O lanet geceden beri Mert'e hiç ulaşamamıştım. Ne aradı ne telefonlara çıktı. İstediği zaman birden belirmekten başka ona ulaşmak için hiç yolum yoktu.

Bars'la hiç konuşamadım. Önce cesaretim yoktu sonra Bars hiç konuşmaz oldu benimle.

Uzun süre sonra evde yemek pişirildi. Kimse bir şey yemese de herkes masaya toplandı.

"Şimdi herkes beni dinlesin." Dedi Dare nene. Herkes ona baktı.

"Benim oğlum öldü. Başsız kalacak değiliz! Babanızın kanını akıtanın ciğerini sökmek gerek." Deyip Beran abiye döndü.

"Sıra senindir oğlum. Ailenin başına geçmen gerek." Dedi.

Beran abi derin nefes alıp Nazlı'ya baktı. Nazlı korkarak bakarken masada ki herkes merakla bakıyordu.

"Nene. Ben gideceğim." Dedi.

Bars keskin bir şekilde Beran abiye döndü. Onlar göze göze konuşurken Iraz öne yaslanıp

"Nereye gideceksin?" Dedi. Beran abi Nazlı'nın elini tutup

"O gece ben karımdan da olacaktım anne. Çocuklarım var benim. Ben böyle bi korkuyla çocukları büyütemem yaşatamam. Bu şehirden gideceğim." Dedi. Beran konuştukça Nazlı'nın gözleri doluyordu.

"Abi nereye gideceksin? Hadi gittin ne iş yapacaksın çocuklara nasıl bakacaksın!" Dedi Sait.

"Gerekirse çöp toplarım ama akşam eve gelince beni karşılayacaklarını bilirim."

Beran abi netti. Aran ile Sait konuşup ikna etmeye çalışırken Iraz upuzun zamandır yaptığı gibi yine ağladı. Dare nene sessizce konuşulanları dinledikten sonra bastonunu yere vurdu.

"Susun hele! Beran iyi düşündün mü oğlum? Gittiğin an ha sen de ölmüş olacaksın." Dedi. Beran tekrar Nazlı'ya bakıp başını salladı.

"Eminim nene. Beni ve ailemi öldü bilin." Dedi. Dare nene başını sallayıp tam karşısında oturan Bars'a baktı.

"O zaman ailenin başı sen olacaksın Bars." Dedi. Direkt Bars'a döndüm. Hiçbir tepki vermedi.

Ben Bars'ın ağladığını falan da görmemiştim. Babası öldüğünden beri iki üç kelime konuşuyordu duvar gibi. Elini saçlarını götürüp karıştırdı. Derin nefes alıp bana baktı. Sanki yüzünü ilk defa görüyormuş gibiydim.

Bunu kabul etmesini istemedim. Beran gibi yapsın beni de kendini kurtarsın işte. Bunu Bars'a anlatmak istedim. Gözlerini benden çekip Dare nereye döndü. Başını aşağı yukarı salladı. Gözlerimi kapattım.

Her felaketten daha büyük bir felaketi onaylamış oldu. Aklından ne geçiyor neden kendini ateşe attı bilmiyorum. Gözlerimi ağır ağır açarken Dare nenenin sevinçle parlayan gözlerini gördüm.

"Bu işi sen daha iyi yapacaksın." Dedi Beran abi ayağa kalkarak. Dare nene bastonundan destek alıp ayağa kalkarken Bars'ta ayağa kalktı.

"Aferin oğlum. Yüzün kara çıkmasın." Deyip elini uzattı. Bars elini öpmeye giderken Iraz ayağa fırlayıp Bars'ın önünü kesti.

Bars'ı kollarından tutup ağlamaktan kızarmış gözleriyle sarstı.

"Oğlum. Babanın kanıyla boğ onları. Kimse yandaşı kimlerse hepsi babanın kanında boğulsun! Sen bunu yapacaksın! Gururun ol babanın! Duydun mu?!" Dedi bağırarak hırsla. Her cümlesinde Bars'ı daha da sert sarsıyordu.

Bars kibarca annesinin ellerini çekti. Nenesine yürüyüp elini öptü.

"Yarın bütün ağaları toplayalım. Herkes Bars Ağa'yla tanışsın. Daha güçlü geldiklerimizi görsünler." Dedi.

Bars'la ilgili konu kapanmış Berangilin ne zaman gidecekleri konuşulmaya başlanmıştı. Saat ilerleyince herkes odasına gitti. Uzun süredir toplu bu kadar vakit geçirmemiştik. Bars direkt odaya giderken ben mutfaktaki işleri bitirip odaya girdim.

Bars yatağa oturmuş tam karşısında ki makyaj masasının aynasına bakıyordu. Tüm cesaretimi toplayıp hemen yanına oturdum. Bende aynaya Bars'a baktım.

"Nasılsın?" Dedim zar zor. Bars gözlerini kapattı.

O kadar vicdan azabı çekiyorum ki bu acıdan tam olarak ölebilirim. Heja'da böyle olmamıştı o zaman kendimi haklı gösteriyordum kendimle kavgam da. Ama asla istemediğim bir şeye körü körüne ben sebep oldum. Bu beni öldürecek.

Ağlamak istedim ama Bars hiç ağlamazken benim ağlamaya hakkım yokmuş gibi hissettim. Dişlerimi sıkıp elimi Bars'ın elinin üstüne koydum.

"Lütfen bir şeyler söyle. Susma böyle." Dedim. Bars gözlerini açıp bana baktı.

Çökmüştü. Gözlerinin içi kıpkırmızı gözaltları mosmordu. Sakalları iyice uzamaya başlamıştı. Bir günde yaşlanmıştı.

"Verda." Dedi.

Heyecanla gözlerim büyüdü.

"Ben çok yorgunum. Sürekli birilerinin ölmesinden yoruldum. Sürekli benden bir şey beklenmesinden, sürekli bir şey yapmak istemekten, sürekli kötü olmak zorunda kalmaktan çok yoruldum." Dedi.

Doğrudan gözlerimin içine bakıyor en ufak tepkimi yakalamaya çalışıyor gibiydi.

"Ben babasız nasıl yapıcam." Dedi. Sesinin titrediğini fark edince elimi yanağının üstüne koydum. Bars bunu bekliyormuş gibi ağlamaya başladı. Başını dizlerime koyup yüzünü karnıma gömdü.

Bars'ın çocuk gibi ağladığını ilk defa görüyorum saçlarını okşarken benimle konuşabildiğine en azından ağladığını defalarca şükrettim.

BERDELWhere stories live. Discover now