-Kerim:Onunla aynı evdemi kalıyorsun?

-Evet,aslında sadece onunlada değil birçok arkadaşımla aynı evde kalıyorum.

-Kerim:Neden ayrı evde sessiz bir yaşam sürmek varken o herifle aynı evde yaşıyorsun ki?

-Aslında biz liseden beri tanışıyoruz.O zamanlar meslek sahibi olunca hepimiz tek bir evde yaşamayı planlıyorduk.Şimdide hayalimizi gerçekleştirip bu eve taşındık.

-Aleyna:Bizde lisedeyken arkadaşlarımla böyle hayaller kuruyorduk.Fakat bizim grup pek yürümedi.

-Zaten pekte hayal ettiğimiz gibi değilmiş.

-Aleyna:Yinede öyle bir ortam isterdim.Bence sende orada gayet mutlusun.

-Sanırım öyle.

-Kerim:Yinede o çocuk seni rahatsız ederse hemen bize haber ver.

-Doruk bana asla karışmaz.Hiçte dışardan göründüğü gibi biri değildir.Tanısanız sizde çok seversiniz.

Günün sekiz öğününü bana bılaşarak geçiriyor.Tanısanız nefret edersiniz.

-Kerim:Sen öyle diyorsan

Kerim'in bizi götürmek istediği kafeye vardığımızda arabadan inip kafaye girdik.Kerim bize tüm hafta burayı övüp durmuştu.Abarttığını düşünüyordum fakat dediği gibi çıkmıştı.

Kafe üç kattan oluşuyordu.Her katına ayrı bir mevsim havası vermişlerdi.Olmayan tek mevsim kıştı.Bunun sebebi ise kış ayında olmamızdı.Kerim'in dediğine göre her mevsim dekarasyonu değiştiriyorlardı.

Çiçeklerle dolu olan kata geçerek salıncak olan oturma yerine oturduk.Aleyna sparişler gelene kadar sallanmıştı.Bir kere masaya dizini vurmuştu fakat gülmemek için kendimi tutmayı başarmıştım.

Sparişlerimiz geldiğinde hem kahvemizi içip hemde çekimlerden konuşmaya başladık.Sufflede spariş etmiştik fakat pizza yediğim için tamamen doluydum.Eğer yersem kusardım.Bu yüzden yememeyi tercih ettim.

-Kerim:Bakın ne diyecem.Bence her hafta beraber böyle kafeler ve sahaflar gezelim.

-Aleyna:Ben varım.Zaten biliyorsunuz ben burada yalnız yaşıyorum.Can sıkıntısından kurtulmuş olurum.

-Benim içinde okey ama her hafta müsayet olamayabilirim.

-Kerim:Tamam sende müsayet olduğun zamanlar gelirsin.Yada sana göre günleri erteleriz.

-Bu arada kusura bakmayın çekimlerden dolayı sormaya fırsat bulamadım ama sizin yaşınız kaç?

-Kerim:Yirmiyedi yaşındayım

Aleyna ile aynanda "yok artık" diye bağırdık.Benden büyük olmasını bekliyordum ama aramızda yedi yaş olmasını tahmin edememiştim.

-Aleyna:Çok genç gösteriyorsun.Bende yirmibir yaşındayım.

-Desenize en küçüğünüz benim diye.Bende yirmi yaşındayım.

-Kerim:Yaşında pek önemi yok zaten,yani takılma.

-Aleyna:Bence senin olgunluğunda yaşından geliyor.Erkekler geç olgunlaşır derler.

Acaba bizim evdeki ayılarda yirmiyedi yaşına geldiğinde Kerim gibi olgun olurlarmı?
Hayır olmazlar,ayı doğdular ayı ölecekler.Aralarında tek zeki olan Batur,o bile arada sıyırıyor kafayı.
Gerçi Alper ve Doruk'un yanında kafayı sıyırmadan durulması bir mucize olurdu.

Bir süre daha konuştuktan sonra kahvesini yumdumlayarak bizi izleyen Doruk'u gördüm.Ağzıma alan kahveyi zor bela içtikten sonra bana bakarak gülümseyip el salladığını gördüm.Resmen benimle dalga geçiyordu.Bu çocuğu birgün gebertecektim.

Element AvcılarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin