UMUT YILDIZI | Yarı Texting ✓✓

2.5 Soğudum Senden

Ben geldimmmm,
hemde uzun bir bölümle

•••

Ahududu: Milaz.

Ahududu: Neredesin?

Ahududu: Bir haftadır yoksun ortalıkta, merak ettim.

Ahududu: Kaçıyor musun yoksa?

Ahududu: Hayır bu saçmalık olur, ne yani beni öpebiliyor ama benimle uyuyamıyor musun

Ahududu: Eğer öyleyse Milaz, evine gelir seni bir güzel pataklarım

Ahududu: Ne görüldü atıyorsun lan, cevap versene

Motorcu: İşlerim var

Ahududu: Tek bir mesaj atamayacak kadar çok mu işlerin?

Ahududu: Anladım

Motorcu: İyi, çok meşgulüm. Sonra belki konuşuruz. Yada konuşmayalım. Soğudum senden.

Ahududu: Peki, konuşmayalım.

Motorcu kişisi engellendi

Abisinin bir hafta önce aldığı telefonun parlak ekrana bakarken gözleri dolmuştu güzel kızın, kırılmıştı. O geceden sonra herşeyin güzel olacağını düşünüyordu ama Milaz o günden beri ortalıkta yoktu. Bütün bir hafta onu düşünmüştü ama o böyle konuşup yaralıyordu.

Soğudum senden.. Ne kadar soğudun, Milaz? Yanına gelsem üşür, üşütür müsün?

Böyle olmasının tek bir sebebi olabilirdi. Anlattıkları.
Düşününce kız onu da haklı buluyordu, kim deli birisini isterdi?

Kimse istemezdi ama hiçbiri de istiyor gibi bakmazdı, onun baktığı gibi.

İri damlalar yanaklarına süzüldüğünde arkadaşının elini omzunda hissetti. "Aryacım, kardeşim ağlama" mesajları o da görmüştü.

"O gün ona olan aşkımı kabul etmiştim ben, Birce. Neden böyle oldu ki şimdi?" dedi, titreyen sesiyle. Milaz'ın evinde kaldığı günün sabahı Birce'nin otel odasına gitmişti, çoğu şeyi biliyordu.

Birce sandalyeyi çekip arkadaşının önüne oturdu, ellerini tuttu. "İşi bitince arar, düzgün bir açıklaması yoksa o zaman üzül. Vazgeçtim o üzülsün sen değil "

Arya kafasını iki yana sallayarak "Şu bir haftada onu çok özledim ama o, beni istemiyor artık. Yanına deli bir kızı yakıştıramadı herhalde. Hem ne açıklaması olabilir bunun?. Soğumuş benden" dedi ve arkadaşına sarıldı.

Deli değildi o, sadece Milaz'ın onunla konuşmamasına bir bahane arıyordu.

"Su içmeye ihtiyacın var gibi"

Tanıdık sesi duyduğunda geri çekilip elindeki pet şişeyi kendisine uzatan Erim'e baktı. Göz yaşlarını sildi. Biraz sonra Erim masaya oturmuş Birce ile tanışıp muhabbete dalmıştı bile. Elindeki suyu yudumlayan Ahu'nun ela (motorcunun deyimiyle sarı) gözleri telefonda aklı Milazdaydı.

"Kantinin ortasında seni böyle ağlatan şey ne, Sarışın?" diyen Erim'in sesi ilgiliydi. Ürkütücü gözlerine baktığında, 'boşver' dermiş gibi omuz silkti.

Üniversitenin ortak alanı olan kantindelerdi. Ahu'ya kalsa şu dakika eve gider yatağına girip biraz da orada ağlardı. İçinden ağlamak geliyordu sadece ama öğleden sonra dersi vardı, bekleyecekti.