1.5

204 10 12
                                    

"Hadi ama Chae, çok eğlenceli olacak."

"Hayatta olmaz Lisa kafayı mı yedin sen? Üstelik annem ve babam gelmek üzere onlara ne hesap vericez?"

"Çeneni tutarsan sorun olmaz."

"Ben mi çenemi tutmalıyım sen mi eline koluna hakim olmalısın? Ayrıca akşam yemeğinde yaptığını da unutmadım."

"Napiyim dayanamadım hem annem birşey anlamadı zaten."

Evet, annem ve babam geleli iki gün olmuştu. Herşey çok güzeldi ama Lisa dün akşamki yemekte elini kızlığıma götürüp gizlice okşamaya başlayınca kendimi inlememek için zor tutmuştum.

Bu yüzden ona kızmıştım ve şimdi de bana titreşimli sex oyuncağını takıp benle oyun oynamak istiyordu. Bunu kabul edemezdim.

"Son kez söylüyorum Lisa bunu kabul edemem."

Oturduğu yerde arkasına yaslanıp umursamaz bir ifadeyle kollarını önünde bağladı.

"Peki tamam, annem akşam sorarsa Samantha'ya yatıya gittiğimi söylersin ben hazırlanmaya gidiyorum."

"Ne?!"

Şuan resmen beni dolaylı yoldan tehtid etmişti.

"Sen az önce beni dolaylı yoldan tehtid mi ettin?"

"Ne anladıysan o."

Sinirden güldüm. Bu kız beni çıldırtacaktı.

"Oyuncak mıdır nedir ne sikimse getir şunu?!"

Sinirle sesim biraz yüksek çıkmıştı. Lisa'nın gözleri resmen hevesle parladı. Nasıl bir azgınlıktır bu.

"Ciddi misin?"

"Ben vazgeçmeden getir şunu Lisa!"

Lisa rüzgar gibi hızla gidip getirmişti. Ufacık pembe birşeydi. Kenarında bir düğme vardı. Allah'ım ne hallere düştüm.

"Nasıl takıcam bunu ben?"

"Tampon takar gibi ama önce düğmesini açalım."

Lisa düğmeyi açtığında ufak mavi bir ışık yandı. Lisa telefonundan bir uygulama indirip Bluetooth ile bağlantı yaptı. Pembe oyuncak elindeyken ekrandaki uygulamada parmağını kaydırdı. Parmağını kaydırmasıyla pembe oyuncak titredi. Lisa'nın dudaklarına arsız bir sırıtış yayıldı.

"İşte böyle hadi takalım."

Göz devirdiğimde beraber tuvalete girdik. Oyuncağı takarken canım hafif yanmıştı ama kısa birşeydi. Hadi ama ben bütün gün bununla nasıl rahat edicektim.

"Deneyelim mi?"

Lisa bana beni yiyecekmiş gibi bakarken göz devirdim.

"Gerek yo- ahh!"

Lanet olası! Lisa ben cümlemi daha bitiremeden parmağını ekranda dolaştırdı. Oyucağın voltajını da arttırmış olacak ki yüksek bir titremeyle beni inletmişti.

"Lisa eğer bunu ulu orta bir yerde yaparsan seni gerçekten öldürürüm."

"Bana kıyabilir misin ki?"

Diyerek kollarını belime doladı.

"Umarım sende bana kıymazsın."

Tam dudaklarıma yapıştığı sırada telefonum çalmaya başladı. Nefessiz bir şekilde kendimi dudaklarından zorla kurtardım.

"Telefonum."

"Bırak çalsın."

Diyerek tekrar aç bir arsız gibi dudaklarımı vakumladı. Gören senelerdir kimseyle öpüşnüyor sanar. Kendimi birkez daha zor kurtardım.

"Beklesen ölür müsün arsız?"

Sırıtarak hırladı. Bu mimiği nasıl anlatırım bilmiyorum ama şuan dişisini etkilemeye çalışan bir leopara benziyordu. Vahşi ve seksi. Telefonuma uzanıp arayan kişiye baktım. Lanet olsun tamamen unutmuşum!

"Siktir!"

"Noldu?"

"Emma, bugün onunla proje ödevi için kütüphaneye gidecektik."

"Emma mı? İkiniz tek mi?"

"Sen beni mi kıskanıyorsun?"

"Kıskanamaz mıyım?"

Sırıttım.

"Kıskanırsın tabii, ama korkma Emma'nın sevgilisi var üstelik kızlarla işi yok."

"Peki gidebilirsin o zaman."

"Lisa seni son kez uyarıyorum sakın uygulamayı kullanayım deme."

Yüzüne aynı arsız ifade yayıldığında böyle birşey yaparsa onu eve gelince öldüreceğimin farkındaydı.

sᴇxʏ sᴛᴇᴘsɪs❦ || 𝓒𝓱𝓪𝓮𝓵𝓲𝓼𝓪   -prklnaaa-Kde žijí příběhy. Začni objevovat