14-

373 47 25
                                    

📖🐱📖

"Yoongi," demişti Jimin'in babası odadan kemerimi düzelterek çıktığım sırada.

Sıçış ifademi takındım ve yutkundum. Anlamış mıydı acaba?

"Buyurun Bay Park?"

"Jimin uyuyor mu hala?" Başımla onayladım.

"Şey, gece biraz film izledik de o yüzden geç yattık geç kalkar o." Başıyla onayladı.

"Mükemmel," dedi. "Bir salona gelir misin? Seninle ciddi bir şey konuşmalıyım."

Anlamıştı işte, yutkundum.

"Peki," dedim sesimin titremesine engel olmaya çalışırken. "Geliyorum."

"Ciddiyetle beni dinlemeni istiyorum Yoongi, ben öyle dağ ayısı bir baba gibi görünsem de arkadaş canlısıyım. Jimin'in bütün sevgilileriyle konuştum, hepsiyle baba oğul gibi oldum." Başımı salladım.

Bu Jimin'in kaç sevgilisi oldu lan?!

Boğazımı temizledim ve dinlemeye devam ettim.

"Demek istediğim şu Min Yoongi, oğlumla bir geleceğiniz yok. Fazla ümitlenme." Kaşlarımı çattım ciddiyetle.

"Ne demek istiyorsunuz?"

"Bak," dedi şefkatli ama ciddi bir sesle. "Benim oğlum çok küçükken kanser tedavisi gördü, bu yüzden annesi de bende onu kaybetmekten delicesine korkuyoruz ve onu çok şımarttık. Bu gün istediğini yarın istemeyebiliyor. Sana demek istediğim bu." Yutkundum ve başımı öne eğdim.

"Şımarık olması, bu gün istediğini yarın istememesi, bizim mutlu olamayacağımız anlamına gelmez."

"Ben mutlu olamazsınız demiyorum," dedi. "Süresi çok olmaz diyorum, çok kısa bir süre sonra Jimin sıkılacak ve terk edecek seni. Demek istediğim, oğluma fazla bağlanma."

"Bay Park bakın ben-"

"Sen oğlumu çok seviyorsun, biliyorum ve gözlerinden bunu görebiliyorum. Bu yüzden seni uyarıyorum oğlum. Bak oğlum diyorum, bunu hiç kimseye yapmadım." Sessiz kaldım bu sefer.

"Sen Jimin'i çok seviyorsun, peki o seni seviyor mu? Bunu sana söyledi mi? Bedenini övmek dısında, duygusal manada seni seviyorum dedi mi?" Gözlerim halıdayken duraksadım.

Sahi, Jimin bana hiç seni seviyorum demiş miydi?

Ben aylardır her cümlemin sonunda seni seviyorum diyordum, bunu saklamıyor ve herkese söylüyordum. Peki ya o?

Dolgun dudaklarından bunu hiç duymamıştım... Dün gece bile, ben binlerce kez söylemişken o hiç bir şey söylememişti.

"Söylemedi değil mi?" Başımı iki yana salladım.

"Oğlumu tanıyorum Yoongi, benim amacım kendini buna hazırlaman ve Jimin seni terk ettiğinde fazla üzülmemen." Boğazımı temizlerken ayağa kalktım.

"Uyardığınız için teşekkür ederim, ancak Jimin'in beni unutması hiç kolay değil."

"Neden?" dediğinde zar zor toparladığım cesaretim kırılmıştı. Bay Park devam etti.

"Bu cesaret nereden geliyor? İmkansızı başarıp çocuk mu yaptınız yoksa? Ya da evli misiniz? Neden seni unutamasın ya da bırakamasın?" Yutkundum.

"Çünkü hissediyorum," dedim kendinden emin durmaya çalışarak. "Dün gece birlikte film izlerken bunu bana gayet hissettirdi, bazen kelimelere gerek yoktur ve duygular kelimelerin yerine geçebilir. Jimin bana beni sevdiğini hissettiriyor." Sırıttı.

Gay Kissing//YoonminWhere stories live. Discover now