Dolap

4.3K 142 103
                                    

Marabalar baslıyrosuzs✨


Aysel teyze evine gittikten sonra tabii ki de ilk yaptığım şey koşarak bodrum katına inmek olmuştu. Bütün odayı kurcalamaya başladım, o kapıyı bulmam şarttı. Kimin evinde böyle müthiş bişey vardı ki anasını satayım, inanılmaz merak ediyordum...

2 saat sonra

Pestilim çıkmıştı aq burda kapı mapı yoktu. Bakmadığım yer kalmamıştı her yeri dip köşe aramış hatta mobilyaların altlarını bile kontrol etmiştim. Aysel Teyzenin yanlış hatırlaması sonucu uzun bir süre bel ağırısı çekecektim anlaşılan. Yere uzandım ve aynadan kendimi izlemeye başladım. Ev üstüme üstüme geliyordu ve bugün fırtına vardı. Telefonlara evde kalma uyarısı gelmişti, dışarı da çıkamadığım için inanılmaz canım sıkkındı. Aniden gelen şimşek sesiyle baktığım aynanın titremesi bir oldu düşecek gibi sallanıyordu.

Aceleyle kalkıp aynanın çerçeve kısımlarını tuttum, duvara monte etmek ister gibi ittirdiğimde daha çok üzerime gelmeye başladı ama düşüyor gibi değildi dümdüz bir şekilde sağa doğru kaydı. Aynayı tutmaya son verip ne kadar salak olduğumu bir kez daha hatırlattım kendime. Saatlerdir aradığım kapı gözümün önündeydi amk küçük bişey de değildi odadaki en büyük mobilyaydı ve buraya bakmak hiç aklıma gelmemişti...

İçeriye baktığımda kocaman depoya benzeyen ve sonunu göremediğim karanlık tüylerimin diken diken olmasını sağlamıştı. Şuradan biri üstüme doğru koşsa kalp krizi geçirirdim heralde. Derin bir nefes aldım ve sağ ayağımla içeri girdim umarım bok yoluna gitmezdim. Feneri açmama rağmen hiçbir şey gözükmüyordu kaybolmamak için dümdüz gitmenin daha iyi olacağını düşündüm.

Yaklaşık 5 dakikadır yürüyordum, hala hiçbir şey çıkmamıştı. Duvarlar eski olduğu için rutubet vardı ve çok havasızdı. Ayrıca borulardan çatır çutur ses geliyordu resmen fare yuvasındaydım. Sağıma bakarak yürürken birden kafam sert bişeye çarpınca tökezledim canım çok acımıştı, alnımın şiştiğine emindim. Kafamı kaldırıp baktığımda aynı benim odamdaki geçitin, dış taraftan görünüşüne benzer bir kapıydı bu. Aysel Teyzenin mahallede sadece 2 giriş var dediğini anımsadım. Büyük ihtimalle öteki komşulardan birinin evine girişti bu. Şuan buraya girsem haneye tecavüz sayılır mıydı ki ?

Tam geri dönmek için arkamı dönecektim ki arkamdan toplu bir fare sürüsü geçmesiyle kapıyı ittirmem bir oldu. Bacaklarım titriyordu, içeri girmekten başka çare bulamamıştım şuan çıkarsam kalp krizi geçirirdim. Etrafımı incelediğim sırada buranın bana tanıdık geldiğini fark ettim. Burası Barkının bodrumuydu amına koyayım. Yukarıdan gelen kalın sesle yerimden sıçradım. Hassiktir şuan buraya geliyordu ve geri çıkamazdım, adım sesleri daha da yaklaşınca aceleyle kenarda duran derin dondurucunun içine girdim.

Barkın ıslık çalarak bişeyler alıyordu, yani ben öyle algılamıştım, tabak çanak sesleri duyuyordum. Ne zaman gideceğini bilmediğim için derin dondurucuyu incelemeye başladım. Göt kadar alandı zaten ve ağızına kadar et doluydu. Bu çocuk zengindi büyük ihtimalle, ne eti olduğunu bilmediğim bir çok şey vardı ama hepsi etti kokusundan anlamıştım. Bir tuhaf kokuyordu gerçi, dondurucunun kokusu da olabileceğini düşündüm sonuçta baya eski bir aletti. Derin dondurucu kullanan kim kalmıştı bu devirde aq.

Sesler kesildiğinde aceleyle kapağı açtım ve dondurucudan çıktım. Geri tünele girmek hiç içimden gelmiyodu ve ne yalan söyleyeyim, Barkını özlemiştim yüzünü görmek istiyordum. Üst kata doğru çok sessiz ve yavaş bir şekilde çıktım, hala soğuk soğuk terliyordum. Banyonun yanından geçerken içeriden su sesleri geliyordu. Banyoda olması beni bir nebze olsa da rahatlatmıştı böyle yakalanma ihtimalimi yarıya indirirdi sonuçta. Kapı aralıktı ve duşakabini tam camdan oluşuyordu. Kafamı yavaşça içeri uzattım...

Ananı avradını sikiyim şuan, Barkının her yerini görebiliyordum içimdeki tuhaf hisle birlikte bütün vücudum ürperdi ve aniden sıcak bastı. Gözlerimi ona kitledim ve izlemeye devam ettim. Bu yapacaklarımdan sonra utançtan kendimi yerin dibine gömeceğimi bile bile engel olamadım. Sanki ben bir renk körüydüm ve oda gökkuşağıydı...

Kapıya daha fazla yaklaştım bir yandan onu izlerken elimi eşofmanın üzerinden aletime götürdüm,  kendimi okşarken onun tapılası vücudunu dikizliyordum. Penisimi dışarı çıkartıp yavaş yavaş kendimi çekmeye başladım. Barkına baktığımda onun da kendini çektiğini fark ettim. Tanrım şuan aynı anda mastürbasyon yapıyorduk.

"Ahhmm, kedicik mmmhh!" Barkın ismimle inlemeye başladığı an benim için bütün engeller son buldu ve sikerler diyip içeriye daldım. Barkın bana gülüyordu hiç şaşırmış gibi gözükmediği için, başından beri burada olduğumu anladığını anladım. Çok kurnazdı piç hemen üzerimdekilerden kurtuldum ve duşakabine girdim. Ellerini belime dolayıp dudaklarıma yumuldu. Beni kucağına kaldırdı, sırtımı soğuk cama yasladığında belim yay gibi gerildi şuan dillerimiz birbirine karışmıştı, deli gibi öpüşüyorduk. Bütün bedenim alev alev yanıyordu onun da benden farksız olduğunu görmek, beni daha da azdırıyordu bir süre daha yiyiştikten somra, kalçalarımı ikiye ayırdı ve parmağıyla deliğimi okşamaya başladı. Bir yandan dilimi emerken parmağını içime itmesiyle inlememi tutamadım. Şuan zevkten çıldırdığım için canımın acımasını gram umursamıyordum kendimi parmağına doğru ittirdim oda beni yarı yolda karşıladı ve tamamen içime soktu.  "Ahmm Barkın daha fazlasını istiyorum!" dememle birlikte ikinci parmağını da yavaşça içime kaydırdı. Bu sefer daha fazla acımıştı ama bu hoşuma gittiği için sesimi çıkarmadım ve serçe içimde git gel yapmaya başladı. Prostatıma çarpan parmaklarıyla bütün vücudum kasıldı ve sesli bir şekilde inledim. Nefes nefeseydim, aynı noktaya defalarca kez vurduğunda artık dayanamadığım için son darbesiyle çığlık atarak boşaldım...


Gözlerimi açtığımda kendimi kapının önünde yere boşalmış bir şekildeyken buldum resmen dağılmıştım. Her şey bir hayaldi nasıl azdıysam bilincim bana oyun oynamıştı. Kendi halime gülerken Barkına baktığımda onun da sona yaklaştığını gördüm erkeksi sesiyle inleyerek duşun camına boşaldı rahatlamanın verdiği etkiyle nefes nefese kalmıştı ve yüzünde hafif bir sırıtış vardı.

" Kısa bir süre sonra bu duşta seni sabaha kadar becereceğim kedicik. Götünün üzerine oturamayacak kadar dağıtacağım seni."

Duyduklarımla ağızım kocaman açıldı şoke olmuştum. Hala kapıda beklerken, Barkın hızla duştan çıktı şuan burdan siktirip gitmem gerekiyordu ama yere çivilenmiş gibiydim. Kendimi tokatlayıp gidecekken yerde gördüğüm menilerimle koca bir hassiktir çektim. Çamaşır sepetinde duran Barkının beyaz gömleğini aldım ve menimi üstün körü silip gömleği sepete attım. Hızlıca koridorun sonuna kadar koştum, Barkın banyodan çıkmıştı ve odasına gidiyordu yani buraya geliyordu...

Aceleyle yatağının altına girdim ve elimle ağızımı kapatıp beklemeye başladım heycandan bayılacaktım şimdi kalbim tekliyordu. Barkın hala   Çırılçıplak bir şekilde odada dolanıyordu. Onu bu şekilde gördükçe yeni inmiş aletime lanetler okudum tekrardan uyanmıştı. Burdan gitmem gerekiyordu hem de acilen...

Barkın dolabın kapağını açtı, ben kıyafet alacağını  düşünürken içeriye bakıp kahkaha attı, şuan neden güldüğü hakkında hiçbir fikrim yoktu. Neden dolabın kapağını açıp içeriye gülerdi ki amk. Kafamı biraz daha kaldırıp dolabın içini görmeye çalıştım sanki içeride bir oda var gibiydi dışarıya doğru kırmızı loş bir ışık yansıyordu. Barkın aniden dolabın içine girdi ve kapıyı ardından kapattı. Bunu görmemle hemen yatağın altından çıktım ve dolaba baktım. Tamamen sıradan bir dolaptı ama içerisinin bir oda olabileceği hiç aklıma gelmezdi. Acaba içeride ne vardı...

Yaklaşık 2 dakika sonra evime varmıştım. Tünel boyunca göt korkusundan koşarak gitmiştim. Aynayı kapadım ve kendimi duşa attım. Şimdi yaptıklarımı düşününce yüzüm domatese dönmüştü. Aynalara bakmaya utanıyordum. Barkın bunları bilse benim hakkımda ne düşünürdü acaba, bana ilgisi olduğunu biliyordum. Ama şuan yaptığım şey sapıkların yapacağı türden bişeydi, eğer bilseydi bana olan ilgisini bırakıp beni polise bile verebilirdi...


-






Daha sikiş mikiş yok aga bunların böyle emmeli gömmeli vurdulu kırdılı olcak bekleyin...

SIĞINAK(GAY)+18Where stories live. Discover now