STUCK WITH U • TAEKOOK ✓

14

Haiii ben geldiim!

Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

+++++

Bu görüntü başımı döndürürken dizlerimin zayıfladığını hissettim. Elimle ağzımı kapatarak kapıdaki elimi çekerek kasıklarımı sıvazladım ve geri çekilerek kapıyı sessizce kapattım.

"Aman Tanrım..." diye fısıldayarak yüzümü bile yıkamamış olmayı önemsemeden odadan bahçeye çıktım.

"Günaydın Jungkook." Jin'in sesiyle birlikte karşı karşıya kaldığım o görüntüden kendimi ayırmaya ve silkelenerek kendime gelmeye çalışırken başımı çevirip gülümsedim. "Günaydın." Bir süredir bankta tek başıma otururken Jin yanıma gelmişti.

"Saçın başın dağınık, iyi misin sen?" Saçlarımı parmaklarıma tararcasına düzeltmeye çalıştım. Yataktan çıktığım halimle bahçeye gelmiştim.

"Yoksa yine Sebastian'a dair imge mi gördün?"

Başımı iki yana salladım. "İyiyim merak etme, sadece biraz hava almak istedim."

Uzanıp kolumu sıvazladı. "İyiysen sıkıntı yok o zaman." Tam o sırada Taehyung'u üstüne yapışan dar bir spor atleti ve sporcu şortuyla bu tarafa yaklaştığını görünce sertçe yutkundum. Onu gördüğüm anda, banyoda yaptığı o yaramazlığı gözümün önüne gelince alt dudağımı ısırıp başımı önüme eğdim. Beni de yaramazlık yaparken yakalamıştı...

"Günaydın." Yanımıza vardığında neredeyse neşeli gelen sesi kulaklarımda uğuldadı. "Günaydın." Jin ile aynı anda mırıldandık.

"Bugün bir keyiflisin sanki?" diye sordu Jin hızla. Başımı önümde tutmaya son verip Jin'in tarafında ayakta dikilen Taehyung'a göz ucuyla baktım. "İnanılmaz enerjik hissediyorum." dedi ve sonra bana göz kırptı.

*

Ertesi gün|

Taehyung beni yaramazlık yaparken yakalamış olsa bile hiçbir şey söylememiş, bu konuyu hiç açmamıştı. Ve muhtemelen benimde onu gördüğümden habersizdi. 

Böyle bir olaya hiç şahit olmamış gibi davranmıştım. Çünkü o da böyle yapmıştı. 

Taehyung Jin ile idman yapıyordu. Bense biraz soluklanmak için ufak bir ara vermiştim. Terimi havluyla silerken, bankın yanına birinin oturduğunu görünce bakışlarım ona döndü. "Siz geçen akşam gördüğümüz kişisiniz." Sorma fırsatım olmamıştı kızgınlığa girince gözüm pek bir şey görmemişti doğrusu sancılarımdan. O yüzden Bay Min'in bu adamı Charmin Force'a alıp almadığını Taehyung'a sormamıştım. Şu an burada olduğuna göre Bay Min bir süreliğine kalmasına izin vermiş olmalıydı.

"Evet, Mamacita okulunun dekanı Songhan ben. Tabii Sebastian tüm okulumu yerle yeksan etmeden önce..." Cümlesine devam ettiğinde yüzü düştü ve sesi durağanlaştı.

"Üzgünüm..." diye fısıldadım. Bana gülümsemeye çalıştı. "Şu an yaşıyor olmam bile bir mucize. Sağ kalabildiğime seviniyorum. Burada güvende olacağıma inanıyorum ama Sebastian'ın sıradaki hedefi Charmin Force..."

Havluyu ensemden ayırıp yanıma koydum. "Bariyeri sağlamlaştırdık. Sebastian ve ordusu dahil hiç kimse Charmin Force sınırlarına giremez." dediğimde rahatlamış bir şekilde iç geçirdi.

"Sen... Şu diriltme gücüne sahip olan seçilmiştin değil mi?" diye sorduğunda kaşlarım çatıldı. "Nereden öğrendiniz? Bay Min sizi henüz yeni içeriye almış sayılır."

"O gece aldı, 2 gün oldu. Ve burada herkes bir şeyler konuşuyor. En çok konuşulanlardan birisi de sensin. Ve Taehyung. İkinizde çok güçlüsünüz."