendimle beraber sizi de yakıyorum."

En sonunda en başta sormam gereken soruyu Ulaş'a yönelttim.

"Ulaş kim bu Seçil?"

12 VE 14 (Texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin