Tanrı'ya emanetsin güzel çocuk.

42 7 4
                                    

23 Ocak 1949, Günlerden Pazartesi;

Çocuk, sana yazdığım ikinci mektup ve eminin ki, yazdığım için çokça sevineceksindir.

İsterim zira, yüzündeki gülüşü, tebessümü görmeyi. Güzel gülüyorsun çocuk, çok güzel, hep gül, yakışıyor sana gülmek.

Nasılsın? Sana yazıyorum mektubu ve posta kutuna ulaşacaktır, lâkin sen dönünce ancak o zaman okuyabileceksin. Neyse, sonuçta okuyacaksın.

Umarım orada iyisindir, günlerin güzel geçiyordur, kendinize çokça dikkat edin.

Yazdığın, kendince -kaba- dediğin tümcelerin için de sana asla, ama katiyen kızmam. Aksine, aşkını, sevgini böylesine cesurca tümcelere dökmek, ne hoş etmiştir yüreğimi.

Bir daha sana kızacağımı, yahut bana kaba gelecek diye korkma, cesurca yaz, dök sarı parşömene, mesut olurum.

Minnettarım sevgini böylesine güzel ve hoş tümcelerinle, parşömene döktüğün için.

Ve çocuk, asıl konumuza dönecek olursak; aslında ben bu mektubu senden bir şey istemek için yazıyorum. Eminim ki sende sevineceksindir.

Dönünce, seninle dolaşmak istiyorum bir süre, buluşma gibi düşün. Döndüğünde ve bunu okuduğunda hemen cevap vermeyebilirsin, ben seni bekliyor olacağım.

Yüzündeki tebessümü yakından görmeyi istiyorum, güzel düşüncelerini, güzel kalemin, güzel ellerini, parşömenlere dokunan ellerini, ellerimin arasında, ben de hissetmek isterim çocuk.

Tanrı'ya emanetsin güzel çocuk, sevgilerimle; Albay Jeon..

Albay JeonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin