Yaman Karer, küçük yaşta arkadaşlarıyla oynamak için geldiği Silopi'nin bir köyünden sabaha karşı kaçırılıp, yıllarını geçirmek üzere o dağa hapsedilir.
Askeri bir kurgudur.
Mutlu yıllar hepinize tekrar. Yılın ilk yeni bölümü, keyifli okumalar❤️
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
✨
Gözlerimi açtığımda geniş bir yatağın içinde tek başımaydım.
Yattığım yerden doğrulurken koyu renklerin ağırlıklı olduğu oda sıcak olsa da bedenimin soğuduğunu hissediyordum. En son arabada uyuduğumu hatırlıyordum yalnızca.
Yataktan kalktığımda sıcak parkelere bastım. Geniş ve tek tük eşyaların bulunduğu odada ufak adımlarla yürüyerek kapıyı açtığımda duyduğum tıkırtılarla gözlerimi sertçe ovuşturup oraya doğru ilerledim. Siyah ağırlıklı ufak mutfağa girdiğimde tezgahta bir şeylerle uğraşan esmer kızı gördüm.
"Günaydın Mahi" dedi bana bakmadan. Ensesindeki Asel yazısına baktım, Meva buradaydı. Gözlerim camdan dışarı kaydığında şiddetle yağan kara baktım. Hava karanlıktı. Daha sonra istemsizce evin içine bakındım.
Meva bana baktığında dudakları kıvrıldı ve bir kaç saniye gözlerime baktı uzun uzun. "Yüzbaşı Karargahta eğer onu arıyorsan" diye mırıldandı, at kuyruğu yaptığı saçlarının ucuna dokundu parmaklarıyla. "Bizimde gitmemiz lazım" dedi.
"Neden?" diye sordum çatlamış sesimle.
"Görüşmen var" dedi, bir elini nazikçe omuzlarıma koyup bir yere doğru yönlendirdi. "Hızlı bir duş al, güzelce hazırlan gidelim"
"Yüzbaşı bana kıyafet almıştı" diye mırıldandığımda güldüğünü duydum. Melodik sesi istemsizce benimde gülümsememi sağlarken "Biliyorum" dedi ve beni banyoya soktu. Arkamdan girip kabine ilerledi ve bazı şeyleri ayarladı.
"Bu kolu kaldırsan yeter, ben sıcak suyu ayarladım. Yanarsan biraz sağa doğru çevir tamam mı?" dedikten sonra beni yalnız bıraktığında "Sağ.." diye mırıldandım kendi kendime ve daha ellerime baktım çatık kaşlarımla. "Salak Yüzbaşı" dedim üzerimdeki kıyafetleri hararetle çıkartırken. "Kafamı iyice karıştırdı"
Söylediğim kelimeye anında pişman olurken dudaklarımı ısırdım. Kovan'ın dediği gibi kıymet bilmiyordum ben. Onun ismini bir anlığına içimden geçirmek simasının gözlerimin önüne düşmesini sağladığında etrafıma bakındım. Kafamı hızla iki yana sallayıp bana yabancı bu banyoda sıcak bir duş aldım. Helin haftada bir, çok nadir iki defa yıkanmam için sıcak su kaynatırdı. Kaç defa yakmıştı kendini bu yüzden.
Kabinden ıslak bedenimle çıktığımda yere damlayan sulara baktım, banyoya kimin bıraktığını bilmediğim kıyafetlere doğru ilerledim. Islak vücuduma temiz iç çamaşırlarını geçirdim, siyah kot pantolonu ve beyaz boğazlı kazağı da giydim üzerime. Vücudumdaki ıslaklık kıyafetelere geçerken buğulanmış aynaya baktım. Parmağımla dokunduğumda çıkan ize baktım, dudaklarım kıvrılırken uzun bir çizgi çektim aynaya.
