Herşeyimi geride bırakıp başka şehire gitme fikri en başta stres ve korku barındırıyordu. Şimdi ise zaten o yolda olduğum için büyük bir heyecan içindeydim. Önceden de dediğim gibi kendi kasabam dışında bir yeri gezme fırsatım hiç olmadı. Başıma neler gelir farkında değilim bile. Çünkü New Orleans insanlar, vampirler , cadılar, kurtadamlar, ve en fazla tehlike barındıran kökenlerin yaşadığı yerdi.
Kurtadamlara karşı özellikle dikkatli olmalıydım. Eğer ısırılırsam Klausun kanına ihtiyacım olurdu ve bu isteyeceğim en son olaydı. Kendi başımın çaresine bakmalıydım.
Sertçe kornaya bastığımda buna sebep olan önümdeki aptal araçtı. New Orleans'a giriş yapmıştım. Hava aydınlık ve güneşliydi. Sokakları arabanın içinden bakıldığında renkli ve çok canlı görünüyordu ayrıca çokta kalabalıktı.
Önümdeki araba bana yol verdiğinde telefonumdan otelin yerini bulmaya çalışıyordum. Nerde olabilirdi bu otel? Umarım yerini bulurdum.
Kalabalık sokaklardan hızla geçip gösterilen konumdan sonunda otelin bulunduğu yeri bulmuştum. Yüzümde aptalca bir zafer gülümsemesi oluştuğunda otelin park yerine giriş yaptım.
Kaldığım otel 12 katlıydı ,ben 10. Katta bir oda tutmuştum. Arabamı park edip çıktığımda eşyalarımıda bagajdan çıkarıp girişe yürüdüm. Resepsiyona geçtiğimde turuncu saçlı, mavi gözlü bir kızın ilgilendiğini gördüm. Beni fark ettiğinde gülümsemesi ile "hoşgeldiniz" dedi. Aynı şekilde bende gülümseyerek "hoşbuldum. Burda tutuğum bir oda vardı ben Caroline , Caroline Forbes" dedim bastıramadığım heyecanla, beni anlamış gibi onayladığında bilgisayardan bakıp "kapı numaranız 19" dedi, Ardından anahtarı uzattı. Elime aldığım anahtarla valizlerimi geri elime alıp asansöre yürürken yanıma gelen yardımcı ile bavullarımı ona verdim. Bindiğimiz asansörden inip kaldığım odaya vardık. Açtığım kapıyla içeri geçerken bavullarımı bıraktı. İyi dileklerinide ileterek gitti.
Tek kaldığım odada turlamaya başladım. Odanın içinde çift kişilik yatak, dolaplar , banyo ,küçük bir mutfak ve balkon vardı. Odanın duvar ve dolapları beyaz renkti. Verdiğim paraya göre idealdi. Standart bir oda diyen iç sesime ilk kez hak verdim.
Bitmek bilmeyen heyecanımla balkona çıktım, keyifle etrafı süzdüm. New Orleans bu bakıştan bile çok büyüleyici, etkileyici, kalabalık ve güzel görünüyordu. Saçlarımı esen rüzgardan kulağımın arasına sıkıştırıp manzarayla bakışmamı sonlandırarak geri içeri geçtim.
Sıcak bir duş beni daha iyi hissettirecekti. Bavuldan çıkardığım kıyafetlerle banyoya geçtim.
Yarım saatin ardından çıkıp saçlarımı kurutup, maşa yapıp açık bıraktım. Saçlarım güzel görünüyordu. Çokta sade olmayan bir makyajın ardından beyaz bir bluz ve mavi jean pantolon giydim. Beyaz spor ayakkabılarımıda ayaklarıma geçirip mavi küçük çantamı koluma taktım.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
