10

577 62 61
                                    

📖🐣📖

"Eyfel kulesi çok güzel!" demiştim kuleye ekipçe giderken, Yoongi eğildi ve mırıldandı. 

"Sen daha güzelsin." O an tökezlemiş ve amele sümüğü gibi yere yapışmıştım.

"Ciddi manada düştüm." Kısa bir kahkaha attığında Jennie'nin yardımıyla kalkmıştım.

Sertçe göğsüne vurdum ve dil çıkarttım, ardından koşarak Jungwoon'un yanına gidip kolunun altına girdim. Yoongi'nin yüzüne göz ucuyla baktığımda sinirden kuduruyordu. Sırıtan yüz ifadesi şu an sinirliydi, bu sefer sırıtan bendim.

"Kıskanç köpek," daha da kudurtmak için Kai ile konuşan Jungwoon'un omuzumdaki elini kavradım ve Jungwoon'a gülümsedim.

"Yoongi!" diye bağırdı Lisa korkuyla, başımı çevirdiğimde mal yere düşmüştü. Kıkırdadım.

"Salak." Jisoo ona yardım ederken bir küfür etti, daha sonra hızlı adımlarla eyfel kulesine doğru ilerledi.

"Taşşak geçiyor benimle," dedi sinirle adımlarını hızlandırırken.

"Sana mı rollendi o?" demişti Jungwoon bana bakarken. Dudak büktüm.

"Evet." dedim. "Bir şeyler oldu da, o yüzden." Omuz silkti.

"Chae," dedi Jennie kolunu kardeşimin omuzuna atarken. "Birlikte eyfelin eteklerine çıkalım mı, kiminle oraya çıkarsan ruh eşi oluyormuşsun." Kulağına eğildi. "Hem öpüşürüz belki." Kıkırdadım ikisine bakarken, ardından Lisa ve Yoongi'ye döndüm.

Jisoo da onlara katılmış, adeta parçalayacak gibi bakıyorlardı bizim gruba. Sırıttım, elimi Jungwoon'un beline atıp daha da sırnaştım ona.

Eyfelin eteklerindeyken ellerimi demirlere attım ve mutlulukla aşağıya bakarken yerimde sıçradım.

"Çok güzel!" Diğerleri de aşağıya aşık aşık bakarken belimde bir el hissettim.

"İyi ki gelmişiz değil mi Jungwoon?" Belimdeki parmaklar orayı sıktı.

"Senin yüzünden katil olacağım." dedi sinirle.

"Kıskanınca çok tatlı oluyorsun ama ya." demiştim gözlerimi aşağıdan alamazken. Dudak büktü.

"Benimle gelsene." dedi ve bileğimi kavradı.

"Nereye?" Bana baktı ve gülümsedi.

"Gel benimle." dedi peşinden süreklerken.

Merdivenlere çıktık, diğerleri hala aşağıyı izlerken Yoongi beni hızlıca yukarıya çıkarttıyordu.

"Oraya çıkmak yasak değil mi?" dedim eyfelin tepesine çıkan merdivene yöneldiğinde, bana baktı ve gülümsedi.

"Ben zengin bir adamım," dedi. "Ve para her kapıyı açar."

"Tam bir Sugar Daddy'sin." dediğimde kıkırdadı ve arka cebinden bir anahtar çıkatırken mırıldandı.

"Sende kediciğim oluyorsun o zaman değil mi?" Kıkırdadım.

"Evet," dedim. "Öyle oluyorum." Kapıyı açtığında gördüğüm şeyle gözlerim sonuna kadar açılmıştı.

"Aman Tanrım," diye fısıldadım. "Bütün Paris ayaklarım altında gibi."

Bir kaç adım attım ve ellerimi demirlere yasladım, gözlerim parıldarken eğildim biraz.

"Mükemmel görünüyor," diye fısıldadığımda arkamdan kapının kilitlendiğini duydum.

"Sadece ikimiz için açtırdım burayı," dedi anahtarı cebine koyarken. "O itlerin gelmesini istemiyorum." Kıkırdadım.

Gay Kissing//YoonminWhere stories live. Discover now