Doktor gittikten sonra hepsi yatağı çevreledi ve Onur'a bakmaya başladı.

-Lan duyuyorsun dimi? Kalk artık be. (Kaan)

Bir kaç gün önceki konuşmaya vurgu yapıp Sarp konuştu.

-Keyfinden yatıyor sanki. (Sarp)

Kaan ona gözlerini kısarak baktı.

-Kes. (Kaan)

Ege Onur'un elini tutup beklemeye başladı.

-Doktorun elini sıktın benim elimi sıkmazsan küserim. Aşkım da küser, Ece de küser. Hemen elimi sıkıyorsun. Hemen olmasına gerek yok beklerim de sık yani. (Ege)

Onur Ege'ye gülmek istedi ama yapamıyordu. Sesler netleşmişti. Doktorun söylediğine göre tamamen ayılması uzun sürecekti ama o bu belirtileri bile erken vermişti. Onur tüm gücünü tekrar kullandı ve yaptı, parmakları hafifçe hareket etti.

Ege çığlık atıp kırık kokunu umursamadan Onur'a sarıldı.

-VALLAHİ YAPTI, YAPTI İŞTEEE. MAVİ BONCUĞUM YAAA SENİ ÇOK SEVİYORUM.

Herkes anında Onur'un elini tutmuştu herkes hissetmek istiyordu ama Onur yavaş yavaş onlardan uzaklaşmaya başlamıştı. İlk dokunuşları hissetmemeye sonrasında sesleri algılayamamaya başladı ve kısa süre sonra derin uykusuna geri döndü.

Nabzı uyurkenki stabil haline döndüğünde herkes tekrar uyuduğunu anlamıştı. Uyandığındaki sabit nabzı daha hızlıyken uyurkenki nabzı daha yavaştı. Uyurken 45-50 arası olan nabzı uyanık olduğu sürede hep 60-70'in üstündeydi.

Onur derin uykusuna dönünce bile yüzlerindeki gülümseme solmamıştı. Herkes odadan çıkıp odayı havalandırırken içeride Esra hanım ve Aşkım kalmıştı.

Bir sonraki gün sabahı...

Güneş yeni yeni doğarken Aşkım babasının üstünde Sarp onların bulunduğu odadaki koltukta yatıyordu. Artık Onur'a bağlı olan cihazın bip bip sesine o kadar alışmışlardı ki ritmi ezberlemişlerdi ve o ritim değişmediği sürece fark etmiyorlardı. Sarp o yüzden rahat bir şekilde uyuyabiliyordu artık tekrar eden bip bip sesi rahatsız etmiyordu.

Bip bip sesinin ritmi değişmeye başlamıştı. Yavaş yavaş artıyordu. Aşkım gözlerini açıp makineye baktı. Anlamasa da baktı. Ses artıyordu.

-Baabamm.

Onur uzaklardan Aşkım'ın sesini duydu. Bilcinin açıldığını ilk algılayamamıştı sonra Aşkım'ın sesi sayesinde fark etti. Artık kızına dokunmak, sarılmak istiyordu.

Sarp değişen nabzı uykusunda algılayıp hızla uyandı. Bir süre nefesini tutup nabzı dinledi kesinlikle ritim hızlanmıştı. Cihaza bakıp sayıyı kontrol etti.

-Onur.

Yattığı yerden kalkıp Onur'un yanına ilerledi. Aşkım babasının göğüsüne oturmuş ellerini babasının yanaklarına koymuştu.

-Duyuyorsun bizi dimi? Tepki verip kendini yormana gerek yok duyduğuna inanacağım.

Onur'un bilinci tekrar kapanmasın diye konuşması gerekiyordu. Bu yüzden yandaki sandalyeyi Onur'un yanına çekti.

-23. Günün içerisindeyiz saat sabah 7 falan. Bu 23 gün içinde neler olduğunu merak edersin diye Ece ve Ege her günü vlogladı ilk bir kaç gün hariç. O zamanlar psikolojik olarak pek iyi değildik sonradan sonradan toparladık. Şimdi ise herkes çok mutlu. Bir parmağını hareket ettirmen bile hepimizi dünyanın en mutlu insanı yaptı.

Sarp Onur'un eline masaj yapmaya başlayıp hisleri canlandırdı.

-Doktor düzenli masaj yapın dedi. Bu şekilde his duyun daha çabuk düzelir ve uyandığında daha rahat hareket edermişsin.

Küçük Prenses (Aşkım)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora