31.Bölüm

3.1K 194 34
                                    

Selamm ballarımm✨✨

İşte beklenen bölüm geldiiii.

İlk olarak bir uyarıda bulunmak istiyorum bazılarınız bölümü beğenmeyebilir. Çifterimiz arasınsa yakınlaşmaların yoğunluklu olduğu bir bölüm oldu. Beğenmeyen ballarım kötü yorum atmak yerine bölümü direkt atlayabilirler.

Beğenen ballarımdan da bol bol yorum bekliyorum çünkü ilk kez böyle bir bölüm yazdım. Umarım hayalinizde kurduğunuz Kaan Hilal ilişkisine uymuştur.

Bol bol yorum lütfennn. Oy vermeyi de unutmayalım. Sizleri çok çok seviyorumm♥️♥️

🌙🖤

Kaan üzerini değiştirmek için Hilal ile kalacakları odaya girdi. Ege yüzünden üstü sırılsıklam olmuştu. Üzerindeki tişörtü çıkardığı sırada odanın kapısı açıldı. Kaan kapıya sırtı dönük durduğundan kimin geldiğini görememiş ama Ege olduğunu düşünmüştü.

-Ege siktir git şuradan. (Kaan)

Kapı kapandığında Kaan Ege'nin gittiğini düşünüp tişörtü yere attı.

-Küfür ağzına hiç yakışmıyor. (Hilal)

Hilal'in dediği üzerine Kaan tek kaşını kaldırıp omzunun üzerinden Hilale baktı.

-Öyle mi? (Kaan)

Hilal kollarını önünde birleştirip Kaan'ın yüzüne odaklandı. Bakışlarını yüzünden ayırmamak için kendiyle savaş veriyordu. Görüş alanının büyük bir kısmı Kaan'ın geniş omzuları ve şekili vücudu ile kaplıydı.

-Öyle. (Hilal)

Kaan tamamen Hilale dönüp bir adım ona yaklaştı. Hilal gözlerini Kaan'ın vücudunda gezdirip hızla tekrar gözlerine sabitledi. Kaan Hilal'in kaçamak bakışlarını fark etmişti ve bu hoşuna girmişti. Ses tonu kısık ama bir o kadar anlaşılır bir şekilde çıktı.

-Yakışan ne peki? (Kaan)

Hilal üzerine gelen Kaan'a bakarken bakışlarını indirmemek için çabaladı. Kaan git gide ona yaklaştığında Hilal küçük adımlarla geriye kaçıyor Kaan daha da keyiflenip yüzündeki sırıtışla ona yaklaşıyordu. Kaan sabırsız şekilde eğlenen ses tonuyla konuştu.

-Cevap alamadım yavrum. Yakışan ne? (Kaan)

Hilal'in sırtı duvara çarptığında hissettiği heyecan daha da artmıştı. Artık kaçacak yeri yoktu. Kaan'ın cevap bekleyen bakışlarına sessiz mırıltısı ile karşılık verdi.

-Ne? (Hilal)

Kaan'ın sesini duymuş ama ne dediğini algılayamamıştı. Basit bir yakınlaşma bile ikisinin de dengesini bozmaya yetiyordu. Hilal ellerini kalbinin üzerine götürüp hızını kontrol etmek ister gibi göğüsüne bastırdı. Kaan bunu fark edince ellerinin üzerine ellerini koyup gülümsedi. Hilal'in kalp atışlarının hızını hissedince bakışları Hilal'in parıldayan ela harelerine kenetleyip Hilal'in elini tutup kendi göğüsüne yerleştirdi. Hilal Kaan'ın kalp atışlarının kendi kalp atışlarıyla eş olduğunu hissedince dudaklarına tatlı bir gülümseme yerleşti. Kaan'ın bakışları Hilal'in kıvrılan kırmızı dudaklarına kaydı.

-Yakışıyor, çok yakışıyor. (Kaan)

Hilal Kaan'ın dudakların da olan gözlerine baktı. Kaan'ın ne hakkında konuştuğunu anlayamamıştı.

-Ne yakışıyor? (Hilal)

Kaan Hilal'in masum bakışlarına karşılık güldü ve bakışlarını Hilal'in dudaklarından ayırmadı. İçindeki kıvılcımı söndürmek için derin nefes alıp mırıldandı.

Küçük Prenses (Aşkım)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin