15 |İyi Olmana Sevindim|

5.2K 255 16
                                    

Sen gerçek bir belasın? Belaymış asıl bela olan o. Eve girdiğimde annemlerin hala uyuduğunu görmek içimi rahatlatırken parmak uçlarımda sessizce odama yöneldim. Tam kapımı açıp içeri girecekken annemin "Nereden bakalım hanımefendi?" sorusuyla yavaşça anneme dondum. "Nerden olacak ki annecim? Tabikide...mutfağa su içmeye gitmiştim" dedim sakin davranarak. O da "Peki. Hadi odana" dedi ve hızlıca odama girdim. Üzerimi değiştirip yatağa geçtim. Selin'e yarın beni okulda beklemesine dair mesaj attıktan sonra uyudum.

Sabah 'yine' okula gitmek için alarmla beraber uyandım. Banyoya girip işlerimi hallettikden sonra formamı giydim. Saçlarımı tarakla bir şekile soktuktan sonra birazda makyaj yapıp odamdan çıktım. Hızlıca kahvaltımı yapıp evden çıktım. Çünkü gün intikam günüdür.

Beni okulun önünde bekleyen 'sevgili arkadaşımı biraz tedirgin etmek için yüzüme ' Bugün işini bitiricem ' ifadesi yerleştirip yanına doğru ilerledim. Benim konuşmama izin vermeden " Beni halen affetmedin mi Nazlıcım? " dedi üzülerek. Bende ona sırıtarak " Tabiki...hayır " deyince yüzü baya düştü. Çok mu üstüne gittim acaba? Ne ya onun yüzünden dün o kadar Savaş'dan laf işittim. Az bile ona. Ama yinede insaflı davranim. Herşeyi yapmaya erinen ben ona bir günlük ayak işlerimi yaptırabilirim. Ben bunları düşünürken bir yandan da sınıfa ilerliyoduk. Aklıma gelenle Selin'e dönüp " Bana bir aysti ve browni alırmısın Selincim" dedim. Fark ettiyseniz bu bir soru değil. Tam itiraz edeceği sırada 'Bi itiraz etde' bakışı atınca hemen kantine yol aldı. Bende sınıfa girdim. Sabah uyuyamadığım uykumu almak için sıraya güzelce yayıldım ve uyumaya başladım. Ama bir süre sonra üzerime dökülen suyla ayağa fırladım. Suyu döken sınıftaki sürtüklerden biriydi. Bir de bana gülüyolar ya! İçlerinden biri "Pardon canım yaa suyun kaldırma kuvveti var mı onu gözlemlemek istemiştik" diyince bende bulunan tüm şarteller attı. Çantamdan çıkardığım suyu bana bunları diyen kızın başından aşağı dökerken, bulduğum ilk su şişesinide bana suyu döken kızın kafasından aşağıya boşalttım. Kendimi tutamayıp tokatıda yüzüne geçirdikten sonra sıra bana gülen sürtüklere gelmişti. Tam onlara doğru ilerlerken müdürün "Ne oluyo burda!" sözüyle olduğum yerde kaldım. Yavaşca müdüre dönerken " Sen yeni gelen kız değilmisin? " sorusuyla yavaşça başımı salladım. " Hemen odama! " diyip odasına yöneldiği sırada arkasına dönüp sürtüklere bakarak " Sizde! " dedi. Odaya yavaşça ilerledim. Odaya girdiğimizde müdür ilk beni dinlendi. Ardından onlara döndüğünde "Hocağğğm biz sadece şaka yapmıştık" diyince müdür "Tamam ama daha böyle bir olayla karşılaşmak istemiyorum. Şimdi çikabilirsiniz" lafıyla hemen odadan çıktım. Direk sınıfa ilerledim. Ders boştu sanırım çünkü hoca derse gelmemişti. Sınıfa girdiğimde herkes bana bakıyodu. Bakışları aldırmadan Selin'in yanına geçip oturdum. Bana 'Neler oldu. Hemen anlat' bakışı atınca ona olanları anlattım. Sonra hissettiğim bakışlarla yan tarafıma döndüm. Savaş bana gözünü bile kırpmadan bakıyodu. Demek ki dün için halen sinirli. Ona donüp ' Ne bakıyon? Ayı mı oynatıyoruz burda ' bakışı atınca ' Savaş Mertoğlu olarak nereye bakıcağımı sana mı sorucam!' bakışı atınca hemen önüme döndüm. Selin'e dönüp "Nerde bakalım aystim ve brownim? " diyince ikisinide bana uzatti. İştahla onları alıp yemeye başladığım sırada tekrar Savaş'a döndüm. Döndüğümde bana sırıttı ve ağzını kıpırdatarak " küçük ayı " dedi. Bana ' küçuk ayı ' dedi. İnanamıyorum yaa. Bende aynı şekilde ona " odun " diyince hemen kaşlarını çattı. Gülerek önüme döndüm. Ama hemen bende kaşlarımı çattım. Bana bildiğiniz ayı dedi yaa! Tam Selin'e dönüp sorucaktım sence ayıya benziyomuyum diye ama sol tarafıma döndüğümde Selin yoktu. Sınıfa göz attığımda Selin'in sınıfın kapısında biriyle konuştuğunu gördüm. Onların yanına ilerledim ve Selin'e 'Bu kim?' bakışı attım. Çocuk anlamış gibi lafa girdi ve "Ben Mert. Artık bu sınıftayım" dedi gülümseyerek ve elini uzattı. Bende ona karşılık verdim ve " Bende Nazlı" dedim. Sonra devam ettim ve "Baya şanslısın. İlk günden hoca yok" dedim gülerek. Mert'de " Sanırım bugün gerçekten çok şanslıyım " dedi.

En sonunda bahçede konuşmaya devam ettik. Mert bize kendinden bahsetti. Ailesiyle bir süredir yurt dışında yaşadığını ve geri döndüğünü söyledi. Ama bu çocukta bir şeyler vardı. Yani bakışlarından anlaşılıyodu. Biz öyle sohbet ederken yanımıza Savaş'ın grubundan Emre gelmeye başladı. İlk başta acaba buraya mı geliyo diyo kontrol edim dedim ama baktım bahçede bizden başka kimse yok. Yanımıza geldiğinde " Selam " dedi gülümseyerek. Bu çocuk öbürlerine ( Savaş'a ) göre daha sıcak kanlı ve kibar valla. Bizden kimse birşey demeyince hemen sıcak bir şekilde bende " Selam " dedim. " Şey ben Selin' i merak etmiştim. Dün akşam olanları duydum " dedi. Ama bu çocuk neden bu kadar utangaç davranıyo ki? Selinde ayrı bir kafa sanki çocuk beni merak etmiş. Bir daha olcak gibi değil Mert'e dönüp " Mert, okulumuzu yeni öğrencisi olarak okulu gezmek istersin di mi? Evet, istersin o yüzden sana okulu gezdirim " dedim. O da kafasıyla onayladı.

----Selin---
Nazlı Mertide yanına alıp hızla yanımızdan ayrıldı. Yani bu kızın derdi ne ki?
Bir süre sessizlikten sonra konuşmaya başladım. " Evet, yaa. Dün akşam küçük bir talihsizlik yaşadım ( Ne küçüğü yaa az kalsın ev yanıyodu ). Ama iyiyim yani. Nazlı'da biraz endişelenmiş işte ( Tabi akşam kapıyı kıracak gibi çalmadı zaten ). Savaş'ı aramış sonra. Onu da rahatsız ettik zaten. Dün akşam baya sinirliydi zaten. Şimdi sen gelmişken ona özürümü iletirmisin? Hani ben şimdi gidersem daha fazla sinirlenir ya ondan öyle dedim yani " Emre hiç birşey demeden bana bakıyodu. Niye öyle bakıyosa artık. Hiç anlamış değilim.
-----Emre-----
Bu kız gerçekten hızlı konuşuyo. Ama konuşurken çok tatlı gözükm.... Ahhh neyse. " Tamam, ben ona söylerim. Ama o zaten sana sinirli değil . Nazlıya sinirlenmiş" dediğimde moralinin bozulduğunu gördüm. Hemen lafa girip " Ama aralarında hallettiler " dediğimde gülümsedi. Gülümserken çok güze... Ahh ne oluyo yaa bana? Hiç birşey demeden birbirimize bakmaya devam ederken " Şey ben artık gidim " dedi. Bende ' tamam ' anlamında kafamı salladım. Kalkıp ilerlemeye başladığında seslenip " İyi olmana sevindim ".

Serseri#SavNaz#Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin