"Kimsin sen?"

"Saçımı bırak!"

"KİMSİN DEDİM!"

En azından onları ayırsın diye bakışları her saniye Jungkook'a kayıyordu. Ancak karşılaştığı tek şey eşinin başını masaya yaslayıp camı seyretmesiydi.

Her şey üst üste gelirken bu kadar tepkisiz kalması beynine kan atıyordu. Sıyrılmaya falan mı çalışıyordu.

"Ne yapmaya çalışıyorsun sen?"

"Jungkook kendini sana mı harcamış ya? Beş para etmezsin."

Gülerek söylediği şeyle tekmesini bacağına geçirirken içindeki stresi atamadan gelen güvenliğin tutmasına maruz kalmıştı.

"Bay Jeon durun lütfen!"

"Bıraksana! Kimmiş bu orospu!"

Güvenlikler adamı çıkarırken hâlâ tekme atmaya çalışıyor, üzerine gitmek için çaba gösteriyordu.

"BIRAK!"

Kurtulabildiğinde peşinden gitmek yerine güvenliği odadan atmış, kendini Jungkook'un yanında bulmuştu.

"Jungkook, bak ben sakinken açıkla şu saçmalığı. Yoksa hiç hoş olmayacak."

Sessiz kalmaya devam ettiğinde dizleri üstüne çöküp eğildi. Bakışlarını çekebildiğinde yanağına yasladı elini.

"Niye umursamıyorsun?"

"Başım... Çok ağrıyor."

"Bu mu yani? Çocuk mu oyalıyorsun sen?"

Herhangi bir cevap alamadığında elleri sinirle saçlarını çekiştirip derin nefes aldı. Saçma sapan oyunun içinde piyon gibi hissediyordu kendini.

"Kimdi o?"

"Ticaret... Müşteri... "

"Müşterilerinle böyle temas halinde misin sen?"

Gözleri buluştuğunda dudaklarını ısırıp nefes verdi. Kendinde gibi davranmıyordu. Girdiği zaman da adam dokunuyordu ama Jungkook tepkisizdi. Şimd olduğu gibi. İyi değildi ama ne olduğunu çözemiyordu.

"Tamam... Aşkım, bana bak konuşalım hadi."

"Başım çok ağrıyor."

Gözünden gelen yaşı görür görmez kalkmış, çenesinden tutarak kendine bakmasını sağlamıştı.

"Anlat nolur. Bir şey mi yaptı o sana?"

Bayık bakışları tedirginliğini hat safaya çıkarıyordu. Saçlarını okşayıp öpücük kondurdu defalarca. Elleri alnını bulurken masaj yapmaya başladı. Jungkook kendini teslim etmiş, kapalı gözlerle kendini eşine bırakmıştı.

"Ben... Ambulans çağıracağım tamam mı? İyi değilsin aşkım, anlıyorum seni ama korktum sadece."

Ona bir şey yaptıklarına emindi. Hareket edemiyor, konuşamıyor hatta bakışlarını sabit tutamıyordu bile.

My fault | TaekookWhere stories live. Discover now