Albayım, elinizde sizlere armağan ettiğim lale var idi..
Öylesine sevindim, öylesine hoşnut oldum ki albayım, bilemezsiniz. Ve anladım ki, mektuplarım sizlere ulaşıyor. İnanın çokça sevindim.
Umarım günleriniz gönlünüz gibi hoş ve güzel geçiyordur. Savaş vakti, günler ne kadar güzel geçer bilemiyorum, lâkin, umarım güzel geçer günleriniz albayım.
Bugün, müfrezeye eğitim yaptırıyordunuz, penceremden sizleri seyrediyordum albayım. İnanın, çokça hoş görünüyordunuz. Eğitimleriniz çokça ağır sanırsam, çünkü askerleriniz hayli zorlanıyor gibi görünüyordu.
Ah, albayım bu benim haddime değil pekâlâ, öylesine laf olsun diye yazıverdim. Kızmadığınızı umuyorum.
Albayım, bir de, siz genelde sınıra gidip savaştığınız vakitlerde, askerlerinize bir gün önceden eğitim verirsiniz. Yoksa yine mi gideceksiniz? Gidecek iseniz de, umarım Tanrı sizi korur albayım.
İnanın, bu cihanda, zarar görmenizi isteyeceğim en son istek bile değildir. Umuyorum ki, bir an önce, geç olmadan, askerlerimiz daha fazla Tanrı ile buluşmadan, bu cihana sulh gelir.
Yurdumuzu böylesine, gönüllüce korumanız ne hoştur albayım. Her daim sizlere dua edeceğim, Tanrı'dan sizleri korumasını dileyeceğim.
Albay Jeon, tümcelerim burada sonlanmakta, savaşa gitmeden evvel umuyorum ki, mektubum elinize ulaşır, hâreleriniz uğrar tümcelerime.
Kendinize çokça dikkat edin albayım, hoşça kalın. Sizleri bekliyor olacağım..
-Kim Taehyung
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
