60 | Manitle uyku date 🤘🥵😻💞🙉

Magsimula sa umpisa
                                    

Derin bir nefes aldım, "Benim kalbim kurak bir çöldü," kendini bana daha da yanaştırırken bir bacağını erkekliğimin üzerine atmasıyla yerimde kasılarak ona baktım. "Sen geldin... Sen geldin ve çölü okyanus yaptın."

Yutkundum, yutkundum çünkü bacağının orada olması benim için hiç iyiye işaret değildi. Daha da üzerime çıkarak dudaklarını boynuma sürterek mırıldandı.

Elimi üzerime attığı çıplak bacağının üzerine koydum, sıcacıktı. Sıcaklığı kendisine çekiyordu, bedenimi ona karşı koymaktan alıkoyamıyordum o ise, sanki uykusunda bile beni delirtmek istercesine... Tatlıydı, güzeldi ve en zoru da ateşliydi.

"Güzelim." diye mırıldandım boğuk sesimle. Kirpikleri boynuma değerken hareket ettiğini hissettim, dudaklarımı bir gülümseme kaplarken "Uyanık mısın?" diye sordum.

Tedirgin olduğunu hissettiğim bir şekilde üzerimde hareketlendiğinde yutkundum. "Tamam," derin bir nefes aldım. "Ama yine de şu hareketlenme işini yapmasak mı?" üzerimdeki bacağını okşadım. "Yoksa hiç iyi olmayacak."

Bir süre sustum, o ise hiç hareket etmedi. En sonunda bir gözünü aralayarak bana baktı. "Devam etsene," dedi uykulu sesiyle. "Devam etsene, anlatmaya."

Dudağımın bir kenarı kıvrılırken "Neyi?" diye sordum bilmezden gelerek.

"Çölüne okyanus olmuşum falan," gözlerini ovarak başını kaldırıp yüzüme yanaştı. "Anlat işte, ben uyurken anlatıyordun ya."

"Uyuyorsan," dedim uzata uzata, "Beni nasıl duydun?"

Bakışlarını kaçırdı, yanakları daha da kızarırken dudaklarını birbirine bastırdı. "Ben uykumda duyabiliyorum."

"Hmm," çenesinden tutarak bana bakmasını sağladım. "Ne kadar da... Güzel bir-" beni bölerek atıldı.

"Yalan değil!"

"Yalan değil?" dedim kaşlarımı havalandırarak.

"Evet." dedi hızlıca başını sallayarak, kollarını göğsüme koyarak çenesini yaslayıp alttan alttan bana baktı. "Eee," dedi gülümseyerek, "Anlatmayacak mısın?"

Güldüm, şuan o kadar güzeldi ki kelimelere sığmazdı. Ben onun hakkında konuşurdum, siz ise şiir sanardınız. Alttan bana bakan o parlak, güzel yüzü; sürekli kırpıştırarak bana baktığı o ok gibi kirpikleri, kahve gözleri...

"Bana işkence mi çektirmeye çalışıyorsun?"

Kaşları havalanırken "Efendim?" dedi anlamayarak.

Tebessüm ettim, "O kadar güzelsin ki anlatacağım her şey zihnimden uçup gitti. Bana konuşmayı unutturuyor o gözlerin."

Gülümsedi, uzanıp dudaklarımdan minik bir buse aldı. "Bu yüzden mi," bir buse daha alarak dudaklarımın üzerinde gülümsediğinde şaşkınca ona baktım. "Ben uyurken anlatıyordun bana, beni?" bir daha öptüğünde dudaklarım aralandı ama hemen kendini geri çekti. "Gözlerim konuşmayı unutturuyor diye mi?"

Dudaklarımı yeniden konuşmak için araladım ama bunu bir türlü yapamadım. Usulca başımı salladığımda güldü, dudaklarını bu sefer daha uzun bir şekilde benimkilere bastırdığında bu sefer tepkisiz kalmadım. Yüzünü avuçlarımın arasına alarak dudaklarımı sertçe onunkilerle birleştirdim. Dudaklarımızın yumuşaklığına zıt, sert öpüşümüz bizi kendimizden geçirirken ikimizinde dudaklarından kaçan inleme birbirimize bakıp gülmemize sebep oldu.

"Ev halkını uyandırmayalım."

Eylül dudak büzerek bana baktığında dudak kenarından minik bir buse aldım. "İleride çok daha iyi bir şekilde telafi ederim güzelim."

Mafya'ya Çattık  "Tamamlandı"Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon