52. Bölüm

2.7K 226 76
                                    

Selam bebeklerimm🤍🤍

Nasılsınız? Umarım hepiniz iyisinizdir.

Saat 02:47 bu saatte ne bölümü dediğinizi duyar gibiyim. Cumartesi ve Pazar şehir dışına çıkmam gerektiği için bölümü düzenlemeye vaktim olmayacaktı bende uykumu feda ettim sizin için. Sabah bölüm ne zaman diye sormaya uygulamaya girince bi bakmışsınız bölüm atılmış aaaaa.

Hadi herkes okuduğu saati yazsın. Üzmeyin beni yazınn. Çok hevesleniyorum yorumlara.

Uzunnn bir bölüm oldu umarım seversi.

Yorumlarınız beni çokkkk mutlu ediyor böyle devam ballarım çokkk teşekkür ederim. Oylar da unutulmasınnn🤍🤍.

♥️

16 Şubat Pazar
12:30

Ahenk, Ece ve Hilal geldikleri güzellik merkezinde hem saçlarını hem tırnaklarını yaptırırken evdekiler kendi hallerinde takılıyorlardı.

Ece saçlarıyla ilgilenen kadına aynadan bakıp tatlı bir şekilde uyardı.

-Sadece iki parmak. Uçlarından alınıcak daha fazlasını istemiyorum.

Aslında kendi değil Ege hiç istemiyordu. Kendisi de uzun saçlarını seviyordu tabi ama Ege saçlarına aşıktı. Kimsenin dokunmasını istemezken Ece kestireceğim diyince küsmüştü. En sonunda da kırıkları alınması için iki parmak anlaşmışlardı. Hatta Ege kendi parmakları daha kalın olduğundan Ece'nin iki parmağını seçmişti. 'Senin iki parmağın kadar. Fazlası giderse küserim' Ece bunları düşünüp gülerken Ahenk konuştu.

-İki parmaktan fazla keserseniz Ege burayı başımıza yıkar. (Ahenk)

Ece kıkırdarken Didem hanım gülümsedi.

-Ege sevgilin galiba.

Ve klasik en lüksünden en basit kuaförüne her yerde olan o derin sohbet başlamıştı. Tırnakları ve saçları yapılıncaya kadar hiç durmadan konuşmuşlardı.

Ahenk koyu kahve saçlarını küt ve perçemli kestirmişti, Sarp bunu görünce büyük bir şoka uğrayacaktı. Ahenk aniden aklına estiğinden kestirmişti ama kendisi çok beğenmişti.

Hilal ise saçlarına hafif ışıltılar attırıp doğal bir parlaklık sağlamıştı.

Hepsi kuaförden çıkıp arabaya bindiğinde kısa sürede eve gelmişlerdi. Kuaförde geçirdimleri altı saat sonucu birlikte çok eğlenmişlerdi. Hava kararmış, güneş kaybolmuştu. Saat yediye geliyordu.

Kapıdan girdiklerinde Aşkım salon kapısındaki parmaklıktan onlara bakıp çığlık attı ardından bakışları Ahenk'in saçlarını bulunca daha çok bağırdı.

-AAAAAAAAAAAĞĞĞ ANEKKK

Sarp Aşkım'ın çığlığı ardından bağırdı.

-AAAA nolmuş Ahenk'ime? (Sarp)

Sarp koşup Aşkım'ın yanına geçerken gözleri Ahenk'in kahvelerini buldu ardından da kısalmış kaşlarını. Gözleri beğeniyle parıldarken parmaklık kapıyı bakmadan açtı ve Ahenk'e ilerledi.

-Nasıl olmuşş? (Ahenk)

Ahenk gülerek başını hafifçe iki yana salladığında Sarp hayranlıkla gülümsedi.

-Güzel. Çok güzel.

Mırıltı şekilde mırıldanıp Ahenk'in omuzlarındaki saçlarına dokundu.

Küçük Prenses (Aşkım)Där berättelser lever. Upptäck nu