Kedicik

15.1K 318 68
                                    

Marabalar arhadassaklar baslıyoruz



"Müdürüm lütfen bana biraz daha zaman verin herşeyi düzelteceğim rica ediyorum"

"Araf git ve muhasebeden çıkışını al. Çocukça tavırlarınla uğraşamam artık kovuldun!.."

Sinirle dışarı çıktığım gibi sigaramı yaktım ve derin bir nefes çektim. İş arkadaşım olacak orospu çocuğunun yaptığı bir hata benim tün işime mahal olmuştu. Benden daha kıdemli olduğu için de elimden hiçbir şey gelmiyordu. Kaldırıma oturmuş kara kara düşünürken gözüme çarpan siyahlıkla gülümsedim...

"Miyav!..Miyav!.." ah bu her sabah gördüğüm kediydi. "Kedicik yanımda bir tek sen kaldın.."dememle birlikte aniden elimi tırmalayıp kaçmıştı yavşak. Sigaramı söndürüp kalktım ve ssat daha geç olmadan evin yolunu tuttum...

"Ne işiniz var lan evimde bırakın eşyalarımı.."

"Ooo Araf beyimiz sonunda teşrif etmişler ulan piç kaç aydır ne kira ne aidat ödediğin var siktir git kendine başka ev bul.."

"Amca lütfen bana biraz daha zaman ver işten çıkarıldım beş parasızım sokakta yaşayamam.."

"Sana bu kadar müsamaha gösterdiğim yeter, ailen öldüğü günden beri piç gibi başıma kaldın. Artık sana bakamam kendimi zor geçindiriyorum git burdan.."

Pislik orospu çocuğu sanki senelerce beni çalıştırmamış gibi bir de beni kovuyordu. Tiksinç suratıyla beni baştan aşağı süzen amcam tam kapıyı yüzüme kapatacakken içimde büyüyen sinirle bağırmaya başladım. "Al evini götüne
sok orospu çocuğu senden iğreniyorum siktirip gidiyorum bir daha da yüzümü görmeyeceksin.."

İşte şimdi yarrağı yemiştim. Artık ne işim ne de evim vardı. Uzun bi yürüyüşün ardından yapacak bir şey bulamadım ve tekrardan ıslak kaldırım kenarına oturup düşünmeye başladım. Hayatım nasıl bu hale gelmişti böyle, bi sigara daha yaktım.

"Miyav!.." "Vay küçük piç sabah elimi çizdiğini unutmadım ama yine de yanımdasın.." Kedi masmavi gözleriyle bana baktı ve yürümeye başladı. Sanki onu takip etmemi istiyor gibiydi. Biraz ilerledikten sonra tenha bi sokağa girdik...

Hassiktir burası çok korkunç. İn cin top oynuyo, lan küçük piç ne diye getirdin bizi buraya.." Arkamdan bi çıtırtı duymamla çığlığı basmam bir oldu. Karşımda yüzü gözükmeyen
simsiyah giyinmiş uzun boylu bir adam hiç kıpırdamadan bana bakıyordu...

Birkaç dakika boyunca birbirimize kitlendik resmen dilimi yutmuştum.

"Ş-şey neden bana öyle bakıyorsunuz acaba.." Dememle adam bana yaklaştı ve dibime kadar girdi. Parıldayan mavileriyle, gözlerini gözlerime dikti.

"Burada ne arıyosun kedicik.." Kedicik de neyin nesiydi lan bu adam benimle taşşak mı geçiyordu.

"Ne kedisi ya ne saçmalıyosun sen..." dememle beni son kez baştan aşağı süzdü ve sırıttı. Birkaç saniye sonra arkasını dönüp ilerledi. Ne değişik bi adamdı öyle. Özellikle sesi, resmen içimi titretmişti.

Adam hızla gittiğinde arkasından bakakaldım. Daha sonra gök gürledi ve çok şiddetli bir yağmur başladı. Önüme baktığımda eski boş bir ev gördüm. İçeride kimse yok gibi gözüküyordu. Bunu yapmayı hiç istemesemde başka çarem kalmamıştı. Bu geceyi bir şekilde atlatmam gerektiği için garaj kapısından sessizce içeri girdim. Evin içi büyüktü ve sürekli sesler geldiği için fena tırstım.

Göt korkusu yüzünden etrafta fazla dolanmadan gördüğüm ilk odaya girdim. Işığı açmaya çalıştığımda işe yaramadı. Büyük ihtimalle elektrikler gitmişti, etrafı kurcalamayı kestim ve hızla bir köşeye kıvrılıp uyudum...

-

Sabah güneş ışığını yüzümde hissederken aniden güneşin yerini bir karartı kapladı. Karşımda siyah bi gölge vardı.

"Sen kimsin lan! Evime nasıl girdin hemen polisi arıyorum.." Diyen adamın elinde gördüğüm koca tüfekle korkudan tir tir titremeye başladım.

"B-ben  çok özür dilerim kalacak başka yerim yoktu lütfen polisi aramayın."dedim.
istemeden gözümden birkaç damla yaş aktı.

Adam ağlamamı görünce halime acımış olacak ki çatmış olduğu kaşlarını düzeltip tüfeği yüzüme doğrultmayı bıraktı. Ardından derin bir nefes verdi.

" Sakin ol lan, kedi gibi titriyosun bişey yapmayacağım ağlamayı kes..." dedi

Adamı daha fazla sinirlendirmemek için kalktım ve masaya oturdum. Masada duran bez parçasıyla tüfeğini silerken bir yandan da beni süzüyordu.

"Ne oldu sana anlat bakalım çocuk.." ailemde dahil başımdan geçenleri tek tek anlattım.

"Ulan resmen hayat sana götüyle gülmüş. Şimdi ne yapacaksın parasız pulsuz.."

Ulan yapacak bişeyim olsa burda durur muydum ki "Bilmiyorum dayı artık elimden bişey gelmiyo..."

"Bak çocuk sana bi teklifim var. Normalde hiçbir yabancıya bunu yapmam. Hatta kimse kimseye yapmaz. Ama senin durumun çok kötü. Sadede gelirsek, benim uzun bir süre köyüme gitmem gerekiyor. Yapmam gereken şeyler var. Bu süreçte ev de boş kalıcak aşağı sokakta da dükkanım var. Hem dükkana bakarsın hemde bir süre evde kalırsın. Benim de gözüm arkada kalmamış olur ne dersin..."

Bu adamın karşıma çıkması mucizeydi resmen. "Ç-çok teşekkür ederim dayı. Allah razı olsun gözün arkada kalmasın evine çok iyi bakacağım..." Yaşlı adam omzumu sıkarak gülümsedi.

"Sana söylemem gerken bişey var, yan komşu biraz sıkıntılı bir tip. Tek başına yaşıyor ondan uzak dursan iyi olur... Bir de bu ev çok eski olduğu için bodrum katından ve borulardan çok ses gelir boşuna korkma oğlum söyleyeceklerim bu kadar hadi selametle..." dedi ve eşyalarını topladı birkaç saat sonra da gerekli bilgileri verip dükkanın anahtarını bıraktı, ve gitti.

Şu iki günde çok şey yaşamıştım, ama en merak ettiğim şey dün gece karşıma çıkan adamdı. Ondan inanılmaz etkilenmiştim. Adam benim iki katımdı ve o kalın sesi ah lanet olsun bir erkekten bu kadar etkilenmem doğru muydu ki...?

SIĞINAK(GAY)+18Where stories live. Discover now