Ep.1: Inception

159 16 13
                                    

Rüzgarın ardında gri bir dünya.. İlk notalar çocukların sessiz çığlıklarıyla başladı.
Dansları ise karanlık bir gerçeklikte kaybolan bir melodiyi ararken örülen bir öyküdü...

Koşuyordu genç arkasına bile bakmadan koşuyordu.
Arkasından duyulan ateş seslerini umursamadan hızla kaçıyordu buna ne zaman başlamıştı hatırlamıyordu bile ya da hatırlayamıyordu.
Yorgunluğu her hücresinde hissedebiliyordu.
Tam 4 gün boyunca hiçbir şey yememiş hiçbir şekilde uyuyamamıştı.

'acaba ne zaman bu durumdan kurtulacam' diye düşünürken önündeki taşı fark etmeden taşa takılıp düştü, daha kalkmaya firsat bile bulamadan etrafını saran göz küreleriyle korkuyla arkaya gitmeye çalıştı fakat nafileydi.

'bu sefer yolun sonuna geldim sanarım' diye içinden geçirirken, gözlerini kapatıp olacakları bekledi ama bir anda kontrolünü kaybedip yere düşen göz küreleriyle şaşırıp kaldı sonrasında ona uzatılan ele baktı.

"Hadi kalk buradan hemen gitmeliyiz"

Hızlıca yaşıtı gibi gözüken çocuğun elini tutup ayağa kalktı.

"Siz kimsiniz?"

Cevap alamamıştı seungmin sadece önünde etrafı kontrol ede ede giden çocuğu takip ediyordu.

"Size bir şey sor-" ağzındaki elle konuşması yarım bırakıldı "shh, kes sesini duyacaklar yoksa" sessizce kafasını sallayıp göz kürelerinin arkalarından geçip gitmesini bekledi.

Sonunda ağzından çekilen elle rahat bir nefes alıp tekrar çocuğun peşine düştü. buraları bilmiyordu ve her yerde o lanet gözler vardı tek umudu bu çocuğa güvenmekti.

Bir kaç merdiven ve koridorlardan sonra yüksek bir binanın üst katına çıktılar yol boyunca tek kelime etmemiş seungmin'in sorduğu hiçbir soruya cevap vermemişti genç.
Bir kapının önüne geldiklerinde çocuk cebindeki kartı çıkarıp kapıyı açtı ve içeri girdi.

Başta girmeye tereddüt etse de başka şansı olmadığından içeri girdi Seungmin.
Çocuk salondaki koltukta oturup elindeki birayı içiyordu.

"Ben Jeongin,Yang Jeongin." Çocuğun adını söylemesiyle seungmin de tekli koltuğa geçerek kendini tanıttı.

"Bende Kim Seungmin"

"Biliyorum" çocuğun cevabıyla şaşırmıştı seungmin ne yani onu tanıyor muydu?

"Nerden biliyorsun?"

Derin bir nefes alıp cevap verdi jeongin.

"Gizli silah ya da deney 0.8 mi demeliyim? Gezegeninde radyoaktif bir patlama yaşandı ve sende bu sayede bazı güçler elde ettin ve bu amk fırsatçı devleti seni kaçırıp buraya getirdi amaçları seni biyolojik bir silah yapmaktı."

Jeonginin söyledikleriyle şaşırıp kaldı seungmin labaratuvarda kaldığı zaman boyunca onu deney 0.8 olarak çağırıyorlardı ama o bir türlü bunun ne demek olduğunu anlayamıyordu.

"Sana tek bir şey sorucam gezegenime nasıl dönebilirim?"

"Dönemezsin buradan gitmeye çalışmak çok zor hatta imkansız"

"NE DEMEK İMKANSIZ" diye bağırarak ayağa kalktı seungmin.

"Burada kalamam benim gitmem gerekiyor" diyerek kapıya ilerledi. Jeongin hemen peşinden gidip kolu tutup onu durdurdu.

"Bırak beni"

"Nereye gideceksin dışarı çıkarsan o siktigimin gözleri hemen yakalar seni farkındasın değil mi?"

Sustu seungmin gerçekten nereye gidebilirdi ki? Yere çöküp ağlamaya başladı.
Tüm hayatını burda mı geçirecekti yani peki ailesi, arkadaşları onları bir daha göremeyecek miydi?
Bu düşünceler onu daha fazla ağlattı.

"Aslında bir yol var.." jeonginin cevabıyla kafasını kaldırdı ve "Ne Ne lütfen söyle" dedi.

"Var ama bunu tek başımıza yapamayız bize daha fazla güç gerekiyor."

"Kafanda ne var"

"Gel benimle" jeonginin bunu demesiyle hemen ayağa kalkıp onu takip etti uzun bir koridorda ilerledikten sonra bir odaya vardılar.
Jeongin 0325 olan kapıyı açıp seungmine yol verdi daha sonra kapıyı kapatıp o da içeri geçti

Bilgisayarlarla donatılmış karanlık odaya hayran hayran bakıyordu seungmin sonra birden gözüne onu labaratuvarda tutan adamın resmi çarptı duvarda birbirine iplerle bağlanmış resimlerin tam ortasında o vardı.

(Böyle hayal edebilirsiniz)

Hemen oraya doğru ilerleyin duvarı inceledi tanıdık bir kaç sima daha görmüştü tam arkasını dönüp jeongine sorucakken jeongin konuşmaya başladı.

"3 yıldır.. tam 3 yıldır o devleti nasıl bitirebileceğimi araştırıyorum sonunda mükemmel bir plan yaptım ama bunu tek başıma yapamam.
Denedim ilk seferde bunu tek başıma yapmaya çalıştım ama havalandırmaların bile lazerle donatıldığı bir binaya girmek nerdeyse imkansız."

Seungmin dikkatlice jeongini dinledi böyle bir şeyi tek başına başarmak cidden zordu.

"Ben yardım ederim. Hadi nerden başlıyoruz hemen bitirelim" diyerek bilgisayarın yanına gidip incelemeye başladı seungmin.

Jeongin küçük bir kahkaha atıp "çok tatlısın seungmin ama bunu biz tek başımıza yapamayız bize daha fazla kişi gerekiyor ve ben onları nerde bulacağımı çok iyi biliyorum.."

to be continued..

Echoes Of Victory ~SKZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin