41. B Ö L Ü M

11.7K 406 43
                                    

Doktor sargıyı sardıktan sonra geri çekilip eldivenlerini çıkarttı.

"Tamamdır. Endişelenecek bir şey yok kurşun sıyırmış ciddi bir yaralanma yok." Dedi.

"Ben sizi geçireyim." Dedi Vildan.

Konağa doktor getirmişlerdi. Herkes odanın içinde merakla bakıyorlardı. Canım acımıyordu ama bu hala düşmek utanç verici.

"Ay Verda. Kızım çekilecek çilen varmış." Dedi Nazlı. Iraz hemen Nazlı'ya bakarak

"Susun! Oldu bitti. Benim oğlum deli değil kim bilir neler yaşandı. Çıkın odadan haydi bir sürü iş var." Dedi.

Herkes teker teker odadan çıkarken Simay öylece durup çıkanları izledi. Derin nefes alıp ayağa kalktım yatağıma geçip uyumak bütün bunların kabus olmasını istedim.

"Verda canın bir şey isterse söyle bana ben gitmeyeceğim onlarla. Konakta kalacağım." Dedi. Şaşırarak Simay'a döndüm.

"Kimlerle?"

"Bizimkiler işte. Annemin doğum günü için."

"Ne doğum günüsü?"

Simay başını sallayıp yatağa oturdu.

"Bu konakta bir tek Iraz annemin doğum günü kutlanır. Hem de gösterişli güzel bir şekilde."

"Neden?"

"Yani Ömer ağa öyle istiyor. Şu terasa çıkarız pastalar kutlamalar falan. Onun hazırlıkları için çarşıya inecekler iki gün boyunca." Dedi.

Başımı sallayıp omuz silktim. Iraz sürekli kendini değerli göstermeye çalışıyor hep ön planda olmak istiyor. Hatta Dare nenenin onu susturmasından nefret ediyor. Ne basit bir kadın.

Başımı yastığa koyup gözlerimi kapattım. Uyumak için kendimi zorladım. Bars beni vurmuştu. Mecazen değil ya da herhangi bir bahanenin altında değil direkt beni vurdu. Gözünü kırpmadı.

Yataktan doğruldum. Bars hala hasta bana yalan söylediği belli. Benim inanmam kadar aptalca bir şey var mı? İçimde o kadar çok öfke var ki!

Bars canımı o kadar çok yakıyor ki onunda canı yansın istiyorum. Ben nasıl her şeyimi herkesi kaybettiysem Bars'ta kaybetsin. Bu sadece Heja'yla kalmamalı. Daha çok kayıp vermeli. Versin de birazcık beni anlayabilsin.

Ben kimsesiz halimle Bars'a inanıp güvendim. Beni çaresiz bıraktı yanımda olduğu halde kimsesizim. Yalanlar, oyunlar, dayaklar.. Gözümden akan yaşı hırsla sildim.

Ayaklanıp volta atarken bir yandan da Mert geldi aklıma. O mezarlıkta annemden bahsetmesi. Benden bir kurban istemişti. Bir bu eksik çünkü.

Pencereden bakarken bir sürü poşetlerle konağa gelen Iraz'ı gördüm. Doğum gününü kutlayacağı terasa baktım. Bir an bulunduğum ortamdan soyutlanıp düşündüm. Bir kurban vereceğim aynı zamanda bir zarar vereceğim.

Iraz'ı ortadan kaldırabilir miyim acaba? Hem de Mert'in yardımıyla. Mert'e güvenebilir miyim? Sorularla boğulurken annemi aradım. Annemle konuşmak bana çok huzur veriyor. Onun kendi dünyası çok güzel çünkü. Çalışıyor, kazanıyor, alıyor, yaşıyor.. Her ne olursa olsun annemin hayatını kurtardım.

"Ha Verda bak unutuyordum." Dedi annem telefonu kapatmadan.

"Buraya bi arkadaşın geldi. Bizim oralarda okumuş senin çalıştığın kırtasiyede tanışmışsınız. Adı da. Neydi adı?"

BERDELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin