5.BÖLÜM

153 53 269
                                    

Biliyorum biliyorum arayı biraz açtık sebebini panoda paylaştım :)

Amaaa sizin için bölümü uzattım.
İyi okumalar canımın içleri♡

Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayalım..

Çünkü herkes kendi hikâyesinin baş rolüdür ve baş rollerden başka kimse hikayesini daha iyi bilemez...

"Abi ölmüş, " dedi Emrah.

"Ne ölmesi ya!? " diye bağırdım. Ne ölmesi? Özgür katil olamazdı.

Tüm kalabalık bana döndü. Hepsinin gözlerinde aynı şey vardı, korku...

Titreyen bedenimle kalabalığın içine yürüdüm. Her adımımda korku, her adımımda sinir vardı.
Ölüm en çok korktuğum şeydi. Özgür katil miydi?
Kalabalığın içine girdiğimde onu gördüm.

Donmuş şekilde yere bakıyordu. Gözlerimi yere çevirdiğimde kandan yüzü görünmeyen pisliği gördüm. Yerde nefes alıp almadığını kontrol eden Emrah'ın yanına çöktüm.

"Bi... Bir şey söyle. Ölmemiş değil mi? " dedim. Hem sinirliydim hemde korkuyordum.

"Doğukan Hazen'i götür burdan, hemen! " diye bağırdı Özgür. Hırsla başımı ona çevirdim. Bana donuk bakışları ile bakıyordu. Ayağa kalıp önünde durdum.

"Neden? Neden beni götürüyor? Adam öldürmüş olmanı görmeyeyim diye mi? Öyleyse bir yere gitmiyorum, "

Düşünmeden konuşuyordum ama elimde değildi, korkuyordum ve sinirliydim.

"Hazen benim adam öldüreceğime inanıyor musun gerçekten? " dedi. İnanıyordum. Ben onu tanımıyordum, iki gün boyunca beraber oluşumuz birini öldürmüş olmasına inamamama sebep değildi.

"Özgür sen kimsin ya? Ben seni tanımıyorum ki. İki gün beraber oluşumuz sana inanmam anlamına gelmez! "

İlk defa gözlerinde farklılık gördüm.
Gözlerinde kırgınlık yer edinmişti...

"Hazen yeter! " diye öne atladı Nevin.
Başımı ona çevirdim.

"Asıl sen kimsin? Ne hakla Özgür'le böyle konuşursun!? Doğukan götür şunu burdan yoksa elimden çok kötü kaza çıkacak! " dedi.
Bir kaç adım atıp karşısında durdum.

"Bak Nevin, sabahtan beri benimle uğraşmaya çalışıyorsun, umursamadım. Ama ben o kadar sabırlı biri değilim. Canımı sıkma, canını çok kötü sıkarım. Uslu uslu kenara çekil tamam mı, çünkü bu ilk ve son ikazım, "

Sinirli oluşum yaşadıkalrımı unutmama sebep olmuştu. Nevin kaşlarını kaldırıp kollarını birbirine doladı.

"Nevin kapa çeneni! " diye arkamdan bağırdı Özgür. Özgür'ün bağırışı Nevin'in yerinden sıçramasına sebep oldu.

"Doğukan sen hâlâ ne duruyorsun götür onu buradan! "

Arkamı dönüp ona baktım. Adam öldürmüştü, nasıl böyle duruyordu? Suçlu değilmiş gibi, insanlara emir veriyordu?

"Sen adam öldürdün adam! Nasıl hâlâ emir veriyor, bağırabiliyorsun ya!? " diye yüzüne doğru bağırdım.

Gözleri küçülüp büyüdü. Kaşkarını çattığında alnındaki damar belli oldu.

"Hazen! Git burdan, git yoksa hiç iyi olmaz! Kırarım kalbini ve bunu istemiyorum. Yapsam pişman olmam! Git burdan! "

Bana böyle bağıramazdı.

GECENİN ATEŞİWhere stories live. Discover now