"H-hayır efendim, sorun olmaz." Peter güzel diyerek gülümsedi gence. Onun gülümsemesine karşılık veren Jeongin'i içeri davet etti.

Jeongin yeni bir eve gelmenin gerginliği ve heyecanıyla ufak tebessümü dudaklarından silinmez iken saygıyla eğilerek içeri girdi. Peter kapıyı kapatırken, Minho bir an olsun gözlerini ayırmadığı gence en nihayetinde dayanamayarak sarıldı.

"Hoşgeldin, Jeongin." Jeongin beklemediği sarılmayla dona kalırken, Minho hasret kaldığı bedene sarılıyor olmanın verdiği duyguyla gözlerini kapattı. Sıkıca sarıldığı bedenin kokusunu derince çekerken, oğlunun ismini söylediğinde sesinin titremesine lanet etti.

Karşılık alamadığı sarılmayla, oğlunun onu yabancı birisi olduğunu sanmasıyla, onun her eve geldiğinde yanaklarına kondurduğu sulu öpücükleri şimdi alamamasıyla, ona küçük tilkim diyememesiyle canı yandı.

Jeongin'in şaşkınlığı yavaş yavaş dinerken karşılık vermiyordu Minho'ya, içinden dönen duygu karmaşasından dolayı. Sanki tanıyordu bedenine sarılan kişiyi. Ama bunun imkansız olduğunu biliyordu. Daha şimdi görmüştü.

Nasıl olurda evi gibi hissettirebilirdi ki bu yabancı beden?

Minho göz yaşlarını tutmak için gözlerini sıkıca yummuştu ancak yanağına süzülen ıslaklıkla burnunu çekti. Hızlıca göz yaşlarını silip boğazını temizledi.

"Ben yemekleri getireyim. Tekrardan hoş geldin." Genişçe gülümsedikten sonra mutfağa gitti koşar adımlarla.

"Ağlıyor muydu?" Jeongin şaşkınlıkla gözlerini kırpıştırarak Minho'nun arkasından baktı. Peter eşinin arkasından üzgün bakışlarla baktıktan sonra gencin omzuna attı elini.

"Ölen oğlunun ismi de Jeongin'di de." Jeongin hızla arkasındaki Peter'a döndü.

"Başınız sağolsun efendim..." Jeongin'in şaşkınlığı yerini hüzüne bırakmıştı. Evladını kaybetmiş olmanın acısı zor olmalıydı. Jeongin ne kadar empati yaparsa yapsın, onun acısını anlayamayacağının farkındaydı.

"Sağol evlat. Hadi sofraya geçelim." Peter ona gülümseyip omzunu pat patladıktan sonra salona adımlamaya başladı. Jeongin'de onun arkasından giderken aklı Minho'da kalmıştı.

Jeongin ve Peter sofraya oturduklarında, kendini toparlamaya çalışıp aklındaki kötü düşünceleri uzaklaştıran Minho elinde çorbayla gelmişti yanlarına. Diğer yemekler sofradaydı, Jeongin'in özellikle çorbayı sıcak sıcak içmeyi sevdiğini bildiğinden ekstra ısıtıp getirmişti en sona.

"Afiyet olsun." Jeongin, Minho'ya baktığında gülümsediğini görmesiyle rahatladı. Minho çorbaları kaselere doldururken, Jeongin sofraya göz attığında şanslı gününde olduğunu hissetti. Hepsi de sevdiği yemeklerdi.

Jeongin aklına takılan soruyu sorup sormamak arasında kalırken Peter onu anlamış gibi anlayışla gülümsedi. "Ne sormak istiyorsan sorabilirsin, sorun yok." Jeongin, Peter'ın samimiyetine karşı gülümsedi çekingence.

"Az önce 'oğlunun' dediniz ama anlayamadım. Sizin de oğlunuz değil miydi? Neden 'oğlumuz' demediniz? Saygısızlık ediyorum kusuruma bakmayın-" Minho suları doldurmaya geçmişken lafını kesti hemen Jeongin'in.

"Asla, saygısızlık etmiş olmazsın canım. Merak sadece." Minho omuzularını indirip kaldırdı önemli birşey değilmişçesine.

"Eşim Minho, benden önce bir orosbu çocuğuyla-" Jeongin duyduğu küfürle afallarken, Minho sahte bir öksürük sundu Peter'a. Peter göz devirerek yalandan otuz iki diş gülümsedi.

"Benden önce gayet 'normal' birisiyle evliydi de." Peter oldu mu dercesine kaşlarını yukarı kaldırıp Minho'ya baktı. Minho'da onun gibi yalandan otuz iki diş gülümsedi. Jeongin onlara gülmek istese de tuttu kendini.

"Oğlu ondandı, o yüzden öyle dedim. Ama oğluyla kısa bir süre içerisinde tanışmış olsak da, kendi çocuğum gibi koruyup sevmiştim onu gerçekten." Minho sandalyesine otururken, Peter'a gerçekten gülümsemişti bu sefer.

"Anladım... Boşandınız o halde?" Jeongin soğumasını sevmediği çorbasını içmeye başlarken Minho'ya döndü. Minho tam ona cevap verecek iken Peter kıkırdadı.

"Hayır," masaya eğik olan başını son derece ciddi bir ifadeyle Jeongin'e doğru kaldırdı. "Onu kendi ellerimle öldürdüm." Peter'ın içler ürpertici bir soğukla kurduğu cümle, Jeongin'in çorbasının boğazında kalmasına neden olmuştu...

.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.

Bölümu geç attım...
İstediğiniz kadar sovebilirsiniz
:(

Henüz erken olsa da İYİ GECELEEEEEER
muahhh 😽💋

Power And War 2// HyunınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin