46 |Peki, güzelim|

3.8K 199 45
                                    

Sebepsiz sevmektir aşk,
Nedeni olmadan bağlanmak birine.
Gözlerine baktığında erimektir içten içe,
Ellerini tuttuğunda titremektir tüm benliğinle.
Hatta sarılamamaktır utançtan,
Çünkü utanmaktır sevmek aslında,
Sevmek nedir aslen?
Ölmek mi uğruna?
Yaşamak mı onunla?
Sevmek mi ömür boyunca?
Yoksa ayrılmak mı gerekince?
Nedir insanı başkasına bağlayan?
Güzelliğimi?
Bilmez kimse bu soruların cevabını...
Kimi sever güzelini,
Kimi sever özelini...

Can YÜCEL

---Nazlı---

Ne diyeceğimi bilemeden gözlerine bakmaya devam ettim. Konuşmaya nasıl başlayacağımı kafamda bir süre tarttıktan sonra konuşmaya başladım.

''Sadece korkuyorsun. Güvenmekten, terk edilmekten, birine bağlanmaktan... Ben bana güvenmeni istiyorum''

'' Savaş... Sevgi doğuştan gelen bir şeydir ama sevmek sevilince öğrenilen. Ve ben benim sevgimin sana bunu öğreteceğini biliyorum. O yüzden 'bizden' vazgeçmiyorum, yanındayım'' dedikten sonra parlayan gözlerine baktım. Bana sarıldığında bende kollarımı ona doladım. Bir süre öyle kaldıktan sonra saçlarımı öpüp geri çekildi.

''Artık yüzmek istiyorum'' diyerek dudağımı büzdüm. İsyanlardayım şu an! Bir saniye ya Savaş'a ne oldu? Niye öyle bakıyor?

''Hey?'' diyerek elimi salladığımda bir şeyler mırıldanmaya başladı. Yanımdan kalkıp yanımdaki şezlonga geçti.

''Tamam, sen yüzebilirsin'' dediğinde kollarını önünde birleştirmiş bana bakıyordu.

''Peki, ben bizimkilerin yanına gidim'' dediğimde rahatça konuştu.

''Burada yüz''

''Hayır, denizde''

''Havuzda''

''Denizde'

''Havuzda''
''Denizde''

''Denizde''

''Havuzda'' diyip hızla ağzımı kapadığımda sırıtıyordu.

''Sen nasıl istersen güzelim'' dediğimde şoka girdim.

''O da migrosa mı?'' diyerek gülmeye başlayan iç sesime lanet edebilir miyim? Bu ne biçim espri!

''Şey, az önce ne dedin?'' diyerek konuştuğumda yanlış duyup duymadığımı anlamaya çalışıyordum. Ya tamam itiraf ediyorum, o kısmı o şoku geçirirken iyi algılayamadım ve tekrar duymak istiyorum.

''Sen nasıl istersen, dedim''

''Başka bir şey demedin mi? Mesela şey gibi...''

''Ne gibi?'' dediğinde gülerek bana bakıyordu.

''Boş ver'' diyip üzerimdeki elbiseyi çıkardığımda havuza doğru ilerledim. Odun işte! Tekrar söylese ölür sanki!

Havuza dalmadan önce arkamı dönüp Savaş'a baktığımda şaşırdım. Daha demin rahatça otururken şimdi dik oturmuş ve gözlerini bana dikmişti. Ah tam bir sapık!

Bir süre yüzdükten sonra suyun altına girip bekledim. Evet, bunu her zaman denerim ve içimden ne kadar kalabildiğimi sayarım. En son 2 dakika 34 saniye kalmıştım.

'1'

.

.

.

Serseri#SavNaz#Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin