23.Bölüm: MOTOR YARIŞI

2.6K 191 78
                                    




Hikayemize devam etmeden önce yıldızları yakmayı unutmayalım 🌟

Oy ve yorumlarınızı eksik etmezseniz sevinirim :')

Keyifli okumalar!

*

Bir haftayı aşkın süredir neredeyse evden hiç çıkmamış, hepimiz İpek için seferber olmuştuk. Onu geçmişin prangalarından kurtarmak tek amacımızdı. Neyse ki son birkaç gündür eskisi gibi yemeklere katılıyor, bizimle sohbet ediyordu. Hepsinden öte artık yüzü gülüyordu. Devran'ın izlerini silebileceğimizi sanmıyordum ama en azından yaraları biraz olsun kabuk bağlamıştı.

Sultan'dan hiç ses çıkmamıştı. Saruhan'a nasıl bir iş vereceğini bilmiyordum ama her an bir belaya karışacağız korkusundan hiç olmadığım kadar gergindim. Belli etmemeye çalışsam da bir şey olacak diye ödüm kopuyordu.

Camı kırıp eve not bırakan kişi hakkında da bir şey bulamamıştık. Saruhan günlerdir bunun peşindeydi ama bir sonuca varamamıştı. İpek'ten gizlemeye çalışsak da bir noktada öğrenmişti. Aslında iyi de olmuştu çünkü bu meseleler sayesinde kafası dağılmış, acılarına tutunmayı bırakmıştı.

Hepsinin yanı sıra bugün büyük gündü benim için. Barlas'ın bahsettiği motor yarışı bu gece yapılacaktı. Sinan'la yüzleşeceğimiz gün, bugündü yani. Bizimkilerden gizli iş çevirmekten nefret ediyordum ve sırf onlardan gizlediğim için başıma bir şey gelecekmiş gibi hissetmekten kendimi kurtaramıyordum.

Kahvaltıdan sonra hep birlikte komedi filmi izlemiştik. Kahve içip abur cubur yemiş, birkaç saatliğine de olsa sıradan insanlar gibi vakit geçirmiştik. Uzun zamandır hepimizin ihtiyacı olan şeydi bu. Sıradan olmak ve normal hayatlar yaşamak. Geçirdiğimiz haftanın çoğunu bu şekilde geçirmek hepimize iyi gelmişti.

Saruhan'la sahilde birbirimize söz verdiğimiz o günden beri her gece birlikte uyumuştuk. Hayatım boyunca hiç hissetmediğim kadar huzurlu hissettiğim birkaç günle yeniden doğmuş gibiydim. İpek ve Eymen hala aramızda olanları bilmiyordu. Eymen birkaç kez beni köşeye sıkıştırıp bazı imalarda bulunmuştu ama her seferinde Saruhan'a yakalandığı için üzerinde durmaya vakti olmamıştı çünkü Saruhan canına okumuştu.

Tüm bu sürecin her anında Saruhan'ı oyalamak için kendime sağlam bir yalan düşünmem gerekmişti. Dün gece aklıma çok iyi bir fikir gelmişti. Akşama doğru saat altı gibi alışverişe diyerek evden çıkmıştım. Benimle gelmek istediğini söylemişti fakat İpek'le vakit geçirmesi gerektiğini söyleyince fikrinden vazgeçmişti neyse ki.

Akşam da Uygar'la birlikte kulüpte olacağımı, geç saatlere kadar antrenman yapacağımı söylemiştim ve inanılır gibi olmasa da Saruhan buna da sesini çıkarmayıp kabul etmişti. Normal zamanda olsaydık eğer adım gibi eminim ki peşimden ayrılmaz ya da gecenin köründe antrenman yapmamı istemezdi.

Arabayı öyle yavaş kullanıyordum ki gideceğim yere çoktan varmış olmam gerekirken konum hala varış süremin on beş dakika olduğunu söylüyordu. Barlas'la erken buluşacaktık.

Bir şeyler yiyip içtikten sonra ona planımdan bahsedecektim. En azından tamamen yalnız olmayacağıma seviniyordum. Sinan'ın pisliğin teki olması ve bunu herkesin bilmesi işime yaramıştı. Böylece Barlas, ben bir şey söylemeden bana yardım edebileceğini söylemişti.

Yol boyunca direksiyona tırnaklarımı geçiriyor ya da parmaklarımla saçma ritimler tutarak kendimi oyalıyordum. Geçirdiğimiz bir hafta boyunca hissettiğim tek şey güven ve huzurdu. Şimdi güvenli alanımdan çıkmak berbat hissettiriyordu.

EĞER PEŞİNDEN GELİRSEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin