"Bu ne ya?" yüzümü ekşitmiş bir şekilde Sasha ve Hange'nin benim için yaptığı pastaya bakıyordum.
"Beğenmedin mi lan yoksa. O kadar uğraştık emek harcadık para harcadık nankörlük yapma." Hange dalga geçercesine söylemişti bunu.
Pastanın üstündeki yazıyı kastederek "Bu kimin fikriydi çabuk söylesin." dedim.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Sasha ve Hange gülmeye başladılar. Onlara ölümcül bakışlar atıyordum. Bakışlarımı görünce daha da güldüler ve artık sabrım taşmaya başlamıştı.
İkisini de kovalamaya başladım. Ben onları yakalamaya çalışmakla meşgulken kapı çalmıştı. Sadece bizimkileri davet etmiştim ve herkes çoktan gelmişti. Gelenin kim olduğunu kestiremedim ama o an daha önemli bir işim vardı. Sasha ve Hange'yi yakalayıp cezalarını vermem lazımdı bu yüzden fazla kafa yormadım. Zaten içerdekilerden birisi kapıyı açar diye düşündüm ve açtılar da. Ama şu an kimin geldiği umrumda değildi. Evin içinde Sashaları kovalıyordum.
Koşarken birden kocaman duvar gibi ama daha yumuşak bir şeye çarptım.
"Hay ananı sikeyim." Kafamı biraz kaldırınca neye çarptığımı farkettim.
Jean'e çarpmıştım...
"Jean tut şunu Allah aşkına. Çok yoruldum." Dedi Sasha nefes nefese.
Jean aniden kaslı kollarıyla [kasli kollari😋] belimden yakaladı. Kurtulmaya çalıştım ama çabalarım hiçbir işe yaramadı. Jean üzerinde hiçbir etkisi yoktu. Sonunda pes ettim.
Olayları yeni kavramaya başlamıştım çünkü sinirden Sasha ve Hange'ye çok odaklanmıştım. Şu an Jean büyük ellerini ve kaslı kollarını [mmhm] bana sarmış haldeydi. Bulunduğum durumu farketmeye başlayınca istemsizce kalp atışlarım hızlandı ve kızarmaya başladım.
"Bırak."
"Hayır."
Yeni yeni kafam basmaya başlamıştı. Bu lavuğun burada ne işi var diye düşündüm. Randevusu yok muydu amk.
"Senin ne işin var burada?"
"Ne demek ne işin var? Sen davet ettin ya!"
Konuşmaya başlayınca kollarını farketmeden gevşetmişti. Fırsatı değerlendirip aniden kurtuldum kollarından. Sasha ve Hange de Jean'in beni tutmuş olmasının verdiği rahatlıkla gardlarını indirmişlerdi. Ani hareketlerimle hem Jean'i hem de Sasha ve Hange'yi şaşırtmıştım.
Birden Sasha ve Hange'nin üzerlerine atladım. Artık zafer benimdi. War is over.
"Son sözünüzü söyleyin."
"Her şey Hange'nin fikriydi. Nolur beni affet!" dedi Sasha.
