K. Y. | Bölüm Yirmi Bir: Yanlış Zaman & Kalbe Düşen Şüphe

57.6K 3.9K 1.4K
                                    

Selam, 

Okuduğunuz saati bu satıra not edebilirsiniz

*

Bölüm Yirmi Bir:

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm Yirmi Bir:

Yanlış Zaman & Kalbe Düşen Şüphe

*

O an sustum ama söylediği o tek bir kelime çok ağırıma gitti. 

Güvenmiyorsun demişti. 

Güvenmeseydim seninle gelir miydim

Hiç bilmediğim bir şehre ayak basar mıydım? 

Evlilikten ölesiye korkmama rağmen seninle evlenir miydim

Boğazıma çakıldı kaldı cümlelerim. Çünkü haksızdım. Yapma demişti. Beni babanla kıyaslama demişti. Kıyaslamak değildi niyetim. Anlatamamıştım kendimi. Korkularımı gidermek isterken bambaşka bir yıkıma sebep olmuştum. Bana karşı içinde şüphe oluşacaktı. Elime yüzüme bulaştırmıştım her şeyi daha ilk günden. 

Kılıç Arslan, babamla bir tutacağım bir adam asla değildi. Benim babam dünyanın en kötü işlerine bulaşmış bir adamla bile kıyaslayamayacağım kadar berbat bir hayat sürmüştü. Ona nasıl benzetebilirdim? Böyle bir şeyi aklımın ucundan bile geçirmezdim

Yanlış zamanda yanlış mekanda açmıştım konuyu. Ya nikâhtan önce konuşmalıydım ya da daha sonra… Ama şimdi değil. Evlendiğimiz günün ertesi hiç değil. 

Gözlerinin içinde kopan fırtınaları görmek daha fazla sıktı canımı. Çünkü onun gözleri bana bakarken hep sıcacık hissettiriyordu. Buz gibi soğuktu şimdi. Hiç tanışmadığım bir yanıyla yüz yüze gelmiştim. 

Yetememekten kastettiğim biraz da buydu işte. Ben hep en kötüye hazırlıyordum kendimi. Kılıç Arslan benim tam aksime hep en iyiye odaklıydı. Yaşadığım hayat beni buna itmişti hep. Ona, yaşamına ayak uydurmaya çalışıyordum ama tökezliyordum galiba. Ya da beceremiyordum

Özür dilemek için araladım dudaklarımı ama son anda vazgeçtim. Şu an çok sinirliydi. Öfkesinin geçmesini beklesem daha iyi olacaktı konuşmak için. 

Masadaki her şey öylece duruyordu. Pişmanlıkla eğdim başımı kucağıma. Neden açmıştım ki bu konuyu? İkimizin de moralini bozmuştum durduk yere. Gözlerimi huzursuzca kapayıp açtım. Yumruk haline getirdiğim ellerimi kucağıma indirdim. Mekan kalabalıklaşmaya başlamıştı. Diğer masalardan gelen gülüşme ve sohbet sesleriyle daha çok kızdım kendime. Onunla baş başa yapacağımız ilk kahvaltıyı zehir etmiştim. 

KÜLLENEN YÜREKLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin