2.6 Yanıyorum Sana

231 12 0
                                    

Ölüm, yakıcı bir gerçek.
Nasıl da kırıyor bütün duyguları? Nasıl da üstün geliyor diğerlerinden?

Bir kere ölmeyi deneyen kişinin, ikinci kez denemesi daha imkanlıydı. Bir kere kurtarmışken ikinci kez başarabilir miydim peki ben?

Motorumdan inip hastanenin acil girişine girdim aceleyle. Beklemeden resepsiyonda duran kumral kızın yanına gittim.

"Milaz Aren trafik kazası geçirmiş, yaklaşık 20 dakika önce aradınız. Hangi odada kalıyor acaba"

Kumral kız beni dinledikten sonra önündeki bilgisayar ile ilgilendi bir süre. "Hastaa" bir tuşa bastı "Evet, buldum ama kendisi çıkışını yapmış" dedi.

What dedin gülüm, anlamıyorum ben. "Anlamadım, trafik kazası yapmadı mı bu adam, nasıl çıkış yaptı?"

"Hanımefendi daha fazlasını sizinle paylaşamam"

Israrlarıma rağmen tek kelime öğrenemeyince geri döndüm motoruma. Milaz hastanede yoktu. Yani iyiydi, iyidir, iyi olmak zorunda!

Telefonumu çıkarıp Milaz'ın engelini kaldırdım hemen, neden şimdiye kadar açmadıysam? Anlık duygularla yapmıştım. Aramak konusunda tereddütlüydüm ama dayanamadım.

Dıııııt, dıııııt, dıı ve açtı. "Arya? Bak bu iki oldu. Uykusuzluk seni bana getiriyor. Ben hiç uyumasam mı ya?"

İyiydi, sadece uykusuzluk vardı, sesi de yorgun geliyordu. E o zaman neden beni aradılar?

"Neden konuşmuyorsun? Senin ismin yazıyor ekranda, Ahu-dudu." bir şey hatırlamış gibi 'aaa' nidasi çıktı sesinden "Sen bana küstün değil mi? Ama valla benim suçum yok. Ben yazmadım, o sıra duş alıyordum. Yeminle."

Duş alıyordu? Ben burada korkudan üç buçuk atayım Milaz hazretleri 'duştayken' mesajlarıma başkası baksın, o tarz şeyler yazsın öyle mi? Sinirle güldüm. Adam bir saat içinde sinir sistemimi söküp attı resmen.

"Milaz. Neredesin?"

"Sesini duydum, doğdu ay'ım. Ay dedim çünkü Güneş çıkınca uyuyorum ya ondan. Yoksaa, sen gökyüzümü gece gündüz aydınlatan bir yıldızsın. Ay neymiş senin yanı-"

"Milaz.." bu beni sinir etme demekti aslında.

"Evdeyim Ahumm, evde. Niye evi sorup duruyon sen, ne yapacasın? Bak ben muhafazakar bir erkeğim diyorum, o tarz şeyler-"

Telefonu kapattım. Bu çocuk neden uykusuz kalınca sarhoş gibi oluyordu hâlâ anlamış değilim. Birde şey şey konuşuyor tübe tübee.

Bir süre sonra motorum evinin önünde durduğunda, kapının önüne park ettim. Zile bir kaç kez bastığımda kapı ağır ağır açıldı. Milaz'ın üzerinde siyah bir eşofman takımı vardı. Mor göz altlarını ve çenesindeki ince uzun çiziği görmemle kaşlarımı çattım.

"Ahu?"

"Milaz?"

"Neden buradasın?"

"Milaz neden aldatırken yakalamışım gibi bakıyorsun?"

Bir şey demedi. Neden bir şey demiyor. Desene Milaz. Yoksa.. Hadi canım, o kadar da değil.
Şuan daha önemli mevzular var. Sus aptal ses, sus.

"Milaz?" dedim ciddiyetle.

"Ahu?"

"Küfür ettirme bana Milaz, ne o bozuk plak gibi Ahu, Ahu. İyi misin, neden beni hastaneden aradılar? Ödüm koptu."

"Hastane sana nasıl ulaştı bilmiyorum ama büyük bir şey değildi. Motor kullanırken bayılmışım, yavaş sürdüğümden sıkıntı olmadı, sadece ekipman giymediğim için bir kaç çizik var." Kızarmış eliyle içeriyi gösterdi "Gelsene kapıda kaldın" dedi

UMUT YILDIZI | Yarı Texting ✓✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin