3

8.7K 1.2K 633
                                    

Haiii ben geldiim!

Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

+++++

Ertesi gün|

Taehyung dün gece dekanın odasına bile gizlice sızmış, idare odasındaki kütüphaneyi kontrol etmişti. Ama kitabı bulamadığını söylemişti.

Eşyalarımı toparlama gibi bir fırsatım dahi olmadan direkt burada soluğu aldığım için dünkü kıyafetlerimle sabaha uyanmıştım.

Esneyerek yorganımı bacaklarımdan tekmeleyerek sıyırıp döndüm ve ayaklarımı yere doğru sarkıttım. 

Bakışlarım doğrudan sırtüstü uzanmış bir şekilde fosur fosur uyuyan Taehyung'a kaydı. O sırada kapı tıklatıldı ve saniyeler sonrasında açıldı. Kapıdan içeriye başını sokan beyaz tenli sarı saçlı kişiyi gördüm.

"Selam, Jimin ben." diyerek yavaşça içeriye girdi. "Selam, Jungkook ben de." Taehyung'u uyandırmamak için kısık sesle konuşmuştum.

"Memnun oldum. Kahvaltı saati geldi, bilgin var mı bilmiyorum ama. Taehyung'u da alıp inersiniz." diyerek kol saatini kontrol etti. "Taehyung biraz zor uyanır ama." dedi ve ensesini sıvazladı. "Sana onu uyandırma konusunda bol şans." diyerek kapıyı çekerek çıktı.

"Taehyung?" diye seslendiğimde, kıpırdamadı bile. Koluyla yüzünün çoğunluğunu kamufle etmek ister gibi kapatmıştı. 

"Taehyung, kahvaltı saati gelmiş." Sesimi biraz daha yükseltsem de yine tepki göstermedi. Namjoon ile konuşup eve gitmem gerekecekti. Eşyalarımı toplayıp dönmeliydim, tabii burası için yolu bulmam, öğrenmem şarttı. Çünkü ben onlar gibi ışınlanamıyordum.

Ayağa kalkıp gerinerek ayakkabılarımı giydim ve Taehyung'un hâlâ uyanmadığını fark edince başına dikildim. "Taehyung, uyan!"

Sesim odada yankılansa da kolunu tek bir milim bile oynatmadı. Kolu ensesi ve gözlerini komple örtüyordu. Gerçekten de Jimin'in söylediği kadar zor uyanan biriydi.

Yavaşça koluna doğru uzandım ve dirseğinden tutarak dürtükledim. 

"Taehyung!" Daha sert bir şekilde bir kez daha dürtüklediğimde kolunu yüzünden indirmesiyle beni tutup yatağa çekerek üstüme çıkması bir olunca nereden geldiğimi şaşırdım.

Taehyung beni altına almış bir şekilde kızaran, kısık gözleriyle, kaşları çatık bir vaziyette bana bakarken, "Bir daha sakın bana temas ederek uyandırmaya kalkışma!" dedi uykudan yeni uyandığı için normalde olduğundan daha boğuk ve tehlike arz edecek kadar karanlık çıktı sesi.

"Beyninin pekmezini akıtabilirdim uyku sersemi." diye söylenerek üstümden kalktığında sertçe yutkunarak ayağa dikilen bedenine bakmak yerine yavaşça yatağından kalktım. "Ben sadece dirseğinden dürterek-"

"Dürtme. En haz etmediğim şey uykudan dürtülerek uyandırılmak. Cidden yüzünün sağlam kaldığına dua et." diye tısladı. "Özür dilerim." dedim ve odanın banyosuna girip aynadan dolmaya başlayan gözlerime baktım.

"Hiç arkadaşın yok, burada da olmayacak. Hiç kimse seni sevmeyecek." diye mırıldandım kendi kendime. Ağlamamak için kendimi sıkarken çenem titredi. Toparlanmak için derin nefes alıp elimi yüzümü yıkayarak ferahladım.

Banyo kapısını açıp dışarıya çıktığımda, köşeye yaslanmış bir şekilde sırasını bekleyen Taehyung ile karşılaştım. Banyoyu ona bırakırken Namjoonsshi'yi bulmak üzere odadan çıktım.

-

Namjoon tek bir parmak şıklatmasıyla beni evime getirmiş ve eşyalarımı toplamama yardımcı olmuştu. "Namjoonsshi."

STUCK WITH U • TAEKOOK ✓Where stories live. Discover now