Mafya'ya Çattık "Tamamlandı"

16| Düştük hastane damlarına öğüt veren çok olur 💩📿

medya; bugün tüm sınıf vampir köylü oynarken 9373846. defa köylü olmama rağmen güldüğüm için vampir damgası yediğimde ben;

Bölüm atmayacağım diyip, size yine bölüm attım. Böyle de yüce gönüllüyüm işte.

Pek içime sinmedi ama yb isteyenler var diye attım <3. Umarım seversiniz.

Satır arası yorum yapmayı ve oylamayı unutmayın aşklar.

Keyifli okumalarr 💞

"Etrafınız sarıldı." dışarıdan gelen sesle herkes birbirine bakarken yüzümü geniş bir gülümseme kapladı.

Atilla beni usulca yere bırakıp kapıyı örtmeyide unutarak dışarıya koştu.

Biraz sonra silah sesleri duyulmaya başlandığında, omzundaki yarayı tutarak inleyip ayağa kalktım.

"Oturmaya mı geldik kızlar?" bizimkilere sırıtarak baktığımda onlar da aynı gülümsemeyle ayaklanarak işkence aletlerinin oldukları yere ilerledi.

"Bana da bir hançer lütfen. Ayakta duramıyorum, uzatıverin size zahmet." Sude hançeri elime vererek kolumun altına girip bana destek attı.

Kapıdan çıktığımız esnada karşımda gördüğüm adamla gözlerimin kalp şekli aldığına yemin edebilirdim.

Ama o pek aynı şekilde bakmıyordu. Üzerimde kanımın ıslattığı kırmızı bir gece elbisesi vardı. Omzumda ve bacağımda kurşun yarası vardı, açık sırtımdan bahsetmiyordum...

Bana bir süre baktıktan sonra yavaşça ilerledi. Merdivenden bir adam ateş etmek üzereyken gözlerini benim üzerimden çekmeden, sağ elindeki tabancayı kaldırarak adama ateş etti. Çıkan sesle hafif gözlerimi yumduğumda, içeriye giren bir adam 'temiz' dedi. 'temiz' diyerek yanıtladı Kuzey onu.

Adamın gözleri kızların üzerinde dolaşırken Kuzey, kızlara "Ben hallederim." diyip beni kucakladı. "Biliyor musun? Hiç karşı çıkmayacağım." dedim gülümseyerek. Gülüşüme burukça gülerek karşılık verdi.

Gözleri elimdeki hançere kayınca yavaşça elini uzatarak elimden alıp bir kenara fırlattı.

"Hanımları hastaneye bırakır mısın Umut? Onlarla ilgilenmeni istiyorum. Burak'a da söyle eşlik etsin sana."
"Emredersiniz paşam." diyen Umut'a Kuzey hiç bir tepki vermeyerek ilerledi. Kızlara el salladım.

Umut, sarışındı. Kuzey'in aksine. Sarı saçlı, yeşil gözlü, uzun boylu iri bir adamdı. Cüsse olarak Kuzey'den pek bir farkı yok gibiydi.

Kapıdan çıktığımızda dışarıda polisler tarafından karşılanmak çok normal olsa da ellerimle yüzümü kapatmıştım. "Siktir!"

"Terbiyesiz kadın."
"Bu iki oluyor. Bence beni yere indir. Çünkü cidden rezil olmuş gibi hissediyorum."
"Hayır." diyip sırıtan Kuzey'e alttan bir bakış attım.

Başkomiser Halil abi, yanımızda boğazını temizleyince ona bakma zorunda kaldık. "Atilla Kurt elimizden kaçtı malesef. Sen iyi misin kızım?" Halil abi her anımda yanımda olurdu sağolsun. Gözlerinde gördüğüm duygu, yutkunamama sebep olurken zayıfça, "S-sürünüp gidiyoruz be Halil başkan. Nolsun." dedim.

"Sana daha çok ihtiyacımız var. Sakın erkenden gideyim deme deli kız." hafif dolan gözleri sırtımdaki açık yaralara kayınca Kuzey'e "Hastaneye götür. Bundan sonra kızım sana emanet. Saçının teline zarar gelirse seni kurşuna dizerim. Anladın mı Güney?" dedi.