6.BÖLÜM: AŞK İÇİN

183 135 339
                                    

Parla Aydın

   Berat'ın cümlesiyle herkes birbirine bakarken ben telaşla "Ee tesadüfe bak sen, Rüzgar sen banyoya geç su tutarsın. " Ben konuyu dağıtmaya çalışırken Berat hiçte kapatacak gibi durmuyordu.

Rüzgar tam banyoya gidecekken kolundan çekti. "Dursana sen" dedi. Dövmeyi inceledi. Sonra bir anda yanıma geldi. T-shirtümü çekiştirmeye başladı. Korkuyla "Berat napıyorsun kendine gel" dediğimde Berat dövmeme baktı ve beni itti.

Gözlerim dolarken rüzgar bağırarak "Sen naptığını sanıyorsun lan! " dediğinde korkmaya başladım. Küçüklükten beri bağırılmasından korkardım. Ellerim titrerdi, nefes alamazdım.

Bir adım geri çekildiğimde Berat bağırarak "Ne tesadüfü ne tesadüfü kimi kandırıyorsunuz siz! Bu ne demek bu nasıl tesadüf! "diyerek hidddetle vurdu Rüzgar'ın gögüsüne. Rüzgar sinirle "Bağırma Parlayı korkutuyorsun" dedi bana bakarak. Gözümden bir damla yaş düşerken Yankı ne olduğunu anlamıyordu.

Berat daha çok sinirlenip  "Parla'nın adını ağızına alma! Sen kimsin sanane Parladan" diyerek yumruk attığında ağlamam hızlandı. Titreyerek bağırdım bir anda. "Berat dur!"
Berat bana bakarken sinirden gözleri dolmuştu. Döndü bana sakince dudağım büzüldü bir anda.

"Rüzgar, Rüzgar benim eski sevgilim" dedim bir çırpıda.  Ortam sessizleşti. Herkes bana bakarken titrediğimin farkında değildim. Berat üzerime yürümeye başladı. Rüzgar tam tutacakken Sera durdu. Ben geri geri giderken yemek masasının sandalyesine dayandım.

Berat gözlerime bakarken bir damla yaş düştü gözünden. Titreyen elimle yüzünü silmeye çalıştım ama kendini geri çekti. "Aşkından hasta olduğun adam bu mu gerçekten? " dedi. Gözümden tekrar bir yaş düştü.

"Ben sırf sen bu adamı unut diye neler yaptım. Gecem gündüzüm sendin. Biraz gül diye ben kendimi yedim bitirdim. Sırf sen bir kere bana gül diye! " diyerek bağırdı. Dudaklarım titrerken koluna dokundum.

"Biliyorum sevgilim, biliyorum bu yüzden senin yanındayım" dediğimde "Lan adam burnun dibinde dibinde! Bana yalan söyledin sen. " dedi. Burnumu çekip "Gerçekten söyleyecektim" dedim. Sahte bir gülüş atıp "Ne zaman sevgili olup beni yüz üstü bırakmaya hazır olduğun zaman mı!! " dedi.

Hıçkırarak "Yemin ederim aklımda asla bu yoktu yemin ederim. Berat lütfen sakince konuşalım dinle nolursun" dedim. İçinde öyle bir hırs vardı ki beni asla dinlemiyordu. "Aptalım gerçekten aptal senin gibi birine harcadığım vakte yazık" dedi ve hızla çıktı evden.

Peşinden hiç düşünmeden bende koştum. Merdivenleri o kadar hızlı iniyordum ki. "Berat nolur dinle düşündüğün hiçbir şey olmadı olmayacak nolursun" dedim. Berat beni dinlemeden iniyordu. Kapının önüne geldiğimizde kolunu tuttum.

"Lütfen dinle beni gerçekten söyleyecektim ama korktum beni bırakmandan yarım kalmaktan korktum. Ben sana sığındım Berat ben senin kollarında güneşi buldum. Kaybetmemek için yaptım. Seni sevdiğim için yaptım yemin ederim" dediğimde beni yine itti.

Ben yere düşerken "Sakın bana dokunma yalanlarını dinlemek istemiyorum! " diyerek bağırdı ve arabasına bindi. Düştüğüm yerde hüngür hüngür ağlarken soğuk yüzüme vuruyordu.  Yine öylece kalmıştım kimsesiz çaresiz.

O sırada yanımdaki gölge ile birlikte döndüm. Rüzgardı gelen. Önüme döndüm anında. Sırtıma bir ceket yerleştirdi ve yanıma oturdu. Onun yanında ağlamak istemiyordum. Kendimi sıkarken bacağımı sallıyordum. O sırada elini çeneme koyup yüzümü kendine çevirdi.

"Sıkma kendi atak geçireceksin" dedi. Onun gözlerine baktığımda içimde öyle bir ateş yanıyordu ki. Dudağım büzüldü titriyordum. Eli çenemde sabit kaldı. Öylece bana bakıyordu.

Aşk Kalpte TutsakOù les histoires vivent. Découvrez maintenant